Atatürk, Harp Akademi'sini Kurmay Yüzbaşı olarak bitirdiği günlerde
( 11 Ocak 1905 tarihinde Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle Harp Akademisi'nden mezun oldu )1935 - Atatürk'ün, öğleden sonra otomobille Topkapı'ya kadar bir gezinti yapması, akşamüzeri Dolmabahçe Sarayı'na dönüşü.1934 - Atatürk'ün, öğleden sonra Başbakanlığı ziyareti ve İsmet Paşa ile görüşmesi.1933 - Atatürk'ün, Gaziantep'ten Adana'ya dönüşü ve buradan Mersin'e geçerek resmî ziyaretlerde bulunuşu.Atatürk'ün, Prof. Dr. Fuat Köprülü'nün 27 Ocak 1933 tarihli bayram tebriki telgrafına cevabı: "Hakkımdaki samimîduygularınıza teşekkür eder, başarılar dilerim."Atatürk'ün, akşam Gülcemal vapuru ile Mersin'den Antalya'ya hareketi.1932 - Atatürk Galatasaray Lisesi'ni üç kez ziyaret etmiştir.
(2 Aralık 1930, 28 Ocak 1932, ve 1 Temmuz 1933)
Atatürk'ün, akşamüzeri Dolmabahçe Sarayı'ndan otomobille hareket ederek Beyazıt ve Şişli tarafından bir gezintiyapması.Atatürk'ün, akşam Dolmabahçe Sarayı'nda sofrada, Maarif Vekili Esat (Sagay) Bey hakkında sert tenkitlerde bulunanDr. Reşit Galip'e müdahalesi: "Yorgun görünüyorsunuz, gidip istirahat edebilirsiniz!" Reşit Galip, Atatürk'ün bu yerinde müdahalesine "Burası milletin sofrasıdır, kovulmamalıyım; kalkmam!" şeklinde yersiz bir cevap vermiş, bu cevapüzerine Atatürk "O halde biz kalkalım; masayı beyefendiye bırakalım!" diyerek sofradan ayrılmıştır.Bu olayı takiben Reşit Galip, Ankara'ya dönmüş, büyük üzüntü ve pişmanlık duygularıyla Atatürk'e, 30 Ocak 1932 tarihini taşıyan bir mektup göndermiştir. Atatürk'ün, bu olaydan kısa süre sonra Reşit Galip'i bağışladığını, Reşit Galip'in 24 Mart 1932 akşamından itibaren Atatürk'ün sofrasında tekrar yer aldığını, nihayet 19 Eylül 1932'de Maarif Vekilliği'ne atandığınıgörüyoruz.1925 - Atatürk'ün, Silifke'den Taşucu kasabasına gelişi ve geceyi burada geçirişi.Atatürk'ün, Silifke'de Türkocağı'nı ve Sultanî Mektebi (Lise)'ni ziyareti ve okulun hatıra defterine yazdıkları: "Bu nur ocağında, geleceğin parlak güneşleri doğuş halindedir."1922 - Sovyet elçisi Aralov'un Ankara'ya gelişi.1921 - Türkiye Komünist Fırkası kurucusu Mustafa Suphi ve 14 arkadaşı Trabzon açıklarında Batum'a geri dönmek üzere bindirildikleri bir motorda Yahya Kaptan ve arkadaşlarının saldırısına uğradı. Öldürülen komünistlerin cesetleri Karadeniz' e atıldı.Atatürk'ün, Sadrazam Tevfik Paşa'nın 27 Ocak 1921 tarihli telgrafına cevabı: "Millî iradeye dayanarak Türkiye'ninmukadderatına el koyan yegâne meşru ve müstakil hâkim kuvvet, Ankara'da aralıksız toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. Türkiye'ye ait bütün meselelerin halline memur ve her türlü haricî münasebetlere muhatap, ancak bu Meclisin hükümetidir. ...İtilâf Devletleri, Londra'da yapacakları konferansta, Doğu meselesini adalet ve hukuk dairesinde halletmeye karar vermişlerse davetlerini Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümetine doğrudan doğruya yöneltmelidirler."Atatürk'ün, Sadrazam Tevfik Paşa'ya ikinci telgrafı ve istekleri: "Zat-ıŞahane, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni tanıdığınıkısa bir hatt-ı hümâyun ile ilân buyuracaklardır."1920 - Misak-ı Millî (Ulusal Yemin) beyannamesi kabul edildi.Erzurum ve Sivas kongrelerinde alınan kararların son Osmanlı meclisinde kabul edildiğini bildiren karar. "Millî yemin, sözleşme" anlamına gelmektedir.
Osmanlı Meclis-i Mebusanı'nın gizli toplantısında Misak-ı Millî'nin kabulü.
(17 Şubat 1920'de, Misak-ı Millî'nin yabancı parlâmentolara ve basına bildirilme kararı alınmıştır).
Maraş'ta çatışmalar devam ediyor.
1916 - Atatürk'ün, Edirne'ye gelişi nedeniyle halkın sabahtan itibaren, onu görmek için hıncahınç yolları doldurması, büyük sevgi gösterilerinde bulunması, üzerinde "Yaşasın Arıburnu ve Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal Bey" yazılı zafer taklarıyapılması.
Atatürk'ün, Edirne Sultan Selim Camii'nde cuma namazı kılışı, öğleden sonra şehirde 16. Kolordu'ya ait birliklerin geçit resmini izlemesi.