Aç mısın, sefil misin, fakir misin, miskin misin, yoksul musun, gelirin haysiyetli bir hayat sürmeye yetmiyor mu, doymuyor musun, iyi ısınmıyor musun, sıkıntılar içinde misin?
Çok kötükmser, çok karamsar, çok ümitsiz olma…
iyi şeyler de var.
Onlara bak, onlar seni sevindirsin, açlığını doyurmasa da gönlünü doyursun, dıştan ısıtmasa da içten ısıntsın seni.
Bak senede kaç gün geceleri şenlikler yapalıyor, maytaplar atılıyor semaya.
Pat küt çat pat aaaa bir maytap gökte patlıyor şemsiye gibi rengarenk ışıklar dört bir yana saçılıyor.
Hah hah ha hoh hoh hih hih hih…
İstanbul’daysan geceleyin Boğaz köprülerine bir bak.
ışıklarla gelin tacı gibi ışıl ışıl. Bak da gönlün doysun, için ısınsın, biraz mutlu ol.
Yine İstanbul’da bir cumartesi akşamı Beşiktaş’tan Ortaköy’e git, yollar nasıl , lüks arabalar peş peşe…
Tuzu kuru zenginler eğlenmeye gidiyor, Ortaköy gece salonlarına.
Senin paran yok, inançların da zaten elvermez ama oralardaki neş’eyi, zevk u sefayı, eğlenceyi, sarhoşluğu bir görmelisin.
İçki su gibi akıyor, para su gibi harcanıyor, bilmediğin mezeler, danslar, kıvrılmalar, bükülmeler, gülücükler, kahkahalar, çın çın çın…
O eğlencelere katılamasan da memleketin böylesine kalkındığını görerek niçin sevinmiyorsun.
Başını kaldır da yerden pıtrak gibi bitmiş elli katlı gökdelenlere, lüks mü lüks rezidanslara bir bak.
Kör müsün sen, caddeleri, sokakları, yolları, bulvarları, meydanları dolduran lüks otomobillere baksana.
Onların her biri bir servet. Sen hâlâ fakirlik yoksulluk edebiyatı yapıyorsun, utansana bariz.
Ey nankör!.. Git de lüks ve pahalı restoranlarda nasıl yemek yendiğ gör.
Tarabya’da garnili, beyaz şarap soslu, mayonezli bir tabak (kayık tabak) lüfer 500 TL…
İzmir’de İspanyol şaraplı canlı müzikli bir yemek 2500 TL. Eskiden bu refah, bu lüks, bu sefahat var mıydı?
Kötümser olma, sevin biraz, belki sana da sıra gelir, sabırlı ol, bekle…
İstanbul’un lüks bir alışveriş merkezinde Türkiye’in en lüks giysi satış dükkanına bir göz at. Bir kadın çorabı 400 TL.
Bak tuzu kuru sevgili vatandaşların zaman zaman gidip kup griye yiyorlar. Bardağı 12,5 TL.
Bırak dinsizleri ve ehl-i dünyayı, İslamcı kesimin türedilerine bak.
Her şeyin en iyisi Müslümana layıktır diyerek nasıl lüks, israf; sefahat içinde yaşıyorlar, nasıl saçıp savuruyorlar.
Onlar ihtişam ve şaşaada, debdebe ve dâratta Nemrud’u, Firavun’u, Neron’u geride bıraktılar.
Bak da ibret al.
Başkalarının sevinçlerini niçin paylaşmıyorsun?


Hayat susarak güzel olsaydı, ağzımı bağlar ölünceye kadar susardım.
Hayatta konuşarak mutlu olsaydık mutluluktan bıkana kadar konuşurdum ama hayat öyle bişey ki;
Sustuğunda konuşmadın diye pişman eder, konuştuğunda ise susmadın diye kahreder…