GEÇMİŞİN İZLERI
Geçmişin izlerinden bir yol yapıp kendine bu yoldan ayrılmayanlar, gelecek kaygısını tüm benliklerinde duyup; endişelerin, hayat boyunca hissettiği eksikliklerin gölgesinde yaşayanlar… Kendi yarattıkları korkularıyla iç dünyalarını alt üst edenler…
Hayatın o olağanüstü güzelliklerini fark edip yaşamlarını birer cennet bahçesine dönüştürecekleri yerde kendi kendilerinin yaşam katili olurlar. Pozitif düşüncenin güzelliğini es geçip, negatif düşüncenin esiri olarak hem kendilerine hem de çevrelerindeki insanlara hayatı zehir ederler.
Yaşamın bol şekerli bir çay misali hep tatlı olmasını beklerken, ne yazık ki çaylarına şeker atmayı unuturlar. Yaptıkları tek şey eksilerin artılardan daha çok olduğunu savunmak; şansızlıklarından dem vurmak, mutsuzluklarının nedenini hep başkalarına yüklemektir. Yüzleri hep asıktır; gülümsemeyi, dik durup hayatı göğüslemeyi bilmezler. Üstelik öğrenmek de istemezler. Yalnız kalmaktan deli gibi korkarlar. Yalnız kalıp kendilerini dinledikleri zaman geçmişin izlerini daha derinden hisseder, ruhlarını onun zincirine tutsak ederler. Güçsüz yanlarını, yanlışlarını, hayata karşı olan o olumsuz tavırlarını kabul etmek istemezler.
Oysa ki bilmezler ki ya da bildikleri halde asla inanmak istemezler ki; bugünkü karamsar düşünceler yarınlarını daha da kaygı verici hale getirecek; tıpkı dünde kalan umutları gibi gelecekleri de geçmişin izlerine gömülüp gidecek, karamsarlıklarının esiri olacak.
Geçmişin izlerini silkeleyin üstünüzden, başınızdan. Bırakın yaşandıkları yerde ve zamanda kalsınlar. Dünde kalanlar için zihninizi yoracağınız yerde şimdiki an ve yarın için çaba gösterin. Çok değil kısa süre içinde ruhunuzdaki, iç dünyanızdaki değişimi göreceksiniz. Birazcık gayretle bunu başarmak mümkün, ne olur inanın bana.
Yaşam çok kısa ve es geçilemeyecek kadar kıymetli. Nefes alınan her an Tanrının bize armağanı. Bu güzel armağanın farkında olmak ise mutluluğumuzun ilk adımı. Gerisi zaten kendiliğinden gelecektir buna hiç şüpheniz olasın.
Geçmişin izlerinden geleceğin umut dolu dünyasına uzanan yolda her şey sizin elinizde, unutmayın.
İnsanın her ne koşul ve şart altında olursa olsun yine de kendini memnun etmeye çalışması, şartlarını zorlaması ve kendi mutluluğunu yaratması o kadar önemli ki…
O kısacık mutluluk anlarını yakalamak, onların doyumsuzluğunu içimize sindirmek gerek. Hiçbir şey için geç değil; değişmek, hayatı fark ettiğimiz noktada yakalamak için bile. Yapılacak tek şey bu değişime yürekten inanmak ve derin bir nefes alarak ilk gülümsemeyi yüzümüze kondurmak. Bugünü hakkıyla yaşayıp, yarınlarına yatırım yapanlara selam olsun.