Ne güzeldir bazen gitmek hiç arkana bakmadan...
Bazen bir gitme isteği gelir insana. Bir gitmek gelir, bir daha hiç gitmez hatta. Gitmeler güzel değildir oysa ki, hep hüzün barındırır içinde. Ama bu seferki gitmek güzeldir. Seni sarmış yosunlardan, pas tutmuş hayatından kurtulmanı sağlar.
Her şeyini, sahip olduğun tüm aidiyetliklerini bırakıp, yapayalnız gitmek gerekir. Bir iğneni bile götürmemelisin bu yolculukta, sadece tek yöne bir bilet yeterli. Sen gittikten sonra, bıraktığın herşeyin artık daha değersiz olacağını düşünmemelisin. Ya da onların da peşine takılıp geleceğini... Sen gittiğin an, onlar da bırakacaklar çünkü seni. Ve onlar da sana ait olmayacaklardır artık. Kendini ve umudunu yanına koyarak, uzaklaşacaksın bilmediğin ufuklara...
Gittiğin yerde seni yeni bir hayat bekleyecek çünkü. Özellikle hiç görmediğin, bilmediğin bir yeri seçmelisin. Rastgele belirlenmiş bir kent, bir sokak olmalı. Gözünü kapayıp haritadan seçebilecek kadar cesur olmalısın. Bir tane bile tanıdığın olmamalı o çevrede. Önce yeni bir evle başlayacaksın hayatına. Hiç bilmediğin bir semtte, belki ıssız, belki köhne hiç fark etmez. Ama yepyeni eşyalarla dolduracaksın içini alabildiğine. Sonra, kendini değiştireceksin. Üstündeki sana ait kıyafetleri bile atacaksın çöpe. Herşeyin yeni olmalı bu yeni hayatında. Geldiğin yere ait hiçbir şeyi taşımamalısın üzerinde. Yeni doğmuş bir bebek gibi arınmalısın günahlarından ve kendine ait suçluluklarından. Yeni insanlar girmeli hayatına sonra. Hiçbirinin yüzünde, eski bir dostla özdeşleştirebileceğin bir şeyler olmamalı. Pasparlak gözlerle bakmalısın onlara. Tıpkı, yeni hayatına baktığın gibi. Sevgiyi, dostluğu paylaşmalı, bu konuda asla cimrilik yapmamalısın.
İşte o gittiğin yerde, sen artık yeni bir sen olmalısın. İkinci bir yaşamı kendine sunmalı ve yeni baştan başlamalısın herşeye. Bir gün bile, dönmek fikri geçmemeli aklından, kendini oraya ait hissetmelisin...
Bu günlerde herkes gitmek istiyor.
Küçük bir sahil kasabasına,
Bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara...
Hayatından memnun olan yok.
Kiminle konuşsam aynı şey...
Herşeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.
Öyle "yanına almak istediği üç şey" falan yok.
Bir kendisi...
Bu yeter zaten.
Herşeyi, herkesi götürdün demektir.
Keşke kendini bırakıp gidebilse insan.
Ama olmuyor.
..
Can yüceL
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)