Desem ki!
Sana geldim ve acının tüm duraklarına uğradım gelirken
İhanete uğramış bir sevdanın çığlıkları var kulaklarımda
Ben vazgeçmenin arifesinde
Sen bir bayram sabahı kadar güzel
Zaman bedel ödetiyor bana,
Sense ışıl ışıl bakıyorsun zamana
İşte öyle hesapsız ve bütün aşklar gibi zamansız geldim ben sana
Desem ki!
Bütün karabasanlarımı düşlere çevir
Yenilgilere düşmeden
Bütün ihanet zangoçlarını devir
Önce iyileştir içimde ki
Kanadı kırılmış beyaz güvercinleri
Masmavi bir gökyüzü resmet sonra
Uçur hepsini özgürlüklere
Desem ki!
Dalgaların vursun
Viraneye dönmüş kıyılarıma
Her vuruş bir tını düşürsün
Yitmiş notalara
Bir şarkı yaz sonra.
İçinde ihanet olmayan,
Satmayan, satılmayan
Güneşin bile ezberlediği
Yıldızların geceler boyu söylediği
Ayın halesini, gece ile dans ettiren
Desem ki!
Suçsuz olsam da!
Bitmiş bir aşkın bütün suçları var benim sırtımda
Aşkı öğrenmiş olarak geldim sana
Oldu ya sen de bitirdin yarınlarda
Sende bıraktın beni ortalıklarda
Ben bütün suçları gene alırım sırtıma
Taşırım omuzlarım çökse de
Taşırım dizlerim titrese de
Ben bana yakışanı
Ben aşka yakışanı yaparım korkma!
Desem ki!
Bilmediğim yollardan
Bildiğim dağlardan,
Özlem ve hasret kokuları ile geldim
Kaybolmuş bir benlik getirdim sana
Farzet ki kozamdan yeni çıktım
Ömrümse bir o kadar kısa
Kısa bir ömre,
Dev gibi yaşanmışlık sığdıralım
Desem ki!
Gözyaşı dolu iklimlerim
Kor ateşlerde kavrulmuş benim bütün iliklerim
Nereme dokunsan yanar ellerin
Sol yanım, Hiroşima
Sağ yanım, düşünen adam sureti
Sende arıyorum kaybettiğim sireti
Gözlerinde gördüğüm renklerle ruhumu boya
Rotasını şaşırmış yüreğimin kaptanı ol
Ve demirleyelim istediğin her koya
Desem ki!
Kayıp bir kentin yağmalanmış tahtından geliyorum.
Ne varsa öldürdüler de,
Sadece, gözlerine hüzün düşmüş bir çocuk kaldı içimde.
Sen karanlığın ortasında bir ışık
Sen çocuk özlemi ile yanan şefkatli bir anne gibi
Dokun bütün karanlıklarıma
Ve desem ki
Boynumda yargısız bir infaz
Bir yok olmuşluk var peşimde
İşte öylesine çaresiz, işte öylesine mecbur
Mülteciyim ben sana...