Göz kuruluğuna karşı gözlerinizi kırpın!




Kuru göz hastalığının oluşmasında göz kırpma refleksi, gözyaşı miktarı ve kalitesi, kornea yüzeyinin düzgünlüğü ve göz kapaklarının fonksiyonları büyük önem taşıyor


Görme kalitesini önemli ölçüde düşüren kuru göz sorununu oluşturan nedenlerin altını çizen Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. İffet Emel Çolakoğlu, göz kırpma refleksinin azalması, kapak ve kirpiklere ilişkin sorunlar ile gözyaşındaki azalma nedeniyle göz sağlığının bozulduğunu söyledi.

Normalde bir kişinin dakikada 12-15 kez göz kırparken, gözyaşı film tabakasının homojenliğini bozmadan 15-45 saniye kornea yüzeyinde kalabildiğine dikkati çeken Çolakoğlu "Çok dikkatli bir noktaya odaklanmak, kitap okumak, bilgisayar başında uzun süreler geçirmek göz kırpma sayısını azaltabiliyor. Normalde saatte 900 defa göz kırparken, bu sayı 100’e inebiliyor. Klima ve sigara dumanı gibi faktörler de gözyaşı kırılma zamanını azaltıyor. Ayrıca A vitamini eksikliklerinde de kuru göz ortaya çıkabiliyor" dedi.

Çolakoğlu, kuru göz hastalığının başlıca belirtileri arasında kızarıklık, acıma, yanma ve batma, bulanık görme, yapışma, takılma hissi, aşırı sulanma geldiğini belirterek, göz kuruluğunun körlüğe kadar gidebilecek bir sorun olduğuna dikkati çekti. Gözyaşının fonksiyonları ortadan kalkınca, gözlerin enfeksiyona yatkın hale geldiğini aktaran Çolakoğlu "Oksijen sağlıklı bir şekilde taşınamıyor. Kornea damarsız bir yapı olduğundan oksijenle besleniyor, bu beslenme bozulunca korneada damarlanmalar, çatlaklar meydana geliyor. Bunlar enfeksiyon için bir odak oluşturuyor. Gerçekten kalıcı görme kaybına neden olacak yapısal değişiklikler oluşabiliyor. Bu nedenle gözyaşını mümkün olduğu kadar korumak ve gözü ıslak tutmak önem taşıyor" açıklamasını yaptı.

SİGARA VE KLİMA GÖZ KURULUĞUNU ARTIRIYOR

Kuru göz hastalığının tedavisin birçok yöntem kullanıldığına dikkati çeken Çolakoğlu, ilaçlar yardımıyla gözyaşı üretiminin artırıldığını belirtti.

Düşük su içerikli lensler ve/veya gözlük uygulamaları ile gözyaşının buharlaşmasının azaltılmaya çalışıldığını söyleyen Dr. Çolakoğlu, tedavide kullanılan diğer yöntemleri "Bunlar damla ve jel şeklinde olabileceği gibi, pomat şeklinde de olabiliyor. A ve B12 vitamini eksikliği varsa vitamin desteği yapılıyor. PH oranının belli seviyede tutulması gerekiyor. Kapak dışa dönmüşse ve kapak felci varsa kapak cerrahisi yapılabiliyor. Kişinin çevresel faktörleri dengeleyerek daha sağlıklı bir ortam yaratması gerekiyor. Sigarasız ortam, klima kullanmamak, bilgisayarda daha az zaman geçirmek ve evin nem dengesini ayarlamak önemli" diye özetledi.