Düşünce fotoğrafçılığı, bir fotoğraf cihazı kullanarak veya kullanmadan, insanın düşünce ve imajlarının hassas bir fotoğraf filmi üzerine kaydedilmesini konu alan paranormal fotoğrafçılığa verilen addır.Parapsikoloji Sözlüğü’nde, düşünce fotoğrafçılığının fotoğraf filmleri üzerinde, paranormal yetilerin kullanılmasıyla, görüntüler oluşturmak veya zihinsel imaj tekniği olarak açıklaması yapılmaktadır. Bugüne kadar sadece Ted Serios adlı yetenekli bir kişi tarafından başarılabilmiş ve tarihe geçmiştir.
Ted Serios, fotoğraf makinesi objektifine konsantre olarak baktığında beynindeki düşünceyi kameradaki filme nakşetmekteydi. Oysa flaş patladığı anda, objektif, karşısındaki objenin resmini çekmeliydi. Bunun yerine "düşüncesinin fotoğrafı"nın çekilmesi, inanılmaz bir olaydı. Olayın fizik açıklaması şöyle olmalıydı: Telepatlar, aralarında "soyut eşya"; yani eksi bir nesneyi değiş-tokuş ediyorlardı. Gizli değişkenler mekanizması ise şu ilişkiydi: İki telepat, kendi bireysel tünellerini "süper uzay"(misaller âlemi) denen "toplu akıl-bilinçaltı" sistemde irtibatlıyorlar, oradaki düşünce kalıbını da eksi ağırlıktaki soyut kütle olarak değiş-tokuş edebiliyorlardı. Kozmik bilinç bu bağlantıyı kurunca; alıcı taraf, tünelin ucundaki soyut eşyayı yeniden beyninin saklı kanalında canlandırıyordu
Ted Serios'un genellikle sarhoşken çektiği bu fotoğraflar, bir kartpostal biçiminde ve kenarları film yanığı şeklinde ortaya çıkmıştır. 2006, Aralık'ında ölen Serios, geriye yüzlerce fotoğraf, kitap ve yüzlerce soru işareti bırakmıştır. Daha sonra Aura fotoğrafı çektiği iddia edilen makineler yapılsa da hiçbirisi Serios'un fotoğrafları kadar gerçekçi ve net olmamıştır. Babasının ölümünden sonra çekimlerini oğlu Leo ile sürdüren Ted Serios, gemilerden Madonna'ya kadar geniş konularda düşünceyi yüzlerce insanın gözü önünde çekmeyi başarmıştır.[4]
Ted Serios'un bu yeteneği oldukça çarpıcıdır. Zihinde oluşan vizyonları fotoğraf filmi üzerine aktarıp, resmedebilen Serios, bu çalışmalarında değişik yöntemler kullanmaktadır. İçinde film bulunan bir fotoğraf makinesinin merceğini içine bakarak bu filmi etkileyebildiği gibi bazen de merceğin başka bir yöne çevrilmesi halinde de başarılı olabilmektedir. Uyguladığı en ilginç bir teknik de kalın bir zarfın içinde saklı bir resmi 'görerek', bunu yine bir' fotoğraf filmi üzerine aktarmaktır, Bu olayda sanki durugörü yeteneğiyle PK olgusu birlikte kullanılmaktadır, Denver'li psikiyatrist Dr. Jule Eisenbud Serios üzerinde yoğun deneyler uygulamış ve "Ted Serios'un Dünyası"(The World of Ted Serios, Cape, 1968) adlı bir kaynak kitap yazmıştır.
Bu yetenek, insanın sınırlarını zorlayan ruhsal güçlerden biridir. İnsan beyni, yoğun konsantrasyonla çeşitli şiddetler imajlar ve fikirler yayınlayabilir. Bu konsantrasyonun film şeritleri üzerine odaklanarak, imajinasyon enerjisinin şerit üzerinde çeşitli fiziksel ve kimyasal değişimler yaratması mümkündür.
Terim, Japon psikoloji enstitüsü eski başkanı Prof. Dr. Tomokichi Fukarai tarafından 1910’da ortaya atılmıştır. İnsan düşüncesinin, gümüş tozuna emdirilmiş duyarlı bir fotoğraf plakasını etkileyebildiğini keşfeden Fukarai, bu yolla elde ettiği biçim ya da oluşumlara “Düşünce Grafiği” ya da “Düşünce Fotoğrafı” anlamında “thoughtography”adını vermiştir. Kimi araştırmacılar, "düşünce fotoğrafı" terimi yerine, yine Fukarai’nin kullandığı “nen–graphy” terimini kullanır.
İmajinasyon yeteneğinin gerek kimyasal etkisini ve gerekse seyyal maddeye olan etkisini gösteren düşünce fotoğrafı, ruhsal fotoğraftan farklıdır. Parapsişik gerçekleri objektif olarak ortaya koyan ve insan iradesiyle oluşturulan bir fenomendir. Bu olayın arkasındaki mekanizma şudur: Bir insanın sinir merkezlerinden parmak uçlarına kadar uzanan sinirlerdeki sinirsel seyyaleler ruhun zihinsel imajlarını taşırlar ve kaba maddeler üzerinde tezahürlerini gösterirler. Aynı şekilde, evreni dolduran maddeler de imajları taşıyarak, imajinasyon ürünlerini objektif değerler halinde sonuçlandırırlar.
Bir süjenin kendiliğinden yahut telkinle meydana getirdiği imaj önce kozmik madde üzerine etki eder, kendini orada gerçekleştirir ve sonra bu kozmik madde bir maddi ortamda kendini gerçekleştirir. İmajın fotoğraf plağı üzerinde yaptığı etki, kozmik maddeyi, astral maddeyi kullanan ruhsal kuvvetten doğmaktadır.