*Bir insana sırrınızı verdiğinizde, özgürlüğünüzü de verirsiniz.


*Ne Kadar Silersen Sil Ya Yırtılır Defterin .Yada İzi Kalır Cümlelerin.


*En zoru da; Yüreğinde söyleyemeyeceğin sözlerin kalmasıdır...


*Yaşadığın hayatı sevmek için bir nedenin yoksa, seviyormuş gibi yapma .


*Aşk diye bişey yaşıyorum.. Ne tek taraflı demeye dilim var, Ne de karşılıklı olduğuna ispatım...


*Rüzgârı dilediğim gibi değiştiremem ama yelkenlerimi ayarlayabilirim daima varmak için istediğim limana.


*Aklın kimyası ile aşkın kimyası başkadır. Akıl temkinlidir. Korka korka atar adımlarını. 'Aman sakın kendini' diye tembihler. Halbuki aşk öyle mi? Onun tek dediği: 'bırak kendini, ko gitsin!'Akıl kolay kolay yıkılmaz. Aşk ise kendini yıpratır, harap düşer. Halbuki hazineler ve defineler yıkıntılar arasında olur. Ne varsa harap bir kalpte var!


*Görsen, hayalimdeki seni kıskanırsın.


*Başkalarının ne dediğini kafamıza takmaktan, hep ama hep başkalarını dinlemekten, kendi yüreğimizin fısıltısını duyamıyoruz.


*Her insan huzur verir.. Kimileri gelince, kimileri gidince.


*Kelime cömerdi duygu cimrisi bugünün insanı. Konuşmaya gelince açıyor ağzını, duygulanmaya gelince tutuyor kendini.


*Neden baktın neyi geride bıraktığına ? Söylesene, insan terk ettiği şeye neden dönüp bakar son defa.


*Korktu. Gidip de varamamaktan değil, varıp da dönüş yolunu bulamamaktan değil, dönüp de geride bıraktıklarını yerinde bulamamaktan değil; bir kendini bulamamaktan, bulduğunda korkmaktan korktu…


*Yalnızlık onca saçın arasında beyaz bir saç teli gibi. Çektikçe çoğalıyor, çoğaldıkça arsızlaşıyor.


*Ne yöne gidersen git doğu, batı, kuzey ya da güney çıktığın her yolculuğu içine doğru bir seyahat olarak düşün! Kendi içine yolculuk eden kişi sonunda arzı dolaşır.


*Artık sana yazamam ama, seni yazarım söz.


*Her hakiki aşk, umulmadık dönüşümlere yol açar. aşk bir milad demektir. şayet aşktan önce ve aşktan sonra aynı insan olarak kalmışsak, yeterince sevmemişiz demektir. birini seviyorsan onun için yapabileceğin en anlamlı şey değişmektir!


*Yaşadıkça düzelmiyordu hayat, tıpkı yaşlanmakla büyümediği gibi kişinin...


*Ya aşkı öğret bana. Ya da aşkın yokluğunda üzülmemeyi.


*Elimde olsa cenneti ateşe verir, cehennemi de bir kova suyla söndürürüm ki geriye aşk bâki kalsın.


*Seni kimsenin üzmesine izin vermeyeceğim dediğinde, "Bunu kendim yapacağım" demek istediğini anlamamışım...!!!


*Modern aşk istemem, üzüntüden başka ne ki ? İlkel aşk isterim, aşkın en ilk'el halini.


*Kaç kitap okuyunca alim, kaç diyar görünce gezgin, kaç hezimetten sonra bezgin olurdu insan? Kaç olunca çok ; Kaçta kalınca azdı rakamlar..?


*Kahve aşk gibidir, her ne kadar sabır ve özen gösterirsen tadı o kadar güzel olur.


*Üzgünüm Baba, Seni Aldattım.! Bir başka adama aşık oldum. Senin dokunmaya kıyamadığın gülüşümü onun uğrunda soldurdum.!


*Bir insanı sevmek, onun zihninde bir türlü huzura erememiş tüm hikayeleri raflarından çıkartıp, tek tek temize çekmek demektir.


*Bir mesafe olmalı. Düşmanınla senin aranda, yediğin darbeyle iç organlar arasında, bireyle toplum arasında, geçmişle bugün arasında, anılarla vicdan arasında… Bu hayatta yaptığın ya da hissettiğin her şeyde bir mesafe olmalı. Mesafe seni korur…


*Aşıklar kibirli olur” demiş şair. "Sevdiklerini fethedilmiş bir kale gibi görmeye kalkarlar." bense hayat boyu susmaya razıyım, o kibri gözlerinde görmektense.


*Seni sevdiğimi söylememekteki ısrarım bu yüzden. Her şey böyle daha duru, daha güzel. Söylesem büyü bozulur.


*Sen değişirsin. Bir başka hal gelir üzerine. Bir beklenti, bir istek, bir kıvanç, gizliden gizliye bir kibir siner bakışlarına.


*Zaman ağırlaşır, zaman hantallaşır. Doğallık kaybolur, konuşmalar yapaylaşır. Söylesem dünya durur, bir daha hiçbir şey aynı olmaz.


*Bir Anın Dogması İçin, Bir Anın Ölmesi Gerekir. Yeni Bir "ben" İçin Eski bir ben'in Kuruyup Solması Gibi...


*Bedenlerimizi şekle sokmak için ne çok uğraş veriyoruz. Halbuki beyinlerimizi, düşünce ve algılarımızı geliştirmek için çabamız ne kadar az...


*Güzel günlüklerim vardı. Bir de, asla günlüklerim kadar güzel olmayan günlerim.


*Evrendeki her cisim, ne kadar albenisiz ya da ehemmiyetsiz görünürse görünsün, bir başka şeye yanıt olsun diye yaratılmıştı. Derdin olduğu yerde deva da vardı, üstelik şaşırtıcı yakınlıkta. Mesele görebilmekti.


*Kaç hayat yaşayınca yorulur insan? Kaç seneden sonra yaşlı Kaç hezimetten sonra bezgin Kaç sevdadan sonra kalpsiz Kaç kelimeden sonra lâl olur kişi?


*Aşk sonradan gelmez hiçbir zaman. Varsa vardır, o kadar.