Eskiden Bir adım vardı
Ümidim feryadım vardı
Şimdi ben o ben değilim
Yolumu bilmiyorum
Ölmüyor gülmüyorum
Bu hayat yordu beni
Bildiğin gibi değil

Dallarım devriliyor
gençliğim savruluyor
Bir ayaz vurdu beni
Bildiğin gibi değil

Güllerim devriliyor
Gençliğim savruluyor
Bir ayaz vurdu beni
Bildiğin gibi değil

Eskiden mevsim seçerdin
Solardın Çiçek açardın
Şimdi ben o ben değilim
Bir nefes bir ahım var
Bilmem ne günahım var
Vedalar sardı beni
Bildiğin gibi değil

dallarım devriliyor
gençliğim savruluyor
Bir ayaz vurdu beni
bildiğin gibi değil

güllerim devriliyor
gençliğim savruluyor
vedalar yordu beni
bildiğin gibi değil

‘şehrin en karanlık yerinde duruyorum haydi durma
hiç ümidim kalmadı tutunacak bir dalım
başımı yere eğme benim mazlum yerine koyma
allı pullu düşlerim vardı oysa
bir hayat böyle tersine dönmez bir yiğit böyle harcanmaz
dağlara taşlara bağırasım geliyor
içim yanıyor içim
bildiğin gibi değil…

bu bir hikayenin bitişi midir?
bu kanlı bir veda mıdır?
bu son savaşçının yediği kurşun
bu son kalenin de düşüşü müdür?
dalgaların çekilişi bayrakların yıkılışı
bu şarkıların susuşu mudur?
Ömrüm kanıyor ömrüm
bildiğin gibi değil…

ben bu hayata asiydim
böyle değildim
bir yıldız kaydı ömrümden ben dilemedim
işte herşeye sırtımı dönüp koşuyorum
sarı güller kahrolsun
ıslak gözler beyaz mendil kahrolsun
kahrolsun bu kaldırım bu nezaket mutluluk dilekleri
canım yanıyor canım
bildiğin gibi değil…