Çin Halk Cumhuriyeti'nde sansür Batılı basında sürekli işlenen bir konu. Çin'in kendine mahsus devasa internet sansür mekanizmaları olduğu biliniyor. Batılı kamuoyu, Çin hükümetinin halkını kontrol altında tutmak için sürekli yoğun baskı ve sansür kullandığına, muhalif her sesin bastırıldığına inandırılmış durumda.


Çin'de internet sansürü üzerine Harvard Üniversitesi'nden bir grubun yürüttüğü deneysel araştırma, sansür kurumunun sanılandan apayrı bir mantıkla işlediğini ortaya koydu. Çin sosyal medya sitelerine sistematik olarak yandaş ve muhalif mesajlar gönderen grup, hangi mesajların yayınlanıp hangilerinin sansüre takıldığını takip ederek, sistemin işleyişini çözümledi.


Sonuçlara göre sansürün amacı eleştiriyi kesmek değil. Aksine hükümet eleştirileri dikkate alıyor. Sansürün asıl amacı, yandaş ya da muhalif, her tür toplu eylemi önlemek.


ÇKP'nin derdi ne?


Çin Komünist Partisi (ÇKP), 1980'lerden beri ülkede sosyal çalkantıya izin vermemeye azami önem veriyor. Güncel kaygılarından biri, piyasalaşma ve ekonomik büyüme sürecinde artan eşitsizliklerin patlamaya yol açmaması. Liberal ve Batıcı kesimler bir diğer dert. ÇKP, Tibetliler ve Uygurlar gibi etnik gruplar arasında ayrılıkçı hareketleri veya bunlara karşı milliyetçi tepkileri de engellemek istiyor.


Toplumsal hareketleri ve muhalefeti kontrol etmek internet çağında daha zor. Çin'de internet erişimi Türkiye'ye benzer seviyede. 1,3 milyar nüfusun yarısı kadarı internet üzerinden fikirlerini düzenli olarak paylaşıyor.


Buna karşı hükümetin devasa bir sansür mekanizması işliyor. Kamuya ait veya taşeron kuruluşlarda onbinlerce çalışanın sosyal medyayı kontrol ettiği tahmin ediliyor. Kontrol iki seviyede oluyor: Sosyal medya iletileri atıldıktan sonra inceleniyor, uygunsuz bulunursa kaldırılıyor. Ya da iletiler, içerdikleri anahtar sözcükler nedeniyle (ör. "Dalai Lama") otomatik olarak engelleniyor; bunlar daha sonra uygun bulunursa yayınlanabiliyor.


Sosyal deney


Sistemin mantığını anlamak isteyen Harvard Niceliksel Sosyal Bilimler Enstitüsü'nden araştırmacılar, Çinli yardımcıları aracılığıyla Çin sosyal medya sitelerine siyasi iletiler yolladılar. İletiler Tibet'te ayrılıkçı hareketlerden yolsuzluğa, köylülerin çilesinden hükümet karşıtı sanatçı Ai Weiwei'ye kadar farklı başlıklardaydı. İletilerin bir kısmı hükümet karşıtı, bir kısmı ise yandaş içerikliydi.


Tamamen farklı ellerden çıkmış görünen toplam 1200 ileti, Çinli Twitter tipi mikroblog sitelerine farklı zamanlarda yollandı; bunları akibetleri takip edildi ve sonuçlar analiz edildi.


Dün Science dergisinde çıkan makalenin sonuçları Batılılar için şaşırtıcı olmalı: Hükümeti eleştiren, yolsuzlukla veya haksızlıkla itham eden iletilere neredeyse hiç dokunulmuyordu. Devlet başkanı Xi'yle dalga geçen iletilerin dahi çoğu yayınlanıyordu. Araştırmacı ekip, bu tip sosyal medya faaliyetini hükümetin halkın nabzını ölçmek, hatta yerel yöneticileri değerlendirmek için kullandığını düşünüyor.


Buna karşın, ister muhalif olsun ister yandaş, kitlesel eylemlerden bahseden iletiler sistematik olarak siliniyordu. Örneğin golf sahası yapılmak için kamulaştırılan arazilerine verilen tazminatı az bulan köylülerin eylemine destek ya da köstek iletileri sansürü geçemiyordu.


Sansür yalnız Çin'de mi?


Araştırmanın sonuçları, ÇKP'nin asli derdinin halk arasında kontrol edemeyeceği herhangi bir dinamiğe izin vermemek olduğuna işaret ediyor. Kültür Devrimi'nden sonra ÇKP'nin benimsediği tarzın bu tip bir istikrar-merkezli perspektif olduğu biliniyor.


Çin'i yakından tanıyanların bildiği, ama dünya basınında sıkça işlenen, "Çin'de her türlü hükümet karşıtı eleştirinin yoğun baskı altında olduğu" söylentisinin safsata olduğu da teyid edilmiş oldu.


Makalenin bu açıdan olumlu bir toplumsal işlevi var, denilebilir. Öte yandan "Çin'de sansürün uzun bir geçmişi olduğu, M.Ö. 3. yüzyılda Çin İmparatoru'nun Konfüçyüs'ün eserlerini yaktırmasına uzandığı"nı anlatarak başlayan makale, yine okuyucuları sansürün Çin'e mahsus olduğu izlenimine itiyor; çarpık bir mesaj veriyor.


Çin'de sansür ne kadar gerçekse, başka ülkelerde de mevcut. İnternet sansürünün çoğu günümüz devletinin kullandığı bir araç olduğu, ABD'nin de bu ülkeler arasında olduğu makalede hatırlatılsaydı, daha doğru bir mesaj verilmiş olurdu.


İlgili makale: King v.d., 2014, Science, "Reverse-engineering censorship in China: Randomized experimentation and participant observation", dx.doi.org/10.1126/science.1251722