*Mükemmel aşk, insanın kendisini mutsuz edecek kişiyi sevmesidir.


*Büyüklük şu ya da bu olmak değil, kendin olmaktır.


*Bir erkek hiç bir zaman bir kadın kadar acımasız olamaz.


*Nefret, başarısızlığa uğramış sevgidir.


*Bir kızın ruhuna düş gibi süzülüp girmek bir sanattır; çıkmak ise bir başyapıt.


*Nedir bir şair? İç çekmelerini ve çığlıklarını güzel bir müziğe dönüştüren dudaklara sahip olan, fakat ruhunda gizli acılar barındıran mutsuz bir insan.


*Kendimizi kandırmaktan ancak hayatlarımızı seçme yeteneğimiz üzerine inşa etmekle kurtulabiliriz.


*Felsefenin dediği doğru. Hayat geriye doğru anlaşılır. Ama burada bu cümleyi unutuyoruz: İleri doğru yaşanmalı!


*Hiçbirine inanma dostum; anladıkları hiçbir şey yok; anlasalardı yaşamları bunu gösterirdi ve eylemleri bilgilerini yansıtırdı.


*Göründüğü kadarı ile insanlar, düşüncelerini saklamak için değil, hiçbir düşünceleri olmadığını saklamak için konuşmayı ögrenmişler.


*Sessizliklerin en kesini susmak değil, konuşmaktır.


*Akıl azaldığı oranda kaygı da azalır.


*Bir insanın özgünlüğü ne kadar büyükse, o insan boğuntu karşısında o kadar çaresiz kalır.


*Dua etmek Rabbi değiştirmez, ama dua edeni değiştirir.


*Evlen! Pişman olacaksın. Evlenme... Yine pişman olacaksın.


*Kadının erkekten daha duyusal olduğunu, onun vücüt yapısı bile gösteriyor.


*Canı sıkılan herkes değişim istiyor.


*Her kötülüğün başı can sıkıntısıdır.


*Her aptal, mutlaka, kendisine hayran olacak başka aptallar bulur.


*Tanrı ile araya mesafe koyarsanız orayı başka şeyler doldurur.


*Karşılaştırma eylemi mutluluğun terki ve memnuniyetsizliğin başlangıcıdır.


*İnsan ruhla bedenin sentezidir, bu sentezi birleştiren ise tin'dir.


*Muhalefet, insanları bir araya getirmenin yanı sıra o güzel iç dostluğu da ortaya çıkarır.


*En çok yaşamış olan uzun yıllar yaşamış olan değil, yaşamının anlamını en fazla anlamış olan insandır.