Mevlana'ya sormuşlar ; "Sevgili nasıl olmalı?"
"En dayanılmaz olduğun anda bile sana dayanabilmeli" demiş..
Kanatları varmış kalbin,
Sevince uçar, sevilmeyince göçermiş..
"Gülüşünü seversin, sesini seversin,
Sohbetini seversin..
Sevmek için illa ki yüzünü görmek şart değil,
Yüreğinde duruşunu seversin.."
"Elif" gibi dimdik olacaksın;
"Vav" gibi kalbin eğilecek..
"Te" gibi tebessüm edeceksin ama arada bir de
"Lamelif" gibi ne olduğun anlaşılmayacak..
Ah İstanbul,
Yine düştün yad'ıma..
Öyle ya da böyle kavuşacağım sana..!
Söylesene, bir ev ne zaman ev olur?
Tuğlaları döşeyip, boyayı çekince mi?
Yoksa çayı demleyip, perdeleri çekince mi?
Şu anda 15 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 15 misafir)