Herkesin haksız bir şekilde kullandığı bir ifadedir ‘Angut’. Biri laftan anlamayınca boş boş ya da aptallık edince hemen ‘Angut musun?’ der günümüzün insanı. Angut’un aslında bir kuş olduğunu bilmeyen bir sürü insan var ülkemizde.

Özelliği nedir bilir misiniz? Angut kuşunun eşi öldüğü zaman yanına o anda başka bir yırtıcı hayvan veya bir insan gelse dahi gözlerini bir dakika bile eşinin ölüsünün üstünden ayırmadan o da ölene kadar onun başucunda bekler.

İşte bu canlının yaptığı en büyük ‘Angut’luk budur. Ayrıca bu olay bütün Angut kuşları için geçerlidir bir görülen bir şey değildir. Dişi olsun erkek olsun bütün Angut kuşlarının
Çok ürkek bir hayvan olmasına rağmen eşinin ölüsünün başında bekleyen Angut kuşuna elinizi uzatsanız dahi oradan kaçmaz.

Hani derler ‘Angut gibi bakmasana’ diye... Keşke herkes Angut gibi bakabilse değer verdiklerine. Bundan sonra bazılarına ‘Angut’ demeden önce bir kere daha düşünün. Bir “Angut” bile olamayan o kadar çok insan var ki günümüzde...


Angut Kuşu'nun Hikayesi

Kimi zaman "Angut" oluruz kimi zamanda başkalarına "Angut" deriz. Angut'un argo da ne anlama geldiğini bilmiyorum(1). Herhalde iyi anlamda da söylemiyorlardır. Burada bu konuya değinmemizin nedeni Angut Kuşu(2) ile ilgili bir söylence


Beyşehir’in kıyı köylerinin birinde yaşlı bir balıkçı varmış. Kendi yaptığı kayıkla kış demez yaz demez gölde balığa çıkar geçimini bu yoldan sağlarmış.


Yaşlı balıkçı bir gün avcıların yaraladığı bir angut kuşuna rastlamış. Bakmış ki kuşcağız ağır yaralı ve ölecek; onu yakalayarak yarasını sarmış ve iyileştirmiş. O günden sonra balıkçı ile angut kuşu dost olmuşlar. Öylesine dost olmuşlar ki Balıkçı gölde avlanırken kuş gelip balıkçının omzuna konarmış.


Soğuk ve fırtınalı bir kış günü Balıkçı yine ava çıkmış. Ancak dalgalar bir süre sonra öylesine azmış ki köhne kayığı parçalanıp batmış. Balıkçı yüzerek kendini bir adaya zor atmış. Bir süre sonra kar da yağmaya başlamış. Yaşlı Balıkçısığındığı Taş kovuğunda ıslak elbiseleri ile neredeyse donacakmış.


O sırada dostu olan angut kuşunun yanındaki bir ağacın dalında tüneyerek acılı gözlerle kendine baktığını ve cıvıldadığını görmüş. İhtiyar kuşa balıkçılardan yardım getirmesini söylemiş.


Bunun üzerine kuş yardım getirmek üzere uçup gitmiş. Diğer balıkçılar kıyıda bir avcı kulübesinde oturmuşlaryaktıkları ateşte ısınıp sohbet ediyorlarmış. Uçarak içeri giren kuş önce çırpına çırpına dolanmış ve sonra yanan ateşli bir dal parçasını gagasına alarak uçup gitmiş.


Aldığı ateşi götürüp yaşlı balıkçının önünde bırakmış. Balıkçı hemen tutuşturduğu dal parçaları ile ısınıp donmaktan kurtulmuş.


Ölümden dönen balıkçı dua etmiş. Demiş ki; “ Her kim angut kuşuna tüfek atarsa tüfeği parçalansın.”


Duası kabul olası imiş. Bu yüzden avcılar angut kuşuna tüfek atamazlar atarlarsa tüfeklerinin parçalanmasından korkarlarmış.



notlar
1-angut argo olarak boş boş bakanlaftan anlamayan kişiler için kullanılırmış

2-Angut kuşu'nun eşi öldüğü zaman yada öleceği zaman eşinin başucunda ayrılmadan beklermiş. bu sırada oraya bir başka canlı yaklaşsa dahi çok ürkek hayvan olmasına rağmen kaçmazlarmış