Penceremde bir gün, günlerden bir gün:
Ses baygın, renk dalgın ve ışık süzgün;
Belirsiz bir semte insanlık sürgün…
Çek perdeyi, güneş nazara geldi!
Necip Fazıl Kısakürek
Penceremde bir gün, günlerden bir gün:
Ses baygın, renk dalgın ve ışık süzgün;
Belirsiz bir semte insanlık sürgün…
Çek perdeyi, güneş nazara geldi!
Necip Fazıl Kısakürek
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnını değer . .
biz kırıldık daha da kırılırız
ama katil de bilmiyor öldürdüğünü
hırsız da bilmiyor çaldığını
biz yeni hayatın acemileriyiz.
... bütün bildiklerimiz yeniden biçimleniyor
şiirimiz, aşkımız yeniden,
son kötü günleri yaşıyoruz belki
ilk güzel günleri de yaşarız belki
kekre bir şey var bu havada
geçmişle gelecek arasında
acıyla sevinç arasında
öfkeyle bağış arasında..
Cemal Süreya
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnını değer . .
Hem edebiyat niçin vardır?
Biz neden hayattan kaçıp kitaplara sığınırız?
Çünkü dünya sahtekârlarla doludur azizim;
insanlar samimi değildir, herkes birbirini kırar, incitir.
Bizim o koca koca kitapları devirmemiz,
iki satır samimiyet bulabilmek içindir arkadaşlar.
İki satır samimiyet..
Ömer Faruk Dönmez
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnını değer . .
Bir gün ister istemez
Karşısında olacaksın kaçtıklarının
Dua et
O gün henüz mahşer olmasın...
Cahit Zarifoğlu
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnını değer . .
Ona uğramayan gemiler batsın
Ondan geçmeyen trenler devrilsin
Onu sevmeyen yürek taş kesilsin
Kapansın onu görmeyen gözler
Onu övmeyen diller kurusun
İki kere iki dört elde var Ayten
Bundan böyle dünyada
Aşkın adı Ayten olsun
Ümit Yaşar Oğuzcan
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnını değer . .
Çile'den...
Bu nasıl bir dünya hikâyesi zor;
Mekânı bir satıh, zamanı vehim.
Bütün bir kainat muşamba dekor,
Bütün bir insanlık yalana teslim.
N.F.K
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnını değer . .
»Tek çiçeklebahar olmaz diyenlere inat!…
Her yürek için açan özel bir çiçek olduğunu
ve fazlasının gerekmediğini ispatlamak için
baharı bekliyorum.«
Ahmed Günbay Yıldız
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnını değer . .
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona
Saat onikidir söndü lambalar
Uyu da turnalar gelsin rüyana
Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar ;
Zaman ne de çabuk geçiyor Monna
Sezai Karakoç
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnını değer . .
Çiy mi düştü yaprağının üstüne
Söyle Lale yoksa sen ağlar mısın?
Neden boynun eğik düşmüş önüne
Yoksa Lale sen bize dargın mısın?..
Zernişan Aydoğan
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnını değer . .
Ben
senden önce ölmek isterim.
Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
İyisi mi, beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
Kavanoz camdan olsun,
şeffaf, beyaz camdan olsun
ki içinde beni görebilesin...
Fedakârlığımı anlıyorsun :
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
Ve toz oluyorum
yaşıyorum yanında senin.
Sonra, sen de ölünce
kavanozuma gelirsin.
Ve orda beraber yaşarız
külümün içinde külün,
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasız bir torun
bizi ordan atana kadar...
Ama biz
o zamana kadar
o kadar
karışacağız
ki birbirimize,
atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz
yan yana düşecek.
Toprağa beraber dalacağız.
Ve bir gün yabani bir çiçek
bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse
sapında muhakkak
iki çiçek açacak :
biri sen
biri de ben.
Nazım Hikmet
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnını değer . .
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)