Gözlerini açmak için ışığın girdiği delikten bakmak seslerin korkusu anne karnında sıkışan bebek duydun mu? Dışarıda bekleyen heyecanlı yüreklerin seni daha görmeden ne kadar çok sevdiklerinin titrek korkulu ürperişlerinden bahsediliyor. Sana gelme diyemezler dayanılmaz olankorku veren sıkışık çapraz vurdumduymazlık örtüsünün altındasenin gibi bir güzelliği acımadan bırakıp kaçan vicdansızlar da son günlerinde kendileriyle yüz yüze kaldıklarında ellerinde rüzgar bulacaklar sıkışıp kalacaklar bilmezler bilseler vazgeçerler mi sorumluluklardan.

Doğma diyemem bebek gelme bu dünyaya hiç diyemem gittiğim yerler öyle şekilsiz ki dünya dönerken dönüyorum başımı döndüren illet bir hastalıkiçinden çıkılmazlığın örtüsünü üzerime serdiklerindepamuk dokunuşlu ellerin sıcaklığıvücut ısımı muhafaza edemeyeceğim korkusuyla bünyemdedamarlarımda ordan oraya sıkışan trafik te kalmış yayalar gibi bitkin çıkıp gidiyorum bedenimden.


Sen çocuk daha bu dünyanın içinde olmayan. Bir gün karşılaştığımızda tüm benliğimle sarıldığımda belki yılların getirdiği tadılmamış hasretimle olmadıklarımız için yapmadıklarımız için pişmanlıktan uzak durabilmenin mesajlarında sıkışmadan.Seni seveceğim babanın hasretini hiç tatmaman için annenin yokluğuna alışmaman için saracağım kollarımda bu dünyaya gelmeni istemediğim halde dokunacağım küçük sihirbaz ellerine ve tutacaksın içimde erirken buzları dağlarımın. Gözlerimden düşen damlaları tutmak istercesine dokunacaksın bana o an bir feryat alacak tüm hastane koridorlarını ağlıyorsun sanacaklar bağırıyorsun hayır kendi kederimle sıkıştığım yerden alıyorsun beni attığın naralar sıkıştığım yerden beni aldığında içinden çıkan nefes sadece.
Beni kendime getiren gülücüklerine hasret bırakma sıkıştığın yerden çık daha fazla saklanma kimsenin kendini aramaya cesaret edemediği yuvarlanmış balondan toprak parçası üzerindeyiz ikimizde kaderlerimiz yazılı değil ikimizin de hadi gel benimle konuşmana ihtiyacım varağlamana gülmene sinirlenmene küsmelerinekokuna bebeğim yapma dayan biraz daha gel aramıza pişmanlık yok sana doğma diyemem benim bulunduğum yer senin olduğundan daha güzel mi? Senin olduğun yeri tam hatırlamıyorum sende benim olduğumla ilgili bilgiye sahip değilsin yani biz eşitiz.biz biz kim miyiz? biz baba ve oğuluz koparılamayacak bir bağın iki ucundayız.

Sana bu gerçeği söylemeyi seçemezdim Anne yorgun biliyorum sen geldiğinde senin yanında olmayacak korkusuyla gelmek istemiyorsun.Konuşmak zor sıkıştığımızda karar vermeliyiz annen seni seçti tüm zamanların en büyük aşkını.

Senin sıkıştığın yerden çıkman için kendi hayatından vazgeçmek üzere uykusunda savaşıyor biliyorum o seni görüyor duyuyor onu bırakmak istemiyorsun bende hiç istemiyorum oğul anla sıkıştım sıkıştık bir şey söyleyememek ağartıyor uykusunda saçlarını senin olmadığın zamanlarda hiç sıkışmadık mı sanıyorsun seçimlerin üzerine gitmedik mi nasıl bir savaşçı annen var anlatmakla kelimler sıraya giremez.

Gözyaşımda sıkışmalardan kalma bir anı bir elveda seni bensiz beni sensiz bırakmamak onun kararı şimdi daha fazla sıkışma oğul kaybetmelere fazla gücüm yok.
Son sözler dizildi babanın dilinde tüm hastane personeli bu ana tanık oldu neredeyse bu inatçı çocuk kimmiş diye.

Sıkıştığı yerden çıkmaya çalışan çocuk umut babası olmadı hiç . Yaşadıklarımız acımasızlık verdiği her şeyi geri alır hayat gün gelir geçmişle yüzleşiriz ve hiçbir şey söylemez yanlışımız nerede ?

Her şey çok güzel olacak deriz her şeye rağmen karanlıkların üzerimize her gelişinden sonra sıkıştığımız her özlemin kuytusunda sevinçler neşeler mutluluklar biriktiririz güzelliklerin içinden ilerleriz olsak olmasak her ne yana dönsek uymaz kılıfımıza belki sıkışmadan yürümek için daha çok güzel gün için asla vazgeçme umut senin annen de biz baban da biziz.

Ertelemeden yaşayamak diyelim seçimlerin arasında zorunlu sorumlulukların kuytusunda yürürkenadımlar yol alır hep gidenlere .