Dolunay, geceyi süslüyor ak saçlarıyla
Yalnızlığın damarından kalbe giriyor Aşk
Nazar eder yıldızlar lafbaz bakışlarıyla
Karanlıklara, nurdan ihram giydiriyor Aşk
Alem-i mâna, ayetlerden okuyor aşkı
Aşk sarhoşu yürekler tavaf ediyor arşı
Rüzgâr mirahını üflüyor dağlara karşı
Cibril’i semalardan yere indiriyor Aşk
Bu gece aşk menziline seğirtir düşünce
Kavrulur sineler, ruh, bedende üşüyünce
Titreyen dudaklardan yere bir ‘ah’ düşünce
Her Ah’ın hitamında “Allah” dedirtiyor Aşk
Dua ve hüzündür bayrağı, aşk kalesinin
Meleklerdir kaptanı, sevinç silsilesinin
Geceye biçilen süveyda elbisesinin
Her bir cebini yıldızlarla dolduruyor Aşk
Bu gece, Melekler tutar kalbi sürçenleri
Toprak, seccadelere bırakır gülşenleri
Bir hüzün vakti, içine, kuyu düşenleri
Alıp, Yusufî saraylara götürüyor Aşk
Her şey susar, kâinat şarkısını söylerken
Aşk bezmi coşar, yedi cihan sema’ ederken
Aşık, maşukuyla el açıp, “Ya Rahim” derken
Sidret-ül münteha’da şehâdet getiriyor Aşk


Kadim Dolunay