Ölü kahkahalardan geriye tek şey Kalır
Sessiz ağlamaların yankısı!

Ne ben seninleyim. Ne sen benimlesin. Var git yoluna. Git. Sevdan benden uzakta selamlasın onları. Yasak ne de tatlı gelir insanlara!. Yasak olduğunu bildiğinizde
daha bir arzu duyarsınız ona karşı. Merak edersiniz cezbeder sizi. Sonunda o merak sizi adam eder ya da sonsuza kadar siler.
Ağlasam sesimi duyabilir misiniz?
ısralarımda…
Dokunabilir misiniz?
Gözyaşlarıma elleriniz ile…

-Ne sen sor ne ben anlatayım. Dedi kadın gözleri yerde. Yanında oturan arkadaşı yavaş ama temkinli olarak elini omzuna koydu ve bir iki dakika kadının tepkisini bekledi. Karşısında ki tepki vermeyince cesaret ile
-Üzülme. Diyebildi.
-Olan oldu!
Bunun dönüşü olmayacaktır. Kadın bu sözleri duyunca kısık bir ses tonuyla
-Evet olmayacak.
Diyebildi.
Gerçektende bazı şeylerin geriye dönüşü asla olmuyor. Halk arasında bir söylence vardır olan olur ölen ölür!… MÜ?
Endamın yeter… O kadar güzeldi ki ona bakmadan duramazdı çarşı pazardaki insanlar. İnce belli uzun saçlı badem gözlü olan bu kız yürüdüğü zaman arkasından herkes “Bir içim su” derdi. Ama güzelliğinin kıymetini bilemeyecek kadar çocuk bir kalbe sahipti. Saflık? Kime göre? Genç kıza mı ailesine mi yarar sağlayacaktı. Annesinin tek kızı babasınınsa tek iddialı ve gururuydu. Onu okutmak iyi bir meslek sahibi yapabilmek için karı-koca hayatlarını adamış
doğduğundan bu yana kızlarına. İkisinin de yaşları geçkindi 10 yıl çocukları olmamıştı. Umutlarını kaybettikleri bir anda TANRI onlara ses vermiş ve bir kız dünyaya gelmişti. aile içinde duyulan bebek sesleri onların aldığı nefes demekti. Kendi halinde olan bu iki insan umutlarını kızlarına bağlamışlar onunla yatıp onunla kalkar olmuşlardı. Seneler birbirini kovaladı sanki albüm kapağını açıp da içindeki fotoğraflara bakarken aldığın acı tatlı hazlar gibi. Çevrildi çevrildi ve geçti gitti. Genç kız liseden sonra yüksek okulu da tamamlayarak mezun olmuş. Tayini gelince de görev yerinde işine başlamıştı. Görünüşte her şey olması gerektiği gibi gidiyordu da! Ya sonra…

Güzellik; insan için hayatın en önemli meziyetidir. Güzelliğin getirdikleri ama taşımasını bilmeyenler içinde ondan götürdükleri kuşkusuz çok insanın hayallerini ideallerini almıştır. Sakin güzel ve art niyet ile henüz hoş-beş tanışmayan bu genç kızımızda ona dikilmiş olan gözleri henüz anlayamamıştı.
Aynı görev yerinde beraber çalışan bir arkadaşı ona daha bir yakın davranıyor. Her zaman yanında olduğunu söylüyor sıkıntılarındaihtiyaçlarında elinden tutuyordu. Çalıştığı dairede seviliyordu ama o arkadaşı daha bir seviyordu sanki onu. Artık gidiş gelişlerde de birlikte yol almaya başlamışlardı. Gülüyorlar yemeklerini beraber yiyor sohbetler ediyorlardı. Hayat hiç olmadığı kadar güzeldi. Genç kızı evinin bulunduğu mahalleye kadar götürüyor kız eve girinceye kadarda sokak başında bekliyordu bu adam. İçinde artık onu yakan arzularını kabartan onsuz olamayacağını hissettiren değişik duygular olmuştu. Haftasonları olsun istemiyor pazarlarını zor geçiriyordu.
İtiraflar birbirini kovaladı önce utangaçlık sonra birleşen eller. Sevgiye yenik düşmüş iki kalp. Daha sonraki günlerde ise sevgi yerini başka bir duyguya bırakıvermişti. Erkek için bir araya geldiklerinde artık sohbet etmek istemiyor vaktini değerlendirmek istercesine onunla birleşmeyi istiyordu. Önceleri dirense de genç kız nasılsa ileride onunla geçireceği hayatın büyüsü ve şüphesizliğinden ona istediğini veriyordu. Ama büyü çabuk bozuldu. İş yerinde o sevgi dolu adam ondan kaçar olmuştu. Etraflarındaki insanlar tebessüm ile kıza iki adım uzaklaştığında fısıltılar baş gösteriyordu. Adam bir bahane ile yanından uzaklaştırıyordu. Sevgisi sanki o yatak çarşaflarının buruşuk yüzeyinde sıkışmış kalmış bitmişti. Nedenini öğrenmesi de daha bir çabuk oldu. Onu sevdiğini söyleyerek onun çocuk kalbinden faydalanan insan çoktan çoluk-çocuğa karışmış bir adamdı. Onları çalıştığı büronun penceresinden gördü eşini minik oğlunu ve kızını. Nasıl da sarılmıştı kız babasına sadece izledi. Nasıl da farkına varamamıştı bu gerçeğin. Sonra birden onu söyleyerek onun her şeyini çalmış olan adam arkasını döndü. doğru baktı ve göz göze geldiler bu da son kez oldu. Sevgiyi bırakırsan sonsuz arzulara kaybetmek için bir çok nedeni buldun demektir. Ve geriye bakmaya korkacaksın kokuyorum diyerek…