Geçtiğim sokakları arşınladım belli belirsiz saatlerde
her yerde ayak izlerim
bir çift göz aradım bilinmez gecelerin kuytu köşelerinde
kaçıyorum artık zifiri bakışların hüzün kokan tenlerinden
gülen gözlerime aldanma sakın
gülen gözlerin içinde kalmış soğuk bir tebessümüm
her yakarışımda damla damla dökülen gözyaşıyım ben
Kırgınlıkların arasında unutulmuş bir hayal
unutulmuş gün doğumunda renksizim artık
rotasız gemilerde rüzgar, ummanın içindeki zerreyim
hayatın içindeki kavgalarda rengim artık
istersen pembe
istemezsen mavi
mutluluğa beyaz
acılara siyah
kirli bir aynada belirsiz tebessüm
çerçeve içinde siyah beyaz kareyim
yalnızlıklar kuşağında sessizliğim artık
Anlamsız bakışlara mührümü basıyorum
anlamları var mı onu da bilmiyorum
aynaya bakıyorum
bir siluet görüyorum
gülüyorum kendime
bir şeye de benzemiyorum
bırakıyorum kendimi öylece
düşüyorum
düşünce bulutlarından kendi sessizliğimin içine
Boynum bulutlara zincirlenmiş sanki
dilimde acıya alışkın feryatlar
gözümde yağmur bulutları
içime yağarken şiddetiyle
içimde çocuk çığlıkları
yüreğimde yağma sesleri
kulaklarım seslere sağır
duymuyor
dilim bana lal
konuşmuyor
ben kimim artık bende bilmiyorum
Ali Kamil