Köhne, tuzlu bir yaşamdan yazıyorum,
“Merhaba” diye başlamak istiyorum...
Gecenin berrak dökülüşü aklıma geliyor,
Usulca yanağıma kondurduğun busen,
Ve yastığımın altına sıkıştırdığın gofret,
Sonra, sonra annemden gizli bıraktığın harçlıklar...
Paylaşmanın buharı kızarmış bir tavukta,
Yeni fırından çıkmış birkaç pidede esiyor,
Ve “Hadi oğlum kalk” diyen sesin,
Kulaklarımda çınlıyor baba,
Yüreğimde yankılanıyor;
“Sizsiz boğazımdan geçmez” deyişin...
Elin midende, göğsün direksiyonda,
Bir gece yarısı mide kanaman,
Ve bir sabaha karşı kaza haberin,
Kulaklarımda çınlıyor!
Ve ben daha beş yaşındayım baba,
Yürek, kaşındaki derin izlerde boğuluyor...
Uzaklardan, ağların çekildiği derin mavilerden yazıyorum,
Pul pul hatıralar takılıyor gözlerime,
Enginlerde kayboluyorum baba...
Şavkı vururken ayın, gecenin esrarına bir beyazlık düşüyor,
Sen geliyorsun yüreğimin baş ucuna,
Ve hiç gitmiyorsun baba!...
Bir bisiklet için kurduğum hayallerde,
Hep sen suçluydun çocuk yüreğimde...
Nerden bilebilirdim, yokluk mertliği bozar baba,
Yoksa hangi baba istemez bir çocuğa,
Gökkuşağına çengel atıp, bir sal yapıp kaydırmayı?
Yıllar geçiyor baba, yaşlılık saçlarına düşüyor,
Derin izler yüzüne, dökülen dişlerine,
Kalbine vuruyor ve dizlerine yıllar,
Ömrün en orta yerindeyim baba…
Yıllar önce sen gibi, bir bisikletin yükü sırtımda,
Nerden bilebilirdim, yokluk adamlığı bozar baba?
“Yara en çok kanarken yakışırmış adama” diyorlar,
İçim almıyor tükenişleri, gidişleri…
Burada olsaydın şimdi, anlatırdım,
“Bir kıza sevdalandım” derdim,
Ellerim, ellerim yine çok üşüyor baba,
Martılar neden böyle siyah baba?
Canım sıkılıyor, zırhlı birliklere teslim ettiğin gün,
“Yak bir sigara” deyişin, kulaklarımda ağrıyor,
Sen, sen nasıl bir adamdın baba?
Yüreğin ne kadar engin,
Baba yüreğim kanıyor,
Duman duman hasret tütüyor her yanım baba...
Şimdi düşsem şu dalgalara boğulur muyum?
Yine tutar çıkartır mısın baba?
Yoksa duymaz mısın sessiz çığlıklarımı tuzlu sularda?
Martılar siyah baba, martılar siyah…
Çığlıkları gecenin ahengini boğuyor baba,
Baba korkuyorum, tuzlu bir yaşamın arasında,
Martılar siyah baba, martılar siyah…