Sen gülerdin..
akardı
yüzumden acının makyajı..
sıyrılırdı ruhum
faniliğin koynundan.
çırılçıplak kalırdı yanaklarım
ve mabedimden doğardin
bir güneş gibi inan..
Sen gülerdin..
damarlarimda bir deniz olup
vururdun dalgalarını koynuma.
Kitleyince gözlerine cenneti,
Kitleyince dilinde sustuklarımı,
nefesimi
iliklerimden alır verirdim..
yüreğimi sana
sırat eyliyormuşcasına..
Sen gülerdin..
Dört mevsim küserdi sonra..
bulaşırdı tenine bi gökyüzü mavisi..
Bulasir da cıkmazdı martıların beyazlığı..
Bir kanat çırpsan
diz çökerdi göğün her katı..
sağanaktın,
şakaklarından vururdun ayrılığı!
Bir gece yarısı,
Ya da bir safak vakti
Ya da ansızın sevilesi gibiydin oysa..
Sen gülerdin..
Dökülürdü serpe serpe nurun
şehvetine bulaşıp sinerdi toprağa..
Yüzünde
kücuk bi çocuk nüshası..
ve
Bayram harclığı eden gülüşlerin
eşlik ederdi soframa..
uzar da
kãmet olurdu ismin ciğerimde,
okurdu dudaklarım çığlık çığlığa..
Sen gülerdin..
Şırk koşardım yalnızlığa..
Sıcak bir lodos olup
eserken surlarıma,
Evrilirdim gönlüne
şahadet eder gibi
ölümüne yanmaya..
Sen gülerdin..
Saçlarına gizlenmiş bir bahar
bir daha doğururdu beni..
tüm hücrelerimin sökerdi kirini..
baaş ederdi nimetini
avuclarıma..
Ve
sen gülerdin sevgilim..
İnan yaşamak,
annemin sütü gibi
helal gelirdi bana..