1530 yılında doğdu. Mübârek Giray’ın oğlu olup, İstanbul’da sarayda yetişmiştir. Babası Mübârek Giray, Yavuz Sultan Selim Hanın Mısır Seferi sırasında şehid olmuştur.

Sâhib Giray’ın Osmanlı Devletine karşı bağlılığını azaltmak istemesi üzerine Kânûnî Sultan Süleymân’ın desteğiyle 2 Ekim 1551’de Bahçesaray’da tahta çıktı. Sâhib Giray ve oğulları ile ona bağlı mirzaları öldürttü. Böylece hanlıkta hâkimiyetini pekiştirdi. Rusların 1552’de Kazan’ı ve 1557’de Astırahan’ı ele geçirmeleri üzerine Devlet Giray, Rusya içlerine bir sefer düzenledi. Ancak Kazaklar ve Çerkezlerin Kırım kalelerine saldırmaları üzerine geri döndü. İkinci Selim Han, Osmanlı tahtına çıktıktan sonra Astırahan’ı ele geçirmek ve Osmanlı tüccar ve hacılarını emniyet altına almak için Don ve Volga ırmaklarını bir kanalla birleştirmek için harekete geçti. Ancak Devlet Giray bu teşebbüsün kendisinin hâkimiyetine darbe indirebileceği gibi basit bir sebeb yüzünden çeşitli oyunlarla Osmanlıların kanal işinden vazgeçmesini sağladı.

Devlet Giray Han, 1571’de Rusya üzerine yaptığı seferde Moskova’ya girerek şehri yakıp yıktı. Bu zaferden sonra “Tahtalan” lakabıyla anıldı. Sultan İkinci Selim Han da kendisini tebrik etti. 1577’de vebâ hastalığına tutulan Devlet Giray Han, bu hastalıktan kurtulamayarak vefât etti. Kırım’da Bahçesaray şehrinde, Han Câmi-i şerîfi civârına defnedildi. Gözlöva’da büyük bir câmi-i şerîf ile birçok çeşmeler yaptırdı. Daha başka hayratları da vardır. Edebiyâtta da söz sâhibiydi.