Yine de hayır derdim. Hiç düşünmez duraksamaz ve hayır derdim. Kalabalıkların yuhlamaları arasında götürüyorlardı onu. Gözlerine baktım. Öyle duru öyle etkiliydi ki. sehpasına kadar peşinden koştum. Bir kere daha gözlerinin bana ilişmesi için. Karmaşıktı aşk belki de hiç bir matematiğin içinden çıkamayacağı kadar çok denklemli. Ruhu ve kalbiyle de ilintili değildi. Başka bir şeydi çünkü ellerim titrekkalbim hızlıydı. başını sehpaya koydular. Gözleri onu yuhlayan kalabalığa Saçlarının sarısına avrupanın tüm şairleri şiirler yazmıştı ama hiç biri gerçekliği yansıtamamıştı. Bana bir kez daha değseydi gözleri.
İşte tüm bunları düşünürken ağzımdan çıkıverdi sözler; durun. Kalabalığın şiddetli yüzü şaşkınlığa döndüherkes sustu. Askerler yanıma geldiler ve beni götürdüler. İdam sehpasının yanındaydım şimdi. Gözleri bana şaşkın ama gülümseyerek bakıyordu. Hiç bir soruyu duymuyordu kulağım. Onun işlediği suçu ben de işledim dedim. Pişman mısın dediler. Elbette o gözlere bakarak hayır dedim.
Ölüme giderken karşılaşmıştı onlar. Fransız sokaklarında 5 dakikalık bir aşk . Yine de hayır demişti adam bir bakışı için kadının. Tarih bu hikayeyi küçük bir dokunuşla kazıdı belleklere. Yargıçlaryargıları sonuçları hiç bir şey değiştiremedi aşkın böylesine güçlü bir silah oluşunu.
Ya bugün… Bugün nerede duruyordu tutku hayatın hangi sözcüklerine saklanmıştı. Yargıçların bir şeye bezemeyen adalet mimikleri tutkuları örtebilecek miydi.
Hayır derdim ben de. O gün orada görseydim o gözleri ve çarpsaydı kalbim aynı tutkuylu hayır derdim.
Tıpkı bugün dayattığınız saçma sapan romantizme yaşam formlarına hayır dediğim gibi.
Hayır. Ne kıymetli ne karşı konulmaz bir sözcüktü.
Aslında her şey o anda kilitliydi. O an heycana kapılan ruh bedeni zorlar tüm dokunuşlar tüm koşturmalar onadır [COLOR=#009900 !important]art[/COLOR]ık. karşısındaki engel utanır.

Tarihi yazanlar onurlarını kaldırmamışlarsa tozlu bir rafa ve ödenmiyorsa maaşları para babası canavarlarca işte o zaman bir kez daha hatırlanır bunlar. Ama ya yazmazsa tarih tüm bu olup biteni ve on yıllar sonra unutulursa aşk bir idam sehpasında?
Yine de yaşanmadı diyebilir miyiz tüm bu olup bitene? Hem de gözlerimiz önünde syrederken her şeyi.
Günlük koşturmaca içinde ama balıkların emirleri uygulamasının ardından kabaracak dalgalar. Er ya da geç akıntıya karşı yüzenlerin terörist değil ala balık olduğunu keşfedecek yığınlar.
Dayattıkları hayatın yanından bile geçmeye hayır!