kayseri escort ankara escort izmir escort antalya escort bursa escort istanbul escort

Etiketlenen üyelerin listesi

Toplam 7 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 7 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1
    aSk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    aSk

    Hüzün, güzeldir

    “Hüzün vakurdur, onurlu ve dürüst…Biraz mum ışığıdır hüzün, biraz akşam alacasıdır. Biraz gazete satan çocuk elleri, biraz bebek ağlamasıdır.
    Tüy gibidir hüzün. Hafif ve yumuşak, canlı ve ölü… Hayattan ve ölüme dair…
    Hüzün, sâdıktır.
    Hüzün deyince hüzünler kulübesi akla gelmez mi? Yakup Peygamber gönle düşmez mi? “Bana düşen sabr-ı cemildir.” diyen, ağlamaktan gözlerine gece inen baba… Demek ağlamanın bu türlüsü sabra mâni değil… Sabrın bu türlüsüne de «hüzün» diyelim biz…
    “And olsun ki, sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz. Sabredenleri müjdele! O sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği zaman: Biz Allah’ın kullarıyız ve biz O’na döneceğiz, derler. İşte Rablerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır. Ve doğru yolu bulanlar da onlardır.”
    Ve Vahşî’nin hüznü… Kolay mıdır “Gözüme görünme!..” sözüne muhatap olmak, kolay mı herkes göz göze, diz dize oturabilirken; ancak sütunların, duvarların gerisinden bakabilmek… Ne derdini açabilir ne sevincini paylaşabilir; hep kamufle, hep perde, hep aracı… Ama o kâmil bir hüzünle taşıyor Hamza’yı vuran mızrağı, bir gün yalancı peygamberi vurduğunda gülüyor hüznün bu an acınılası mülkü…
    Hüzün, Allah Rasûlü’nün dostudur, takdim ederim. “Hüzün dostumdur.” buyurmuş hüzün Peygamberi -sallallahu aleyhi ve sellem-, ömrü hüzünden sağılmış yetim… Hira, hicret, İbrahim, Tâif, Uhud, ifk, ne yana baksa hüzün… Hüzne, bu hüzün yeter.
    “Ey yar, sen gittin bir hüzün kaldı bana
    Beni benden geçiren bir sözün kaldı bana”
    “Kızım,” demiş kızının kulağına: “Üzülme, baban bundan sonra hiç acı çekmeyecek.”
    * * *
    “Yüreğim parça parça efendim
    Yüreğim parça parça…
    Yürür üstüme acılar, efendim, yürür üstüme üstüme…
    Asırlar hasretinde, efendim, duâlar dilimizde
    Sabır yüreğimizde efendim,
    Sabır yüreğimizde…”
    * * *
    Hüzün, güzeldir…..

  2. #2
    aSk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    aSk
    HÜZÜN GÜZELDİR..
    “Hüzün” denince akla “gam” gelir, hüzün değildir. Gam ağırdır, koyudur. Hüzün ince ve nârin yanını temsil edemez. “Üzüntü” gelir, geçicidir, ucuzdur; hüznün asîl ve paha biçilmez oluşuna yakışmaz…
    Hüzün biraz isyandır, biraz rıza; biraz gözlerini kaçırmaktır, biraz yüreğini sunmak…
    Hüzün mübârektir, velûddur. Mübârek, velûd ve verimli olmayan gam, keder, tasa ve üzüntü, hüzünden değildir.
    Hüzün vakurdur, onurlu ve dürüst… Kaypak ve tamahkâr duygular, hüznü duyumsayamaz. Hüzün evet, duyumsanır. O denli nârin, o denli zarif…
    Büyülü bir güzelliği var hüznün.
    Biraz mum ışığıdır hüzün, biraz akşam alacasıdır. Biraz gazete satan çocuk elleri, biraz bebek ağlamasıdır.
    Hüzün zordur.
    Hüzün güçlüdür.
    Hüzün sızıdır. İnce, keskin, sivri… Varla yok arası… Parlak ve göz alıcı, anlık ve güçlü…
    Hüzün melezdir. Tefekkürle tedebbürün kendisi esmer, bahtı ak evladıdır. Asâletini tefekkürden, metânetini tedebbürden almıştır.
    Hüzün su gibidir. Azizdir. Şerefli ve nâdir… Hem her şeye yeter, hem yeri asla doldurulamaz.
    Tüy gibidir hüzün. Hafif ve yumuşak, canlı ve ölü… Hayattan ve ölüme dair…
    Hüzün, Allah Rasûlü’nün dostudur, takdim ederim. “Hüzün dostumdur.” buyurmuş hüzün Peygamberi -sallAllah u aleyhi ve sellem-, ömrü hüzünden sağılmış yetim…
    Hüzün güzeldir.
    Hoş geldin HÜZÜN..

  3. #3
    aSk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    aSk

    Hüzün nedir bilir misiniz?
    Bir çocuğa son paranızla alıp verdiğiniz çikolatanın yere düşmesidir…
    Bir pazar günü bir aileyi uzaktan izlerken aile reisinin gelip sizden fotoğraf çekmenizi istemesidir…
    Dünyada insanlar açlıktan ölürken yediğiniz yemekten utanmanızdır…
    Kimsenin gelmediği bir adada, kimsenin gelmeyeceğini bile bile beklemektir…
    Gecenin en güzel saatlerinde ayın yansımasını demir parmaklıklar arasında izlemenizdir…
    Nöbette beklerken size sıkılan kurşunla yere yığıldığınızda, elinizin sevdiğinizin vermiş olduğu mendile gitmesidir….
    Çöp kutusundan bulduğunuz atıl bir oyuncak arabayı akşam çocuğunuza getirmektir…
    Yaşlı bir insanın yıllardır yaşadığı eşini kaybettiği halde çocuklarına destek olmasıdır…
    Hüzün; bir kaybedişe gülümseyiştir, hüzün; hayatın güzelliğini görmektir en büyük acılar içinde, hüzün; peş parasız sokaklarda gezerken cebindeki son parayla aldığı ekmek arası döneri bir kediyle paylaşmaktır…
    Hüzün nedir biliyormusunuz; 16. kattan aşağıya atladığınızda yüzünüzdeki gülümsemenin çıkmasıdır..

  4. #4
    aSk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    aSk
    Hüzün
    Hüzün uzaklara ait olup
    Yakınlara hapsolmaktır…
    Hüzün yoksa, insanı içten içe yakan,
    yaktığı gibi bir o kadar da olgunlaştıran dert yoksa eğer,
    o zaman, evet işte o zaman gaflet dehlizinde yok olma riski belirir.
    Ah dostum! Eğer, «hüzün nedir?» diye aklına bir sual
    gelecek olursa, onu dışarıda değil de bilâkis kendinde ara.
    Hüzün…Gönlün derûnî ve bir o kadar da ulvî misafiri…
    Sinsi sinsi girer kalplere de dîvâne eder insanı…
    Ah hüzün!.. Deli dostum!..
    İnsan, hüzünlü olduğu sürece olgunlaşır. Hüzün yoksa,
    insanı içten içe yakan, yaktığı gibi bir o kadar da olgunlaştıran
    dert yoksa eğer, o zaman, evet işte o zaman gaflet dehlizinde
    yok olma riski belirir.
    Hüzün ve aşk. İki samimî dost. Bakıldıkta birbirinden ayırt
    edilemeyen iki yüce dost.
    Âh insan!.. İnsan ne kadar gariptir ki kendisini mecnun eden
    bu müptelânın kendisinden ayrılmasını istemez. Yanmak ister
    hüznün kucağında.
    Rahat durmak varken niye başını derde sokasın, niye hüzün
    ummanında yok olasın, diye bir sual aklını meşgul edebilir?..
    Hüznü taşıyan/yaşayan insan bilir ki ne kadar hüzünlü olursa
    bir o kadar aşktan tat alacaktır. Sevgiliyi anarak ve onun
    hüznüyle yaşayarak geçirilen vakitler en güzel vakitlerdir muhakkak.
    Çünkü aynı dili konuşanlar değil aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilirler. «Hüzün nedir? Neden insan hüzün ister?»
    gibi soruların cevabını ancak ve ancak yaşayanlar bilir.
    Ah dostum! Şimdi tek söyleyeceğim şu: Eğer, «hüzün nedir?»
    diye aklına bir sual gelecek olursa, onu dışarıda değil de
    bilâkis kendinde ara.
    İşte o zaman hüznü anlamakla kalmayacak, onun yakıcılığında olgunlaşacaksın…
    Geldi hazân, Yine hüzün, Yine gam
    Cümbüş kırık, neyzen suskun, ney suskun
    geldi hazân, yine hüzün, yine gam
    şarkı suskun, meyhan suskun, mey suskun
    geldi hazân, yine hüzün, yine gam
    gönüllere elem konuk her akşam …
    Hicran dilsiz, yaş gözsüz, mevsimler güz
    şair suskun, şiir suskun, tar sözsüz
    yine boyun büktü akşamlar öksüz
    geldi hazan, yine efkar, yine ah-u zar
    yine hasret, yine gurbet ah leyli yar
    bir ince sızı düşer sineye her akşam
    Bülbülü bir güle zar eylemişler
    dünyayı sevene dar eylemişler
    sevdayı göğsüme nar eylemişler
    geldi hazân, yine hüsran, yine figan
    yine hicran, yine giryan, yine efgân
    bir ince sızıdır nereye baksam
    Rüzgar hicran inler gönül secdede
    nağmeler aşkı kanar her hecede
    ay küser bir efkâr basar gecede
    geldi hazan, yine hüsran, yine efgân
    yine sürgün, yine firgat, yine figan
    bir kara dumandır iner her akşam
    Felek ki, demirden örmüş ağını
    ceylanlar aşk için yakmış dağını
    gazeller savurmuş gönül bağını
    geldi hazân, yine hüzün,yine giryan
    yan ey gönül dermansız derdine yan
    bak yine çöktü efkar her yer karardı
    bahçe gazel döktü yaprak sarardı
    her sokak başını bir elem sardı
    geldi hazân, yine hüzün, yine gam
    yine sürgün, yine giryan, yine hicran
    bir ince sızıdır nereye baksam
    Tipi bize, boran bize, kar bize
    feryat bize, figan bize, zar bize
    hicran bize, fizan bize, har bize
    yine firgat, yine gurbet, yine hasret ey Ozan
    dinmez bir sızıdır yüreğinde ne yapsan
    gönüllere elem konuk her akşam
    Bahçe mahsun, gül mahsun, gönül hicran
    bülbül zar-ı figan, zar-ı fizan, zar-ı efgân
    ey vah yine hicrân, yine giryân, yine hüsran, yine gam
    ince bir duman gibi geçip gidiyor zaman
    yan ey gönül dermansız derdine yan
    Geldi hazân, yine hicran,yine hüsran, yine giryân bana düştü ah!..
    yine firgat, yine hasret,yine figan, yine efgân cana düştü ah!….
    attı felek, her birimiz bir yana düştü
    ince bir duman gibi geçip gidiyor zaman
    yan ey gönül yan, şimdi dermansız derdine yan
    hüzünlere yazılmış bir ömür bizimkisi
    ah! leyli yar…
    kış geldi , yine tipi, yine boran, yine duman
    her gece kalbimize yağıyor kar…
    HÜZÜN ;
    UMUDUN TÜKENDİĞİ SON NOKTADIR
    GİDERKEN HİÇBİRŞEY BIRAKMAMAKTIR
    SEVDİĞİNE SONKEZ BAKMAKTIR
    ULAŞMAK İSTEYİPTE ULAŞAMAMAKTIR
    AÇLIĞIN DORUKLARINDA KENDİNİ TOK HİSSETMEKTİR
    GÜLERKEN AĞLAMAKTIR
    KÖR OLSANDA BÜTÜN GÜZELLİKLERİ GÖRMEKTİR
    UMUTSUZLUĞUN İÇİNDE UMUT ARAMAKTIR
    HÜZÜN BURADA BİRŞEYLER PAYLAŞMAKTIR…

  5. #5
    aSk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    aSk
    Hüzün denilen duygu ne çok çıkıyor karşımıza… Bazen bir hayal kırıklığının etkisinde hissettiriyor kendini, bazen bir ayrılıkta, bazen bir kayıpta… Öyle ki, bir şarkıda bile hüzünlenebiliyor insan, hüznü hissedebiliyor.. İnsan ne kadar umursamaz olursa olsun öyle bir gün, öyle bir an geliyor ki hüzün denen duygu, o umursamaz insanı bile devirip devam edebiliyor yoluna.Umursamazı deviren hüzün, umursayanı yerle yeksan ediyor elbet; tabiri caizse ezip geçiyor.Dudakları mühürleyip gözleri konuşturan hüzün, bakışların sessizliğinde gösteriyor varlığını.

    -
    Kimisi hüznünü gizlemeye çalışır, biriktirir içinde; kimisi ise bekletmez döker.. Kimisi de öyle ümitsizce kaçar ki hüzünden, an gelir kendi bile inanmaz kaçabileceğine. Oysa zaten kaçmamak gerekir hüzünden; mutluluk, keyif, coşku ve diğerlerinin değeri nasıl bilinir ki hüznü yaşamadan, onu hissetmeden? Hüznü yaşamayan insan, mutluluğu yaşayabilir mi?

    -
    Hem güzeldir hüzün; “Ben dörtlük bile yazamam” diyeni şair yapar, insanı kendisiyle buluşturur.Hüzünden şarkı besteleyeni bile var yahu! “Ben Türk Sanat Müziği dinlemem” diyene öyle bir dinletir ki TSM’den seçmeleri, haftasında ezberlersin hüznüne uygun eserleri.

  6. #6
    aSk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    aSk

    Hayat içinde savrulmuş milyonlarca tohum var. Kimisi neşe, kimisi bereket, kimisi hüzün. Şimdi sonbahar ya belki de o yüzden sonbaharın diğer adı hüzün. Oysa sonbaharlardaki renk bereketini seviyorum ben, sonra sonbaharın yağmurlarını birde en çok. Bazen yağmuru aratmayan göz yaşlarına şahit oluyor yüreğim, bazen şahit olunan oluyor gözlerim..

    Her şey iç içe yaşam içinde. Kötü varsa ancak iyinin olduğunun farkına varıyoruz. Güzellik çirkinin varlığına borçlu makamını nasıl ki zengin fakire borçluysa servetini. Mutluluk ise hüzne borçlu mahiyetini. Tezatsız dengelenemiyoruz dünyada! Siyah yoksa beyaz yok. Kötü yoksa iyi..

    O yüzden arada akmalı yaştan gözler ve var olmalı hüzün hayatımızda gerektiği kadar. Kıvamında bir hüzünde gerekli ruhlara mutluluk ve huzurun kıymeti için. Bazen keyifle okunan bir kitabın satır aralarındaki baskı hatası nasıl kaçırsa da kitaba dair iştiyakımızı, satır arası hüzünler asla bozmamalı yaşam anlayışımızı..

    Var olan ve başa gelen her şeye tevekkül edebilmek asıl olan.. O öyle bir Rabb’ki gereksiz ve hedefsiz tek bir zerreyi dahi yaratmayan ve bir yerden bir yere sevk etmeyen. O yüzden “Ey Rabbim! Senden ne gelecekse gelsin! Sen ki, rahmetinle de, kahrınla da güzelsin!” diyebilmek tüm kalple..

    Beklenmedik satır arası hüzünleri tevekkül ile karşılamak, sabredebilmek. Her şeyi bir hediye hükmünde görebilmek. Bilinçli bir tercih aslında huzur ve mutluluk. Etrafa saçılan her türlü tohum aslında kişinin kendi tercihine bağlı olarak şekil alıyor zannımca. Hüznü dahi sevebiliyorsak eğer belli bir süre sonra mutluluk olarak geri dönüşümünü alabiliyoruz aslında.

    O yüzden yaratılmış her şeyi sevmek gerek Yaradan’dan ötürü. O yüzden şefkatle kucaklayabilmek gerek kainattaki tüm zerrecikleri ve tüm yürekleri. Zengin borcunu ödemeli fakire ki, hak etsin iki cihan servetini . Zahmet vermeli biraz rahmete kavuşmak için. Merhamet etmeli kainata, merhamete mahzar olmak için..

    Yaşayabilmek gerek her şeye rağmen, yaşata bilmek için . Hüznü de yaşamak gerek, mutluluğun kıymetini daha iyi bilebilmek için Var olmak gerek her şeye rağmen, var kılmak için. Barışık olmak gerek, en başta küskünlüğe mani olmak için.

    Satır arası kadar kısa ve dar alanlara sıkıştı artık yaşamlarımız. Yine bu satır aralarında yaşanıyor hüzünlerimiz yada mutluluklarımız.. Satır arası alınan nefesler kadar hayatımız ve satır araları kadar da kısa artık yaşantılarımız. Bu kısacak zaman dilimlerini bereketlendirmek adına hep güzelden ve iyiden yana atsın nabızlarımız..

    Bir okuma molasıdır belki satır arası yaşanılan bir hüzün. Kıymetini bilmek lazım, iyinin, hüznün ve güzün..

  7. #7
    aSk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    aSk

    Hüzün; yüreğin dili tutulmuş halidir.

    Sessizliğin ve sükûnetin temsilidir.

    Konuşmadan da çok şey anlatır hüzün sahibi.

    Ve bir çiçek kadar narindir onu taşıyan yürek.


    Hüzün; yüzde açan çizgilerin konuşan halidir.

    Adeta ben buradayım, bu derin çizgilerin ardına yerleştim der bağıra çağıra.

    İnsana en çok hüzün yakışır. Sessizliğine ses olur.

    Ayrılmaz bir parçasıdır insanın hüzün.


    Hüzün; gittiği yere sürükler, aktığı yerde bulur mecrasını.

    Hiç yabancılık çekmez konduğu omuzlarda.

    En çokta taşıyan şikâyetçi olmaz omuzlarındaki ağırlığına.

    Bir bakmışsın ayaklarında pranga olmuştur.

    Ellerinde kelepçe, dilinde lal…

    Ama ne bir şikâyet, ne bir erinme, ne de bir bıkkınlık göremezsin.




    Hüzün; en çok yalnızlara yaraşır.

    Bir bardak sıcak çayın yudumunda yutkunur onu yalnız kimse.

    İki dudağının arasından nefes olur işler sıcacık tenlere.

    Bir çile değildir hüzün.

    Çıkmaz sokaklarda bulmasıdır kendini insanın.

    Kendini aramasıdır kaybetmesi değil.

    Ağlamaların yerini sükûnetin almasıdır.

    Kahkahaların yerini sakin tebessümlere salmasıdır.




    Hüzün; yüreğin dili tutulmuş halidir.

    En büyük erdem uğradığı zaman iç dünyamızın kapısına,

    Ve vurduğunda bir tıkla gönül çeperimize;

    Hoş geldin Hüzün! diyebilmektir! kabul etmektir.

    kabullenmektir...

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 2 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 2 misafir)

Benzer Konular

  1. Gitmek Güzeldir...
    Konu Sahibi BOZKURT21 Forum Aşk Mektupları
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 16.Nisan.2015, 20:12
  2. Susmak Güzeldir
    Konu Sahibi aSk Forum Serbest Bölge
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 22.Eylül.2014, 00:52
  3. Ne Güzeldir !!!
    Konu Sahibi ÇağanCan Forum Serbest Bölge
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 05.Eylül.2014, 17:44
  4. Ne güzeldir
    Konu Sahibi aSk Forum Aşk Mektupları
    Cevap: 1
    Son Mesaj : 27.Ağustos.2014, 22:35

Bu Konu için Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
gaziantep escort bayan gaziantep escort sesli sohbet seks hikaye onwin venüsbet giriş tipobet365 sahabet karabük escort ordu escort kars escort kocaeli escort izmit escort edirne escort ısparta escort karabük escort manisa escort adana escort
ankara escort ankara escort ankara escort bayan escort ankara çankaya escort kızılay escort kızılay escort ankara eskort ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort kayseri escort istanbul escort avrupa yakası escort çapa escort şirinevler escort avcılar escort beylikdüzü escort