o sokakta kağıt toplayan babaydı
akşamı sabahtan başlardı öteden beri

gözlerinin içindeki derin anlam saklı buğuydu
düşecekti sanki kirpiklerinin ucuna doğru
neye yarardı ki yaşam çizgisindeki ötelemeler
bir aşkın ötesinde sıkı sıkıya bağlılıktı yaşama fakirliğin gözü kör olsun der gibi baktı
çoluk çocuk çok yokluk çaresizliğin adı
nohut oda bakla soba da yoktu
evin yok denen bahçesinin kenarında
yakılan meydan ateşinde ısınmaktı
çoluk çocuğun gözlerinin içinde
ah o gülümseme de olmasaydı
feryat figana aldırmadan yakacaktı
şu garip dünyanın ateşini
ardından seyrine bakmadan…