Galatasaray Kulübü eski yöneticisi Fatih Gökşen, şu anda Fenerbahçe ile Galatasaray'ın 4'üncü yıldızı takmanın en büyük adayları olduğunu belirterek, "Bence Fenerbahçe favoriydi ama Ersun Yanal'ın istifasıyla favori değişmiş oldu" dedi.
Gökşen, sarı-kırmızılı takımın teknik direktör değişikliğiyle 4'üncü yıldızı takma durumunu riske attığını iddia etti.
Ancak yeni teknik direktör Cesare Prandelli'yi desteklemeye mecbur olduklarını dile getiren Gökşen, "En büyük rakibimiz Fenerbahçe'nin teknik direktörünün de istifasıyla biraz şüphelerimiz hafifledi. Şu anda Fenerbahçe ile Galatasaray 4'üncü yıldızı takmanın en büyük adayları. Bence Fenerbahçe favoriydi ama Ersun Yanal'ın istifasıyla favori değişmiş oldu" diye konuştu.
Gökşen, kulübün transfer politikalarıyla ilgili görüşünü şöyle açıkladı:
"Olcan takıma güç katacaktır. Ancak ben yine de üzerine basa basa söylüyorum yanlış ve riskli transfer yapacağımıza, elimizdeki oyuncuları en iyi şekilde değerlendirmek varsa eksik bölgelere eldeki futbolcular yada altyapıdan takviyelerle takıma kazandırmak en iyisi olacaktır. Geçmiş dönemde ikazlarımızı yaptık. Devre arasında 10 oyuncuya verilen 20 milyon avronun bugünlerdeki sıkıntıyı getireceğini, yabancı kontenjanını boşaltmadaki sıkıntıların sezon sonunda yaşanacağını hep söylemiştik. Bugün bunların hepsinin gerçek olduğunu gözlemliyoruz. Bruma'nın iyi futbolcu olduğunu kimse inkar edemez ama 10 milyon avroluk genç bir oyuncunun bize transferi riskliydi. Parayı Bruma gibi bir yıldız adayına vereceğimize daha dikkatli davranıp, Wesley Sneijder gibi kendini ispatlamış birini alsaydık geçen sezonun şampiyonuyduk. Şampiyonlar liginde de daha ilerilere gidebilirdik."
Didier Drogba'nın dünyanın sayılı forvetlerinden birisi olduğunu, bu yıl da oyuncuyla devam edilmesi gerektiğini düşündüğünü ifade eden Gökşen, "Chelsea, kendisini kazanabiliyorsa, elimize kadar gelmiş Drogba'yı biz burada iyi bir şekilde kullanabilirdik. Hatalı davrandık. Burada da Mancini'nin yaptığı yanlışları gördük. Gol ararken bir santrforu çıkaran Mancini'nin başarılı olması mümkün değildi. Ama gel gelelim yerli bir teknik adamla devam etmeyip yine İtalyan bir hocayla devam etmemiz, üstelik hiçbir başarısı olmayan, İtalya Milli Takımı'nda da en ufak bir başarı sergilemeden ayrılması Galatasaray için bir dezavantajdır" ifadesini kullandı.
"Gidişat iyi değil"
Fatih Gökşen, Galatasaray'da yöneticilerin risk değil, kendini ispatlamış, garanti artı getirecek futbolcu ve teknik heyetle çalışmak mecburiyetinde olduğunu bildirdi. Galatasaray'ın oyuncu yetiştirecekse bunu altyapıdan yapması gerektiğini, genç futbolculara büyük paralar verip risk alınmaması gerektiğini aktaran Gökşen, "Bruma, Amrabat ve Hajrovic örneğinde gördüğümüz gibi. Dünyanın paraları gitti, ortada Hajrovic yok. Giden paraları topladığımızda yaklaşık 22-23 milyon avro para" dedi.
Gökşen, yöneticilerin transfere bakan kişileri iyi takip etmesi gerektiğine işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tecrübesiz ve bilgi noksanlığı yaşanan transferler gözüküyor. Menajerler yöneticileri ellerinde istedikleri gibi oynatırlar. Ne kadar gel git olursa, o kadar gelen yeni futbolcu olur. Yeni futbolcu getirmek için yeni transfer ettiğini göndermek istersin. Bunun sonucunda maddi zorluklarla karşılaşırsın. Ondan sonra da UEFAkriterlerindeki finansal problemleri yaşarsın. Önümüzdeki sene için UEFA ihtarnamesini çekmiştir. Galatasaray'ın eğer mali konularda düzelme yaşamazsa önümüzdeki sezon Avrupa'ya gidememe gibi bir riski de vardır. Bizim konuşmalarımız muhalefet yapıyor gibi algılanabilir ama biz Galatasaraylıyız ve burada doğruları söylüyoruz. Söylediklerimizin birkaç cümlesini kafalarının bir köşesine yazarlarsa iyi olur. Çünkü Galatasaray hepimizin, kimsenin malı değil. O açıdan yöneticiler, eleştirildikleri konularda çözüm de sunuluyorsa bunları değerlendirmek mecburiyetindeler."
Eleştiriye "muhalefet yapıyor" gözüyle bakılmasının geride kaldığını söyleyen Gökşen, "Galatasaray mali sıkıntı içindedir. Galatasaray'daki borçları azaltsın diye 10 yılının dolmasını beklediğimiz Sayın Başkan tarihin en büyük borçlanmasını Galatasaray'a yaşattı. Bilakis biz onu başkan yaparken Galatasaray'ın borçlarını eritsin, kurumsal çalışmayı iyi biliyor, şirketlerinde bunu uyguladı diye düşündük ama şimdi bütün Galatasaraylılar sükutu hayal içerisindeyiz. Başkandan biz hala kulübün borçlarını kapatmasını, düzlüğe çıkarmasını bekliyoruz. Gidişat iyi değil. Bu açıdan yönetim kurulunun bu sene çok dikkatli davranması lazım" şeklinde konuştu.
Sabri'nin kadro dışı kalması
Galatasaray'ın eski kaptanı Sabri Sarıoğlu'nun kadro dışı kalması olayıyla ilgili düşüncelerini de paylaşan Gökşen, yaşananların sportif bir olay olmadığını söyledi.
Kişisel olarak Sabri'nin de hatalarının olduğunu öğrendiğini belirten Gökşen, "Soyunma odasında hem yöneticiler hem de Mancini için ağır sözler sarf etmiş. Konuyu tam detaylı bilmiyorum ama kulağıma gelenlerde iki kişi arasında geçen konuşmalar muhakkak duyulur, gizli kalmaz. Sabri bir kaptan gibi davranmayıp dedikodu yapmış ve ağır sözler söylemiş diye kulağıma geldi" dedi.
Gökşen, bir kaptanın da kadro dışı kalmasının ciddi bir olay, yanlış yapılmaması halinde olmayacağını ifade ederek, "Galatasaray kaptanını kolay kolay gözden çıkarmaz. Burada Sabri'nin şapkayı önüne koyması lazım. Kendisini şaka falan Galatasaray'ın reisi sandı. O açıdan ayaklarını yere basması lazım. Gerekiyorsa da bütün yöneticilerinden, ağabeylerinden özür dileyip, Galatasaray'a yakışan bir şey uygulamalı" diye konuştu