Sessiz sedası yürüyorum yollarda bu gece. Yaşıyorum geceyi kendi halimde. Titriyor içim, üşüyor bedenim. Varsın olsun! Titresin yüreğim.
Bu gece çok güzel. Ay dedenin gözleri bana doğru dönük, göz kırpıyor, yalnız değilim. Hafif bir rüzgar esiyor, yanağımı gıdıklıyor.
Belki bir yerlerde benim gibi; başıboş, yollarda yürüyen insanlar vardır. Nedensiz ve niçinsiz. Hiçbir sebep olmadan.
Tüketiyorum bu geceki zamanı. Yeniden yazılacak, yeniden gelecek nasıl olsa!
Demir attım bu gece yalnızlığım durgun sessizliğine. Yalnızlığın sesiyle birleşiyor rüzgarın sesi, bir anda eriyor yüreğimdeki buz kütleleri.
Ay dede gülümsüyor, ara sıra göz kırpıyor. Bu gece ay dede var yanımda; yarın, yeni doğacak güneş olacak biliyorum. Tıpkı dün gibi. O yüzden yalnız olduğumu düşünmüyorum. Sadece birkaç saat düşüncelerimi boşaltmak istiyorum.
Küçük şeylerin ne kadarda önemli olduğunu, minicik bir kalpte ne kadar da mutluluklara yer olduğunu düşünüyorum; ben istedikçe.
Ne kadar uzak olsa da mutluluklar, ben elimi uzattıkça, küçük şeylerden mutluluk duydukça, mutluluğun ebatı olmuyormuş. Yalnız kaldığım gecelerde bunu öğrendim.
Bedenimizi saran bazı duygulardan kurtulmamak, sadece boş vermişlikten ibaretmiş. Boş ver dedikçe; boş verilmiyormuş aslında. Kapattığımı sandığım yaralarım, meğerse kabuk bağlıyormuş içimde. Hafif bir mutsuzluk esintisinde kanadıkça kanıyormuş yaralarım; ben boş ver dedikçe. O yüzden bazı şeyleri boş vermemeyi, yaralarım kabuk bağlamadan, gönlümü dağlamayı öğrendim yalnız kaldığım gecelerde.
Yine yollardayım bu gece. Ben istediğim için. Hayat aynı şekilde tek düze bir yaşamdan ibaret değilmiş. Ara sıra uzun soluklu sessizlikler, ara sıra uzun soluklu kargaşalar oluyormuş insanın yaşamında. İnsanın aklını başından alan, içinde depremler yaratan ve bedenini yıkan anları oluyormuş.
Yalnız kaldığım gecelerde kaybolur gözlerim dalar uzaklara. Kafam karışır, kulaklarımın içinde inceden inceden bir hüzzam makamlı şarkı çalmaya başlar; dilim döndükçe söylerim nağmeli bir şekilde.
Sonra yine bir araya gelirim; yalnızlığa teslim ettiğim düşlerimle. Kendimi yeniden dünyanın içinde bulurum. Duyarım; görürüm, yine yakar canımı gerçekler; ama hiç terk etmez beni içimdeki küçük şeyler.