Kadının bedeni üzerindeki hakkının hızla kısıtlandığı şu günlerde tecavüzü meşrulaştırmak önemli bir yerde duruyor olmalı. Başı açık kadını davetkar bulan zihniyet 13 yaşında tecavüze uğrayan kızın tekrar oturabilmesi için geçirdiği ameliyatlar karşısında gözlerini sıkı kapattı. Kadının bedeni üzerindeki tasarrufunun bir gereği olan “kürtaj” erk’eklerce tartışma konusu oldu ve sonuçta vicdanı olan herkesi dilsiz bırakacak bir açıklamanın gölgesinde kaldı: “Tecavüze uğrayan kadın doğursun”…
Tabii arkasından sessizce eklediler: “Nasıl doğuracağına da karışacağız”. Kadınlar doktor ” karar vermedikçe sezaryenle doğum yapmayı tercih edemeyecekler. Peki Şükriye Tuğ Beren Bebek ve gelecekteki ölümlerin hesabını kim verecek?
İnsanlar hala suskun. Üstümüze yıkılan hayallerimizin altında kalmamak için çırpınırken “diğerleriyle” ilgilenmeye vakit bulamıyoruz. Ne dayak yiyen komşu kadın ne tecavüze uğrayan küçük bir kız ne de evine kapatılmaya çalışan bir başka kadın ve daha fazlası…
Namıyla ün yapmış Türkiye’nin AİHM’de yargılanmasına neden olan tecavüzcü-işkenceci polis şefi terfiiyle ödüllendirilirken de hepimiz biraz daha kendimizle ilgileniyoruz.

Kendimizle o kadar meşgulüz ki…
Hep bir yerlere bir şeylere yetişme telaşındasınız değil mi?
Hiç vaktiniz yok “” “fast food” “fast music” “fast love”…
Dikte ettirilen “yükselen değerler” “in” ler “out” lar…
Buna benzer bir odada şanslıysanız gökyüzünü görebilen bir pencere ardında bitecek hepsi.”