kayseri escort ankara escort izmir escort antalya escort bursa escort istanbul escort

Etiketlenen üyelerin listesi

Toplam 6 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 6 arasi kadar sonuc gösteriliyor
  1. #1
    aSk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    aSk

    Kelimeler YettiğinCe


    ``İnsan önemli kararlar vermeden bir gece beklemeli.Eğer sabah aynıysa her şey; o zaman bitirmeli bir hikayeyi.`` diyordu şair.Sabah oldu.Balkonumun camından izliyorum yavaş yavaş uyanan şehrimi.Geceki fırtına sakin rüzgarlara bırakmıştı yerini.Yağmur başka şehirleri yıkamaya gitmiş olmalıydı.Kuru ağaçların dallarındaki yağmur damlaları teker teker düşüyor yağmur suyu birikintilere.Soğuktan korunmak için, sarıp sarmalanmış insanlar işlerine gitmek için yollarda.Serçeler şehrin başlamayan gürültüsünün sessizliğini fırsat bilip var güçleriyle sohbetteler.``GÜNAYDIN ŞEHRİM..`` diyorum.

    Günümün ilk sigarasını yakıyorum.ÖLÜME SAATLER KALA..Bugünün hatrına güzel bir kahvaltı hazırlamayı düşünüyorum kendime.Mutfağa gidince bu düşüncenin anlamsız olduğuna karar veriyorum.Sigaramı söndürüyorum.Duş alma fikrini kahvaltı fikriyle takas edip, banyoya giriyorum.Duşumu alıp , dişlerimi fırçalıyorum.Dün, bugün için aldığım elbiseyi dolaptan çıkarıyorum.Müzik setinden eve dağılan şarkının sözleri dikkatimi çekiyor.Aynamda kendimi seyrederken..``Hayat o kadar zor mu?Atılır mıyız oyundan benzemezsek onlara?Bahane mi lazım?Mazaretimiz mi kalmamış?Çok ayıp olmuş..``Buruk bir tebessüm beliriyor yüzümde``Gerçekten ayıp olmuş..`` diyorum kendimce.Aynamda kendimi izlemeyi bırakıp evimi toparlamaya koyuluyorum.İlk kez bu işi yaparken içimin huzurlu olduğunu farkediyorum.Teker teker her eşyayla vedalaşır gibi düzenliyorum.Evimde olan her eşyanın bende bir anısı varmış meğer.Köpeğim olmadan bu evin nasıl bomboş olduğunu anlıyorum.Ayrı geçirdiğimiz ilk geceydi.Son olmayacaktı ama.Son bir kez gözden geçirip her şeyin tam olduğundan emin olunca..Artık sıra bendeydi.Bir sevgiliye gidiyor gibi hazırlanmalı.Önce vücuduma kremlerimi sürüyorum.Aynamın karşısında sanki yanlış bir hareket yapmamak için her hareketimi izliyor, kontrol ediyordum.

    Sıra saçlarımdaydı.Öylesine tepede topladığım nemli saçlarımı serbest bırakıyorum.Sırtıma dökülen saçlarımın tenime dokunuşu hoşuma gidiyor.Saçlarımı bugün için özgür bırakmaya karar veriyorum.Makyaj..Aram hiçbir zaman iyi olmamıştı bu boyalarla.Siyah göz kalemimle bakışlarımı çerçeve içine alıp rimelimi sürüyorum.Bu kadarı yeterdi.Beyaz saten elbisemi giydiriyorum bedenime.İlk sevgilimin hediye ettiği beyaz taşlı melek kolyemi takıyorum.Küçük beyaz taşlı küpelerimi...Gece sürdüğüm ojelerimin bozulmamış olmasına seviniyorum.Açık pembe çikolatalı rujumu gezdiriyorum dudaklarımda.Her zamanki gibi bolca sürüyorum parfümümü bedenime.Dün, bugün için aldığım beyaz topuklu ayakkabılarımı giyiyorum.Aynamda son kez kendime bakıyorum.Gelin olan kızlarına son kez bakan bir anne,baba gibi.Gözlerimde yaş dudaklarımda tebessümle.Yolcular gibi..Gitme vaktiydi.Çantamı alıp kapıya yürüdüm.Son kez baktım evime.

    Bugüne dek bu evde yaşanan her olay, bu evde bulunan her insan şu an, aynı anda bu evin içindeydi sanki.Her zamanki gibi müzik setimi kapatmıyorum.Beni uğurluyor şarkı; bir daha gelmeyeceğimi biliyormuş gibi.``Sorma neden niçin.Her şey yalnızlıktan.Bak bak bak bak.Güzel bir gün ölmek için.``Evimin kapısını bir daha açmamak üzere kapatıyorum.Asonsöre binmiyorum bu gün.Tek tek , sindire sindire iniyorum basamakları.Dışarı çıktığımda; sanki saatlerdir hazırlanmamı bekliyormuş gibi, rüzgar kucaklayıveriyor bedenimi.Bu serinlik ürpertse de iyi geliyor.Derin derin içime çekiyorum rüzgarın tenindeki yağmur kokusunu.Arabama biniyorum.Her zamanki gibi yine ilk olarak müziği açıyorum.Sevdiğim bir şarkıyla uğurlandığım evimden, sevdiğim bir şarkıyla karşılandım arabamda.``Bir bilet istiyorum.

    Tek kişilik olsun.Yarına çıkabilmek için.Heyecanı hatırlamam gerek.``Yine dalga geçiyormuşcasına gülüyorum.``Hatırlanıcak bir heyecan kalmadı ki..`` diyorum.Arabayı çalıştırıp yolculuğu başlatıyorum.``Topuklu ayakkabı giymek de ne zormuş..`` diye düşünüyorum.Ölüme giderken bile dünyevi şeyleri düşünmekten kendimizi alamadığımızı farkediyorum, şaşkın bir tebessümle.Ağır ağır kullanıyorum arabayı.Şehrimin her sokağını, her caddesini son kez kana kana gezmek istiyorum.Şehrimin her köşesinde benden kalan izleri izliyorum.Şu apartmanın merdivenlerine oturup ağladığım an.Şu durakta tanıştığım o tarz delikanlıyı hatırlıyorum.Şu köşedeki simitçiden son paramızla aldığımız simidi üç dost nasıl paylaştığımız.Issız bir parkta rastgele tanıştığım o erkekle garip ilişkimizi.

    Öpüşlerin, kahkahaların, tokatların, sarılışların, küfürlerin içinde barındığı hastalıklı ama her şeye rağmen güvenilir bir ilişki.Şehrimde yaşadığım her sahneyi, sanki yabancıymışım gibi arabamın içinde koltuğuma otumuş sanki şu an yaşanıyormuşcasına izliyordum.Hayatım film şeridi misali yaşıyordu gözlerimde.Yaşanan her anla vedalaşır gibi..Şehrimi terketmeden önce dolu dolu yaşamak istiyordum.Bir sigara yaktırdı yine o şarkı.Dinlemekten vazgeçemediğim..Her dinlediğimde sigara yakmadan duramadığım..

    Suratıma çarpar gibi beni bana anlatması..Küçük tepeden şehrimi izlerken..Sigaramı içerken..O şarkıyı dinlerken..``Yeni başlayan gün yardımcı olmuyor.Uykusuz geçen gece yardımcı olmuyor.Aldığım ilaçlar.Gittiğim doktorlar.Vücudumdaki yaralar yardımcı olmuyor.``Yardıma ihtiyacım olduğunu hatırlıyorum yine.Ne kadar da yardıma ihtiyacım vardı!!Her zamanki gibi kendi başımın çaresine bakmayı seçmiştim yine.Bana yardım etmek isteyen kimseye izin vermemiştim.Aslında yardım edemeyeceklerini biliyordum.Onlar bana nasıl davranacaklarını bilmiyorlardı.``Aldığım kararlar.Bozduğum kurallar.Kendime yenildim.Yardımcı olmuyor..``Şarkı bitiyor.Sigaram bitiyor.Öğlen güneşi az da olsa şehrimi ısıtmaya çabalıyor.Saat bire geliyor.Arabayı çalıştırıp o küçük pastaneme gidiyorum.Hala adını bilmediğim ama muhabbetimin koyu olduğu esmer genç , ben içeri girince şaşkın şaşkın bakıyor bana.Önce tanımıyor.Gülümseyerek ``Merhaba`` diyorum.

    Hatırlıyor beni.Gülümseyerek ``Merhaba`` diyor o da.Cam kenarındaki o küçük masama oturup çayla simit istiyorum yine.Simitimi ve çayımı masaya koyarken``Hayırdır?`` diyor esmer genç.``Neden?`` diyorum.``Çok şık olmuşsun da..Bir yere mi davetlisin?`` diyor.``Evet`` diyorum.``Seni ilk defa böyle görüyorum.`` diyor.``Bende`` diyorum gülümseyerek.``Düğüne veya bir partiye falan mı gideceksin?`` diyor.``Hayır`` diyorum.``Nereye gideceksin?`` diyor.``Çok uzaklara ama hep burada olacağım.`` diyorum.Anlamsızca yüzüme bakıyor.Başka bir müşteri geliyor.Yanımdan ayrılıyor.Caddede karınca gibi sürekli gidip gelen insanları izlerken çay eşliğinde simidimi yiyorum.Gördüğüm her kare daha farklı geliyor gözüme.Anlıyorum ki; aslında ölüme yakınlaştıran her adımı attığımda, dünyadan uzaklaşmıyorum.Tam aksine daha da yaklaşıyorum.Belki yalan dünya hiç olmadığı kadar gerçek oluyor.Hesabı ödemek için hala söylediklerimi anlamamış olan esmer gencin yanına gidiyorum.Çıkarken ``Görüşürüz`` diyor.Gülümseyerek ilk kez ``Görüşürüz`` değil ``Hoşçakal`` diyorum.Arabama biniyorum.Şehrimi terketmenin zamanı gelmişti.

    ÖLÜM bu şehirde olmamalıydı.Şehrimin son evlerini geride bırakırken bir yazarın sözleri satır satır okunuyor kulaklarıma``Bizim gibiler ölümlerini Tanrı`nın eline bırakamazlar.Kendi irademizle gelmediğimiz bu dünyadan kendi isteğimizle çekip gitmek güçlü bir duygudur.Ama bunu hep erteleriz.Tanrı`yla rus ruleti oynar gibiyizdir.Bir gün daha yaşamak, tetiği boşa çekmek gibi bir şeydir.``evet.Bu bugün tetik dolu olacak.Kumarı kaybetmenin zamanı gelmişti.Beni seven erkekleri hatırlıyorum; nedense.Belki de çalan şarkıyı onlara armağan ediyorum.``Yapraklar yatağın olsun.Kırlangıçlar arkadaşların.Yıldızlar yorganın olsun.Hem zaten gökte işsiz güçsüz duruyorlar.Büyük aşklar hep senin olsun.Hem boşu boşuna başkasında duruyorlar.``Arabayı kasabanın sahile yakın boş meydanına park edip iniyorum.Anahtarı almaya , arabayı kilitlemeye, müziği kapatmaya gerek duymuyorum.Şehrimin yerini doldurmasa da; bu bahar havalı küçük kasaba hoşuma gidiyor.Benimsiyorum.Sahile gelince ayakkabılarımı çıkarıp elime alıyorum.

    Sahilin ılık kumlarını ayaklarımda hissetmek anlatılamaz bir haz veriyor.Sahil boyunca yürüyorum.Ayaklarımı ıslatıyor kıyıya gelip giden dalagalar.Hava kararmaya başlıyor.Sahildeki çardak altına kurulmuş cafeye girip denize en yakın masaya oturuyorum.Bronz tenli, yakışıklı garson ne istediğimi soruyor.``Rakı`` diyorum.Sadece rakı..Ufukta güneşin kayboluşunu seyrederken rakım geliyor.Teşekkür ediyorum.``Ne demek?Sizin gibi güzel bir genç bayana hizmet etmek benim için bir zevk.`` diyor bronz tenli, yakışıklı genç.Tebessümle karşılık veriyorum.Yanımdan ayrılınca sigaramı yakıp ağır ağır yudumlamaya başlıyorum rakımı.Birinci şişeyi bitirdiğimde yakamozun parıltılarını taşıyan denizin soğuk meltemlerini çekiyorum içime.İkinci şişemi getiriyor bronz tenli,yakışıklı garson.Bu kez endişeli gözlerle``İyi misin?`` diyor.``İyiyim , hem de hiç olmadığım kadar iyiyim.`` diyorum sarhoşlaşmaya yüz tutmuş sesimle.İkinci şişemin son kadehini doldururken; burada olduğum süre boyunca hiçbir şey düşünmediğimi farkediyorum.Sesli sesli kadehteki rakıyla konuşuyorum:

    ``Düşünüyorum; öyleyse varım, demiş üstad.Bu duruma göre ; ben, düşünmüyorum öyleyse yokum demektir.`` diyorum.Sonra kendi kendime kıkırdıyorum.Denize çeviriyorum yüzümü.Birden hüzünleniyorum.Derin bir nefes alıp ``Vakti geldi..`` diyorum.Çantamdaki , zehir dolu küçük cam şişeyi çıkarıp rakı dolu bardağımın içine boşaltıyorum.Bir kere de dikiyorum bardağı; gözlerim kapalı.Yerdeki ayakkabılarımı alıp sallana sallana kasaya gidiyorum.Hesabı ödeyip çıkıyorum.Bronz tenli, yakışıklı garson koşarak arkamdan geliyor.``Gidebilecek misin?`` diyor.Gülerek ``Tabiki gidebilirm canım.`` diyorum.``Emin misin?`` diyor.``Eminim.Sen merak etme.Hoşçakal.`` diyip uzaklaşıyorum.Yürüyebildiğim kadar yürüyorum sahilde.Gücüm tükenince yavaşça oturuyorum kumların üzerine.Sonra uzanıyorum olduğum yere.

    Denizin karanlığındaki yakamozların dansı, onlara ritm tutan dalga sesleri,gökyüzünden onlara eşlik eden yıldızları, dolunayı,deniz kokulu meltemleri...Canım acıyor...İçimdeki her şey yanıyor..Tüm organlarım parçalanıyor..Ama yüreğimde bir huzur var.Bir annenin şefkatine sığınır gibi..Bir babanın sıcaklığında uyur gibi..Yüzümdeki huzurlu ifade, içimde yanan acıyla uyuşmuyor.Bedenimin yavaş yavaş yokoluşu...Gözlerimde deniz..Kulaklarımda dalga..Üzerimde dolunay ve yıldızlar..Tenimde rüzgar..Ağır ağır kapanıyor ıslak gözkapaklarım.Yüzümde acı bir tebessüm..Kanlı dudaklarımla son bir gayret.``HOŞÇAKAL DÜNYAM..``

    Bu sahipsiz mektubun satırlarını o hiç tanımadığım SEN; okuduğunda, ben bu cümleleri kelime kelime yaşamış ve ölmüş olacağım.Biliyorum; uzun bir mektup oldu.Sabredip de okuduysan teşekkür ederim.Fakat insan ``SON``a gelince küçük cümlelerle NOKTAYI koyamıyor.Fakat insan ``SON``a gelince görüyor;ANLATILACAK NE KADAR ÇOK ŞEY VARMIŞ MEĞER..Ve sona gelince görüyor yaşanacak ne kadar çok şey varmış meğer.Gözlerim kapanmadan biraz önce bir yıldız kaydı.``Ölmek istemiyorum.`` diye fısıldadım.İnsanın son dileğinde anlaşılyormuş ölümün soğuk korkusu.Tüm yaşadıklarım ve yaşayamadıklarım seviyorum sizi!!Ve bu satırları okuyan SEN; son bir şey daha söylemek istiyorum sana.Ama noktayla değil, üç noktayla bitiriyorum bu hikayeyi:

    BUGÜN BENİM DOĞUM GÜNÜMDÜ...

    Canan Dilek Dinçer

  2. #2
    aSk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    aSk

    Belki de bu bir günah değildi.Belki bu bir suç değildi.

    Belki de bu sadece korkaklığını cesarete dönüştürmek için söylediğin bir yalandı.Belki de bu senin, kendini vicdanının gözünde aklamak için uydurduğun bir palavradan ibaretti.Her söylediğine senetsiz sepetsiz inanan aklımın yanılgısıydı.Belki seni kahraman belleyen yüreğimin mutlu sonlu masallar umudunda çekmeye razı olduğu caiz olmayan cezalardı.

    Belki de küçücük yüreğimde kocaman bir SEN yoktu.Belki de seni, küçücük olmana rağmen kocaman yapan benim yüreğimin büyüklüğüydü.Belki de senin her iyi niyetinin altında aslında bir günah yatıyordu.Belki senin her günahının altında bile bir iyilik vareden sevgimin saflığından ibaretti.Belki de sen hep sıradan bir köşebaşı bekçisiydin.Gelip geçenleri seyrederken gözüne hoş gelen birine gideceği yolda bir süre eşlik ediyordun sadece.Belki de seni dünyamda kalıcı misafir varsayıp böyle ağırlayan benim sadakatimdi.

    Belki de SENi gökyüzünün tek yıldızı sanmamın sebebi o gece havanın bulutlu olmasıydı.Belki o an gökyüzündeki tüm yıldızları görebilseydim;sadece Seni karanlığıma ışık saymazdım.Belki tek yolcusu sen olan gecenin ıssız caddesinde oturmuş olmasaydım; senden başka eller dokunurdu yalnızlığımın omuzlarına.Belki gözlerimi sadece sana mühürlemeseydim başka yürekeleri de görebilirdim.Hatta belki başka yürekleri de severdim.

    Belki de sana dair tüm belkilerim bu sevdanın karşısındaki çaresizliğimi kendimden gizlemek için gururuma sunduğum bahanelerimdi..
    Yine de..kaç belki keşkelerimi silebilirdi..
    ben hiç bilemedim..sustu dilim..


    Canan Dilek Dinçer

  3. #3
    aSk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    aSk
    "..Öyle büyük umutlarım olmadı benim, büyük düşlerim, özlemlerim, büyük beklentilerim olmadı. Koşullarım beni oluşturdu ben acılarımı buldum. Herkes gibi yaşasaydım
    eğer, yaşamı onlar gibi görebilseydim çarşılar yeterdi
    avutmaya beni. Bir gömlek, bir ayakkabı, bir elbise; bir
    yemek lokantalarda; televizyon, halı, masa ve daha nice
    eşya yeterdi yalnızlığı örtmeye, kendimi göstermeye, va-
    rolmaya, 'dar çevre yitikleri'nde önem kazanmaya... "


    Şükrü Erbaş

  4. #4
    aSk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    aSk

    Yaşadığınız şehre gündüğmadan geldiğiniz oldumu ?bir başka şehirden ?herkes uykuda bir trafik lambaları göze çarpmakda ,göz kırpıyor uykulu yolculara,sırada bekleyen yayalar yok henüz ,biraz sonra birer birer artacak yolcular yayalar işlerine erken gitmek zorunda kalanlar,birde yaşadığınız şehre ait rakım ve nufus sayısı hiç farkıda olmadan onları okuyorsunuz,

    Geceden kalma evsizler göze çarpıyor bir onlar hazır güne,birde fırncılar ekmek yapma telaşında birazdan müşterilerini bekleyecekler erkenden gelmek zorunda birde nöbetci eczane sabahı uyanık karşılıyor.

    Ah temizlik görevlileri geceyarısı şehri daha evden çıkmamış kişiler için temizler, yollar caddeler parklar,güne başlayacak herşey kirlenmeye gebe ,sigara izmaritleri,iyiki "dumansız hava sahası".poşetler,kirliliğe hazır,ses kirliliği gürültü. ah sessizlik ne güzel olurdu sabahın bu erken saatleri şehir güne hazır.
    Birazdan mesai başlayacak işlerini erken bitirmek için bankadan sıra numarası alma telaşı,hastaneneye gitmek doktora muayene olmak kaygısı içinde olan insalar şimdiden güne hazır ...

    Caddeler kalabalıklaşır,sabahın erken saatleri akşamdan kalma uykuzsuzluk gözlerde.şehir normal kalabalık haline döner herşey tükenmeye müsait zaman ilerlemekde yorgun kaldırımlar,sesler kalabalıklar arasında herkese bir dünya ama kimse bir diğerinin derdini bilmiyor,heyecan ,dünyaya merhaba diyenler,dünyasını değiştirenler son yolculuk,geride kalalanlar,cami avlusunda son görev,tanıdıklar bu vesile ile birbirini görmekde daha çok ne yaptın?neredeydin gibi sorular,ve sahte solgun üzgün yüzler...

    akşam herkes evlerine dönerken yine kirlenmiş caddeler.poşetler,yoğun yüzler.
    birazdan şehir temizlenecek evsizler.ve trafik işikları uyanık.
    insanlar uyurken şehir yeniden yarına hazırlanma telaşı içinde....

    Mustafa Filizman

  5. #5
    aSk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    aSk

    Ay ışığı ile oynaşan deniz, kumsalı boş bırakarak daha uzaklara çekilmiş, yavaşça uyuyan bir çocuk gibi başını kayaların yosunlu yastığına koymuştu.

    Yorgun ve uykulu gemiler, karanlığı yorgan yapmış, tek ailenin uyumak üzere olan çocukları gibi yan yana dizilmişlerdi.

    Kumsalda, yağmurun altında başını eğen çiçekler gibi saatlerdir hareketsiz duran adam, beyaz bıyıklarını dişleriyle çiğniyordu.

    Unutulmuş bir dost mezarına yaklaşır gibi titreye titreye cebinden Astsubay oğlunun resmini çıkarttı. Öptü öptü öptü…

    Kocaman göğsü derin hasret nefesleriyle kalaycı körüğü gibi kabarıp indi.

    Dünyada en olmayacak bir şey için yalvarırcasına ellerini gökyüzüne açtı.

    —Allah’ım, oğlumun şehit haberini aldım. Yarın cenazesini değil kendisini gönder bize. Yavrularını babasız bırakma.

    Hastaya uzun gelen geceler misali uzun gelmişti yaşlı yüreğine bu gece. Oğlunun resmini göğsünde sıkıyor, hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.

    Oğlunun asker olmasını istememiş, korkmuştu baba yüreği. Oğlu ise;

    —Ben, bu korkuyu ayıp buluyorum. Dünyada vatan sevgisinden daha güzel bir şey mi var. İleride vatanımı parçalarsa hainler, utanmaz mıyım çocuklarımdan, vatan için ayaklarını kaybetmiş bir gazi gördüğümde utanmaz mıyım ayaklarımdan. Ben, üzerime düşeni yapayımda, utanmayayım geçmişimden. Ölürsem de onurlu ölmek istiyorum. Şayet çeşitli oyunlarla o hainlerin güldüklerini görürse milletim, geçmişte olduğu gibi ağızlarını kulaklarına kadar yırtarda, asıl o vakit kıyamete kadar güler tüm hainler.

    Ellerini tekrar gökyüzüne açtı yaşlı adam.

    —Allah’ım, oğlumu şehitlik mertebesine layık gördüğün için sana şükürler olsun. Allah’ım, vatan topraklarına gururla basacağım için ve şanlı bayrağımızın al renginde dedelerimin olduğu gibi oğlumun da kanına yer verdiğin için sana şükürler olsun. Torunlarımı da vatanına, bayrağına korkmadan can verecek kişilerden eyle.

    Gökten iki melek indi. Yaşlı adamın gözyaşlarını sildiler.

    Kimse görmedi melekleri.

    Fırtınadan sonra tekrar güneşe koşan çiçekler gibi bir gün doğuyordu TÜRKİYE semalarına.

    Yaşlı adam dağlara dönüp haykırdı.

    —Bir zehri insan bir kerede yutmalı, ya ölür, ya kurtulur. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!


    Ali Akın

  6. #6
    aSk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    aSk

    * Yaşam enerjimin emildiği bir paramparçalığın ardında bıraktığı salaş bir yüreği avutmak ne denli zormuş bilemezdim ki!

    Gülerken ağlayan , gözlere hiç rastladınız mı?
    Uçsuz bucaksız bir sonsuzluk demlenir bilinmezlerden gelen ve tüm eylem düzgülerinden kayan bir saçmalığın, karşısına geçip meydan okumaya benzer.Gülerken ağlamakta ne demek değil mi? Bilemezdim bir gün gözlerim ağlarken dudaklarımın kenarında beliren tebessümden yaşamak ve ayakta kalmak adına bir pay çıkaracağımı.Yaşam enerjimin emildiği bir paramparçalığın ardında bıraktığı ,salaş bir yüreği avutmak ne denli zormuş bilemezdim ki!

    Bilseydim; ayrıldıktan sonra, sana uzanan ve her defasında boşlukta kalan elimi kırar koyardım kenara.Bir daha uzanmaya çalışmasın diye!

    Bilseydim; sana ilk kez bakan gözlerimi senden önce ve sonrasında hayatıma giren tüm erkeklerde olduğu gibi kaçırırdım gözlerinden.Gözlerimin ta içine bakıp ‘Ceylan gözlüm.’ Diyemezdin.

    Bilseydim; tüm görüşmelerimizde saçlarımı toplardım, yanından ayrıldığımda da sen savurduğum saçlarımdan kalan telleri rüzgara bırakırken ‘Üzülme tekrar gelecek.’ Diyerek rüzgarı kandırmazdın!

    Bilseydim; sevgimi ifade ederken kurduğum anlamlı veya anlamsız bütün cümleleri beynimden siler ve hiç konuşmazdım!

    Bilseydim; daha ilişkinin ilk haftası seninle olamayacağımı hisseden mantığımın sözünü dinleyip, cep telefonuna ‘Bitmeli.’ Diye yazıp gönderdiğim mesajın sonrasında beni aradığında telefonu hiç açmaz hatta fırlatır atardım!

    Bilseydim; geçmişteki tüm hataların için seni yargılardım. Böylece en azından benim geçmişimin en büyük hatası olmazdın!

    Bilseydim; ‘Sen’ deyince on bin senin çıktığı dudaklarımı, sonsuza dek kilitlerdim.Bir kez bile ‘Sen’ diyemesin diye.

    Bilseydim; sana daima adınla hitap eder, hiç sevmediğin sıradanlığı yüklerdim omuzlarına!

    Bilseydim; bana sürpriz yapıp geldiğin otobüs garında, seni görünce heyecandan bayılacak gibi olmazdım.Gölgenle bile barışamadığını nereden bilebilirdim ki?

    Bilseydim; işaret parmağını çocuk gibi tutup sana ‘Sevdam’ diye sarılmazdım.Ve her seferinde ayrılırken özlemezdim!

    Bilseydim; şarkımızı telefonda bana dinlettiğin ve aklımın bir karış havada olduğu dönemlerde o şarkının bir ayrılık şarkısı olduğunu idrak edebilirdim! Sen, bu sonu ilk gün çizerken kara defterine, ben en beyaz sayfayı sana ayırmazdım!

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Benzer Konular

  1. Düşgüzâr Kelimeler
    Konu Sahibi Kuzey Forum Üye Günlüğü
    Cevap: 80
    Son Mesaj : 22.Ocak.2018, 20:23
  2. Eş Anlamlı Kelimeler nedir ?.
    Konu Sahibi BOZKURT21 Forum Türkçe - Edebiyat
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 04.Aralık.2017, 18:38
  3. Kelimeler de biter
    Konu Sahibi aSk Forum Serbest Bölge
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 01.Ekim.2014, 23:08
  4. Kelimeler Yetersiz
    Konu Sahibi Lethe Forum Doğa resimleri
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 03.Ağustos.2014, 15:30

Bu Konu için Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
gaziantep escort bayan gaziantep escort sesli sohbet seks hikaye onwin venüsbet giriş tipobet365 sahabet karabük escort ordu escort kars escort kocaeli escort izmit escort edirne escort ısparta escort karabük escort manisa escort adana escort
ankara escort ankara escort ankara escort bayan escort ankara çankaya escort kızılay escort kızılay escort ankara eskort ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort kayseri escort istanbul escort avrupa yakası escort çapa escort şirinevler escort avcılar escort beylikdüzü escort