Hırsız her zaman suçludur ahlaki anlamda Ancak “Hırsızla baş etmek istiyorsan öncelikle kapıyı açık bırakanla hesaplaşacaksın der”; ahlak üzerine tartışmalarda Afşar Timuçin. Bireyin temel insanlık noktasıdır etik yapı. Çünkü tarih felsefe ideoloji gibi öğretileri ahlak temelli gelişgenlik sağlamıştır geçmişten günümüze. Öğretilerin yaşanmışlıkların tamamını sorguladıktan sonra elde ettiği değerlerin tamamı ahlakı sunar insana. Bu da davranışlarda tavırlarda üslupta yer alır yaşam içerisinde.
Günmüzde yaşadığımız temel sorunların öncelikli kaynaklarındandır ahlak sorunu. Çünkü kapıyı açık bırakanla yüzleşmedikçe problemler ve oluşan sorunlar çözülmeyecektir. Çözülecek gibi de gözükmemektedir yaşadığımız koşullarda.
Öğretilenleri öğrenmişlikleri idrak edip doğruya ulaşmak için öncelikle öğrenilen öğretilenlerin veya muhakeme yapıp yaşama aktardığımız duruşumuz içinde insana karşı zarar verecek nitelikte davranışlar içindeysek eğer ahlaksızlık ve terbiye sorunu yaşıyoruz demektir.
Ya da insanı bulunduğu yerden daha geriye götürecek davranış biçimleri edinip alışkanlık kazanmışsak insandaki ahlak yapısının temel anlamda sorgulanması gerekmektedir.
Birey kendi yaşam alanlarında öz değer biçimi olarak toplumsallaşan ahlakı eğer doğru şekilde tanımlayamazsa bilgilenmedenöğrenmeden yaşarsa kendine göre yorumlayıp doğru olarak (kendini kandırma) yaşamaya çalıştığını zanederse belirlerse; acımasız vicdani olmayan sürüye ayak uyduran anlamsızlaşan gündelik lümpen bir ahlakla var olacaktır. Bu da sorunlu ahlak bozuk karaktere neden olacaktır. Yaşamın her alanında problemler zinciri devamlılık kazanacaktır.
Bu yüzden yaşam içerisinde doğumla başlayan yalanlar zinciri insanı daha en başından kirletmeye mahkum etmiş[COLOR=#009900 !important]tir[/COLOR]. Ve bu sorunlu koşullar aileden başlayarak yaşamın her alanında sistematik bir işleyişe tabi tutmuştur insanı. Düzeltmesi için bireyin vicdani sorgulamasıdır doğruya götürecek anlayış ve var eden en temel nitelik ahlakın var olabilmesi için temel ölçüt gerçek anlamda insana SAYGIDIR.
Evet anlaşılacağı gibi temel ölçüt insan yaşamına gösterilen öz saygıdır ahlakta. Fakat ne yazık ki bu koşullarda müdahalesiz yaşanmayan bir yaşam içerisindeyiz. Tamamen kuşatılan kirletilen her şekilde müdahale edilen baskı altında tutulan iktidar statüko yok sayılan kandırmaların yoğun olduğu bir yaşam sunuluyor günün her saatinde insana. Evde iş yerinde mahallede. Yaşamın her alanında. Çünkü insanı yalnızlaştıran korkutan yalan söyleyen kötu durumlar yaratan hırsızlığa iten öldürenyaralayan ahlaksızlıklar duvarları ile çevirilmiş oluyor insan.

Bunların toplumda yoğun olması kendi yaşamımızı şekillendirmeyi büyük oranda olumsuz etkiliyor. Bunlarla mücadele çok ayrı bir güç istemekte kendi etik yapımızı doğru olarak bile tartışamaz ilerliyoruz. Çünkü sürekli ilgi alanlarımız başka insanların yaşam alanları olarak belirleyen bi tutarsızlık sergilemekteyiz. Bu davranış biçimi sorunların en baş nedenleri arasında yer almakta. Halbuki dünyada ki en zor işi yapıyoruz insanlık olarak. Kendimizi oluşturacağımız vicdani doğruları etik olan toplumsal değerleri sürekli bir başkasının üzerine yığarak uğraş alanı yaratıyoruz kendimize. Hiçbir şekilde kendimiz ile yüzleşemiyoruz. Bir başkası bizi daha fazla etkilemekte ve yönlendirmekte. Otomatiğe bağlanmış insani değerler toplumsal ahlak anlayışları oluşmakta. İnsanın kendi özüne dönüp kendi ile ilgilenmesi yüzleşmesi de bir o kadar zorlaşmakta.
İnsana yakışan ahlaki değerlere ulaşılması için günümüz koşullarında en gerçekçi yanlardan biri. Bu kişisel sorunu çözümleyip yaşamdaki insani ve vicdanı ahlakı örmek için kendi etik anlayışımızı toplumdaki kirlenmiş ahlaka benzetmeyerek ödün vermeden insanın doğasına yakışır yaşama gereksinimidir. Saygıyı en baş görev sayarak. Kendimizi başkasının yerine koyarak saygıyı en üst seviyeye ulaştırarak. Bu anlayış da bilinç sorunudur. Hırsızı tanımlayabilirsek sorunları başaracak adımı[COLOR=#009900 !important]atm[/COLOR]ış oluruz. Hırsız her daim hırsızdır.