Şehzade Mustafa vefat ettiğinde Şehzade Bayezid 34 yaşında Isstansul'da tahta oturur. 23 yaşındaki Konya valisi Şehzade Cem , Bursa üzerine yürüyerek adına hutbe okutup ve ağabeyine elçiler göndererek kendisinin Anadolu'da , onun da Rumeli'de hükümran olmasını teklif eder. Sultan II. Bayezid devletin taksim kabul etmeyeceğini söyleyerek teklifi reddeder.
Sultan II.Bayezid Bursa üzerine yürür , Cem Sultan yenilir ve Konya'ya çekilir. Daha sonra Kahere'ye geçer . Orada iken hacca gitmeye niyet eder. Hacı olan ilk Osmanoğlu'dur.Duygularını şiirlerinde şöyle ifade eder.
Olsan şahenşah-ı Rum olmazdı hacc nasibin
.................................................. .....................
Kabetullah'a varıp bir kez tavaf itdüğin
Bin Karaman bin Acem bin mülk-i Osman'dur
Cem Sultan böyle söyler ama , devlete sahip olma iddiasından da vazgeçmez.Konya'yı Ankara'yı kuşatır. Sultan Bayezid "Kudüs'te otur , tahsilatını vereyim, saltanat davasından vazgeç." Diye elçi gönderir. Kabul etmez . Daha sonra Rodos'a geçer.Şövalyeler onun Fransa'ya götürürler.Rodos şövalyeleri , Sultan'ı Fransa kralı ile anlaşmış olan Papa'ya teslim ederler. Roma'ya getirilir.Papa Cem Sultan'a Hıristiyanlık teklif eder . Büyük bir Haçlı ordusunun hazırlandığını, Istanbul üzerine yürüyeceğini , kendisini de padişah yapacaklarını, bunun için onlara yardımcı olması gerektiğini söyler. Cem Sultan "Ben dinimi , değil Osmanlı Sultanlığı için , dünya padişahlığı için bile değişmem. "Cevabını verir.Yaptığı yanlışın farkına varan Sultan , varlığının Osmanlı aleyhine kullanılamasına engel olmak için , öldüğü haberini etrafa yaymağa çalışır. Bu hazin hikayenin bilinen yönü. Bir de iki düşman kardeşin birbiriyle mısralar vasıtasıyla mektuplaşması vardır.Cem Sultan, Bayezid Han'a
Sen bister-i gülde yatasun şevk ile handan
Ben kül döşenem külhan-ı mihnette sebeb ne
diye sorar. Hakan ağabeyi cevap verir.
Çün zur-ı ezelde kısmet olınmuş bize devlet
Takdire rıza vermeyesün böyle sebeb ne
Haccü'l-haremeynüm deyüben davi kılırsun
Bu saltanat-ı dünyeviye bunca talep ne
Birbirleriyle atışmaları da kavgaları da nezaket içinde.Elbette saray ehline yakışan da budur