Ben yalnız değilim de, kalbim kimsesiz, o yüzden kanıyor…
Çok uzun süre soğukta kalsa mesela ayakların önce morarır, sonra çatlar, en sonunda kanar. Kalp de çok uzun süre sevgisiz kalırsa, kanar…
Benim kimsesizliğim kalbimde, ömrümde değil ama bazen ömrüm bakıp gönlüme, haline acıyor. Kendi kendimden utanıyorum işte o an.
Bu kadar sevdasız kaldıysan diyorum, suçu kendinde ara ey kalbim. Bir bak sağına soluna, önüne arkana, nerede hata yaptığına bir bak…
Kimseye çamur at, her şeyi sen seçtin. Başıma en talihsizlikler geldi deme, sen hepsini bilerek sevdin. Kanmak istedin, inanmak istedin. Hiç mi anlamadın mesela kandırıldığını, hiç mi içinden bir şey dürtmedi? Yüzleşmek istemedin belki, buna gücün yetmedi ama için için hep bildin.
Bütün hepsi bahane, hikaye, bir sebebe tutunma isteği, kendini koruma arzusu, suçu başkalarına atıp işin içinden sıyrılmak derdi… Aslanlar gibi sevdin, yenildin, yanıldın, kandın belki ama hepsini istedin.
Bazen ve genelde, yanlış olduğunu bile bile denedin. Kendini kandırdın, yaparım sandın, o akdarına razı oldun, değiştirmeyi deneyecektin ama senin istediğin gibi dönmedi devran. Yerçekimi bitti işte o an, sen hayalindeki o dünyadan düşüverdin.
Şimdi kimsesiz kalmış kalbin, kanıyor, eh biraz kanayacak! Kalp dediğin de ancak öğrenerek atacak… Yoksa sen yalnız değilsin, dostların var, ailen, sevenlerin, can yoldaşların var ama kalbin kimsesizlikten acıyorsa, bırakacaksın acıyacak.
Bir dahaki sefere aklının sözünü de dinlemeyi öğrenip, kendinden büyük işlere kalkmayacak!