Kim daha çok konuşuyor?
Kadınlar duygularını daha kolay dile getirir; erkeklerse konuşmak yerine hareketleri tercih eder. Erkekler dinlemeyi hiç bilmez; kadınlarsa erkeklerden üç kat fazla konuşur! Bunlar tüm dünyada herkesin ‘gerçek’ olarak kabul ettiği saptamalar.
Yıllardır kitaplar, gazeteler, büyükler, küçükler hatta popüler psikoloji konusunda ahkâm kesenler, kadın ile erkeğin aynı dili konuşamayan iki farklı tür olduğunu söylüyor.
Kadınlar ile erkeklerin iki ayrı gezegenden gelmişçesine birbirinden farklı yaratıklar olduğunun altını çizen ünlü bestseller kitap ‘Erkekler Mars’tan Kadınlar Venüs’ten’de yazar John Gray, kadın-erkek ilişkilerinde yaşanan sorunların en büyük nedeninin çiftlerin iletişim kurmayı başaramadıkları için sürekli birbirini yanlış anlaması olduğunu söylüyor.
Bir başka bestseller kitap ‘The Essential Difference/En Temel Fark’ta ise kitabın yazarı psikolog Simon Baron-Cohen, kadın-erkek arasındaki en temel farklılığın beyinlerde olduğunu söylüyor.
Buna göre kadın beyni, iletişim ve karşısındakiyle bağ kurmaya yönelik çalışırken, erkek beyni matematik gibi karmaşık sistemleri analiz etmeye yönelik çalışıyor. Bu sebeple de iki cinsiyet aynı düşünemiyor, aynı dili konuşamıyor.
90’lı yılların en popüler konu başlıklarından biri olan ‘kadın-erkek iletişimsizliği’ şimdiye kadar iki cinsiyetin konuşma, kelime kullanma, algılama biçimlerinin birbirinden farklı olduğu tezine dayandırılıp durdu. Yazılıp çizilen ve hayatımızda artık ‘gerçekler’ olarak yer eden iletişim farklılıkları ise temelinde şu tabloyu ortaya çıkarıyordu:
1- Dil ve iletişim, kadınlar için erkeklere nazaran çok daha büyük önem taşır; kadınlar erkeklerden daha çok konuşur.
2- Kadınlar dil ve konuşma konusunda daha yeteneklidir.
3- Erkekler, işlerin halledilmesi için konuşur, kadınlar ise daha çok diğer insanlarla bağ kurmak için. Erkekler daha çok somut gerçeklerden ve somut konulardan konuşurken kadınlar daha çok insanlar, ilişkiler ve duygular hakkında konuşur.
4- Erkeklerin dili kullanma şekli rekabetçidir, konuşmalarında statü kazanma ya da statüsünü koruma amacı belirgindir. Kadınların dili kullanma şekli işbirlikçidir, konuşmalarında eşitlik ve uyum yaratma amacı belirgindir.
5- Bu farklılıklar cinsiyetler arasında, özellikle de ikili ilişkilerde, sürekli yanlış anlaşılmalara ve sorunlara neden olur.