"Batıyla uyuşma, Türkiye'nin kaçınılmaz olarak köleleştirilmesi anlamına gelecektir." M. Kemal Atatürk'ün bu sözleri günümüzü en ince ayrıntısıyla gördüğünü anlatmaktadır, aslında. Batı'nın egemenliği Haçlı seferlerinden beri olan bir durum bence. Çünkü o seferlerden sonra bilim Doğu'da körelmeye Batı'da ise güçlenmeye başlamıştır. Tabi şimdi sadece Batı değil; Amerika ve Uzak Doğu da var. Tüm bu dünyada da biz hangisiyle kıyaslıyacaz? Batı'yla mı? Amerika'yla mı? Uzak Doğu'yla mı? Yoksa Doğu'yla mı? Hiçbiri....
Niye başkalarıyla kıyaslarız hep. Diğerlerini kıskandığımız için mi? Yoksa diğerleri gibi olamadığımız için mi? Anayasadan, hukuktan bahsetmiyorum; ekonomik, siyasal, askeri güçten de bahsetmiyorum. Benim bahsettiğim, sosyal yani toplumsal.
Sosyal olarak eğer kıyaslama yapılırsa kendi bağımsız düşüncen ne olacak? Eğer bağımsız düşüncen olmazsa bağımsız bir şekilde nasıl yaşanabilir. Lozan Antlaşması'nda Lord Curzon şöyle demişti: " Müzakerelerde sizden istediklerimizi alamıyoruz ama unutmayın bugün reddettiklerinizi yarın cebimizden çıkarıp önünüze koyacağız!" Ne yazık ki Batı'nın bu öngörüleri ülkede kıyas yapanların ellerinde gerçekleşmiştir ama unutulmamalıdır ki bu ülkede bir kişi dahi olsun bağımsızlık ellerinden alınamaz.
Lozan Antlaşması'ndan sonra İngiliz New Conventional Gazetesi şu yoruma yer vermişti: "Türkiye teoride bağımsız bir ülke oldu; ancak sanayi ve ticarette yetersiz ve sermayeden yoksun olan bu toplumu tanıyan bilirler ki, bu bağımsızlığın ömrü çok kısa olacak ve eski durum bir başkasının egemenliğinde geri gelecektir." Fakat durum hiç de onların tahmin ettiği gibi gelişmedi, sermayesi olmayan bu ülke büyüdü gelişti. Oysa şimdi bu ülkelerle kıyaslama yapılıyor.
Atatürk'e "Bu bir çelişki değil mi Paşam, Bu adamlar bu kadar bencilken siz Avrupa medeniyetini övüyor örnek olarak gösterilmesini istiyorsunuz?" diye soru sorulduğunda Atatürk şu cevabı vermiştir;" Hayır, biz her zaman emperyalist, militalist Avrupa'ya karşı olduk, şimdi de öyleyiz ama ilim ve irfan Avrupa'sına hiç bir zaman karşı olmadık şimdi de olamayız, çünkü bir daha yenilmemek sömürülmemek için onların ilim ve irfanına sahip çıkmalıyız, bunun gereğini yapacak cesareti gösteremediğimiz için son üçyüz yıldır ayakta duramıyoruz ve ayaklar altında sürünüyoruz ama o dönem artık bitti" Sözleriyle Avrupalaşmayı değil Avrupadaki ilim ve irfanın üstüne basıp yükselmeyi hedeflediğini belirtmiştir.
"Bu millet, Atatürk sevgisi temizlenmeden Batılı olmaz!" Bu söz AB yetkilisi Karen Fogg'a ait. Türkiye'deki görevinden alınırken bundan şikayet etmişti.
Milletler bazen zor durumda kalır; ama önemli olan bu zor durumda bile hiç kimseye aldırış etmeden, hiç kimseyle kıyaslama yapmadan ve en önemlisi bağımsızlığından asla ödün vermeden kendi yolunda devam etmektir. Önemli günlerin zor durumlarda bile sürmesi bizim bazı şeylere ne kadar değer verdiğimizi gösterir.
Adnan KÖROĞLU