Defilelerin ilk sıralarına oturan, her daim asistanlarıyla gezen, lüks modaevlerinin kraliçeler gibi karşıladığı, giyimleri ve stilleriyle fark yaratan bu kadınların sinema yıldızları ya da birer diva olduğunu düşünebilirsiniz. Onların moda danışmanları olduğunu öğrenince, kulağa ilk aşamada “alelade” gelen bu sıfat belki sizi hayal kırıklığına uğratabilir. Ama acele etmeyin, dev bir endüstriye dönüşmüş olan modaya fikirleri ve önerileriyle yön veren, koleksiyonların oluşmasına katkıda bulunan, tasarımcıların gölgesinde yaşayan bu kadınlar, günde 15 bin avroya kadar kazandıkları rakamlarla güçlerine güç katıyor.
CARINE ROITFELD
EN ÜNLÜ MODA DANIŞMANI
Moda danışmanlarının tarihini yazmaya kalkarsak işe bir zamanlar Fransız Vogue dergisinin yayın yönetmenliğini yapan Carine Roitfeld’le başlamak isabetli olur. 90’lı yıllarda Gucci’nin kreatif direktörü Tom Ford’la birlikte çalışan, markanın o yıllarda yakaladığı çıkışın arkasındaki isim olarak da okunabilecek Roitfeld, ayrıca 2012’de Karl Lagerfeld’in kampanyalarının styling’ini de üstlendi.
Harper’s Bazaar’da “Global Editor”
Siyaha boyanmış göz kapakları, kalın kaşları ve kalem etekleriyle birçok tasarımcıya ilham veren, “porno-chic”in yaratıcısı bu cool kadın, 2010 yılında Fransız Vogue’dan ayrıldıktan sonra da büyük markalarla işbirliği yapmaya devam etti. Barneys’in vitrinlerine imzasını atan Carine Roitfeld, 2012 yılında M.A.C için bir makyaj koleksiyonu hazırladı. Yüzünde cazibeli ve karşısındakini hafifçe alaya alan gülüşüyle bir eteğin hangi ayakkabı ve üstle giyilebileceğini, o kombini defilede kimin nasıl bir makyaj ve saçla taşıyacağını anında öngören bir yeteneğe sahip olan Roitfeld, şu sıralar “CR Fashion Book” adlı kendi dergisini çıkarırken bir yandan da Harper’s Bazaar’da “Global Editor” olarak görev yapıyor.