*Birini ne kadar çok seversek hayat onu bizden o kadar çabuk alıyor.
*Aslında bir kültabağıdır dünya; içine bir güneş bastırılmış, Amma da izmarit ha..!
*Biliyorum suçluyum razıyım cezama Çalmadım öldürmedim ama Daha kötüsünü yaptım N'aptım biliyor musunuz reis bey Tuttum insanları sevdim.
*Kuzu gibi olun diyorlar: Büyüyüp ortaya çıkınca, Koyun gibi gütmek için sizi.
*Yazdığı bir şiir, bir yazı. İşi mi ne? Silmek elbet karayazıyı.
*Bazen dur demek yetmez gidenin arkasından! giden mecbursa gitmeye ve sen mecbursan kalmaya hiç bir söz yetmez.
*Aşkları da ayakkabılarınız kadar itinayla seçmezseniz, tıpkı ayağınızda olduğu gibi yüreğinizde de NASIR oluşabilir...
*Yüreğinde aşk olmadan geçen hergün kayıpmış, Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım.
*Ben gidiyorum dediğimde, 'gitme' diyen birini değil, Ben de geliyorum, yalnız gidemezsin! diyen birini istiyorum...
*Senden ayrılınca anımsadım Dünyanın bu kadar kalabalık olduğunu …
*Günün aydın, akşamın iyi olsun' diyen biri olmalı, bir telefon çalmalı ara sıra da olsa kulağımda!
*Unutma! Bir gün kaldığın yerden başlayacaksın biri seni bulacak. Önce korkacaksın eski acılara yakalanmaktan biraz ürkeceksin. Ne kadar dirensen de nafile insansın sonuçta Seveceksin.
*O da senin gibi seviyor mu dediler. İşte cevap veremediğim tek şey buydu.
*Uğruna bir şeylerden vazgeçeceğin insanı bulmak kolay; ama hiçbir şeyden vazgeçmek zorunda kalmayacağın insanı bulmak asıl olay.
*Tekliyor işte çağın çarkına okuyan çark Ve durdu muydu birgün bu kör, avara kasnak Bir zincir yitirenler bir dünya kazanacak Sen de o dünyadansın sınıfın bil safa gel Hava döndü işçiden, işçiden esiyor yel...
*Biliyorum suçluyum ve razıyım cezama. Çalmadım öldürmedim, Ama daha kötüsünü yaptım. "Ne yaptım biliyor musunuz ? Tuttum insanları sevdim...
*Ekmeğe zam, tuza zam; doğruyu söyleyene dam.
*Bizimkisi bir aşk hikayesi değildi. Aşk'tı bizimkisi, gerisi hikayeydi ...!
*Aşk da önemli olan aynı elleri tutmak değil, Bi ömür hiç bırakmamaktır.
*Kimi ölüler bize ne kadar yakın,Yaşayanların birçoğu ne kadar da ölü.
*Bedenin yükünü ayaklar taşır, ruhun yükünü yürekler.
*Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel, namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer...
*Birine verilecek sevgin yoksa, Ona ümit dolu gözlerle bakma!
*Gün gelir bu işe bu millet de şaşar, tam kurşun işlemez deminde karanlığın, bir ateş böceğidir başlar.
*Özür dilemek değil affet beni diye haykırmak istemekmiş pişman olmak. Gerçekten pişman olduğumda anladım…
*Uslu ayaklarla başlamış yolculuk Yürünmez öyle, bazen durulur,Ve iner erenler katına yorgunluk; Kapanır sükun üzre kitaplar.
*Yalnızlık öylesine bir çizgidir iki nokta arasında kestirme Kahveyle ev Ayakların seni yürür Sen ayaklarını yürürsün.
*Bağrına bir sancı yapışır Düşersin yere, kaldırırlar Bakarsın yüzlerine insanlar! Demek ki sen hala aşıksın!
İnsanı herhangi biri kırabilir; ama bir tek sevdiği acıtabilirmiş.
*Keşke kendini bırakıp gitse insan. Ama olmuyor.
*Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun? Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.
*Ha gözlerinle müezzini aramışsın boş şerefede Ha Ankara'daki madara yöneticileri! Onlar da bulmuşlar birer Amerikan mikrofonu Oturdukları yerden okuyorlar ezanlarını.
*Ölüm tarafından asla asimile edilmemiş bir yurttaşınız olarak, dayanıyorum dayanışma kapınıza, 'yaşasın özgürlük' diye haykırarak.
*Kadınlar doğurdular beni bağıra bağıra, yine onlar öldürecekler beni aşktan bağırta bağırta.
*Yormak istemiyorum artık kimseyi yorgunum zira! Kelimeleri yanyana getiresim yok kendimi anlatmak için. Yeni bir alfabe arıyorum konuşabilmek için. Hiç söylenmemiş sözler duymaya ve yeniden cümleler kurmaya ihtiyacım var. Yetmiyor bildiklerim...
*Yeter bee! İstemiyorum artık kimseyi yanımda.. Her gelen biraz daha acıtıp gidiyor nasılsa.
*Hayatımdan gitmeyi tercih edenler için dönüş seferleri sonsuza dek iptal edilmiştir.
*Keşke tanışmamıza hiç fırsat olmasaydı , Ve seni hayatıma şeker misali karıştırmasaydım...
*Gitmek gerekir bazen.. fazla yormadan, daha çok bıktırmadan.. eğer vaktiyse ardına bile dönüp bakmadan.
*Bazen her şeyi unutup sadece sımsıkı sarılmak istersin; ama bir şey hep engel olur. Nedir o biliyor musun ? Gurur.
*En uzak mesafe ne Afrika'dır, ne Çin, ne Hindistan, ne seyyareler ne de geceleri... ışıldayan yıldızlar .. En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir birbirini anlamayan
*Üç harf yanyana kaç şekilde gelir bilir misin? Aşk dersin.. Sen dersin.. Ben dersin.. Sen, ben biter; biz dersin. Gün gelir git dersin.. Peki dur kelimesinden haberdar değil misin? Dur demeyi bilmez misin? Git demek kolay, dur diyebilecek kadar yürekli misin?
*Yaşadıklarını kâr sayma: Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan yaşa, Sevdiğin kadardır ömrün.
*Sana ihtiyacım var, gel ! diyebilmekmiş güçlü olmak, Sana ''git'' dediğimde anladım. Biri sana git dediğinde "kalmak istiyorum" diyebilmekmiş sevmek, "Git" dediklerinde gittiğimde anladım .
*Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet.
*İnsanın olabileceği boyuta engel olan ne kadar unsur varsa ben buna öfke duyuyorum..!