Fotoğraf ışık yoluyla resmetmedir. Fotoğraf makinesinde görüntünün oluşabilmesi ve bunun film yüzeyine kaydedilebilmesi için ışık gereklidir. Nesnelerin üzerinden yansıyarak gelen ışık belirleyici öğedir. Bir önceki ünitede sözünü etmiştik, çevremizdeki bütün nesneleri ışık aracılığıyla görebiliriz. Nesnelerin üzerinden gözümüze yansıyan ışık, retina tabakası (ağ tabakası) üzerinde görüntüyü oluşturur ve bunun sonucunda da görme gerçekleşir. İnsanın görme sisteminin çalışması karmaşık bir konudur; bu noktada üzerinde durulması gereken konu retina üzerinde görüntünün oluşumudur. Retina üzerinde görmeyle ilgili iki farklı hücre vardır. Bunlar, koniler ve noktalardır. Işığa duyarlı olan bu hücreler üzerinde görüntü oluşur. Retina tabakası, fotoğraf makinesinde film yüzeyidir. Retina tabakasındaki koniler ve noktaların karşılığı olarak film yüzeyinde ışığa duyarlı gümüş bromür tanecikleri yer alır. Görüntü film yüzeyinde ışığa duyarlı bu tabakada oluşur.

Konunun üzerinden yansıyan ışık dalgaları, fotoğraf makinesinin objektifinden geçerek ışığa karşı duyarlı film yüzeyine ulaşır, böylece fotoğraf çekme işlemi gerçekleşir. Bu süreç içinde üzerinde durulması gereken iki durum söz konusudur: Birincisi film yüzeyi üzerinde görüntünün oluşması İkincisi ise film yüzeyindeki ışığa duyarlı tabakanın ışıktan etkilenerek görüntüyü kaydetmesidir. Fotoğrafçılıkta, ışığa duyarlı bir malzemenin ışıktan etkilenmesine pozlama denir. Film yüzeyinde, duyarlı tabaka üzerinde görüntünün oluşması işlemi de pozlama süreciyle gerçekleşir.

Pozlama süreci; fotoğraf makinesinde, fotoğraf çekme işlemiyle gerçekleşir. Çekim düğmesine basıldığında objektiften giren ışık filmi ‘pozlayarak’ (yani ışıktan etkilenmesini sağlayarak) görüntüyü film yüzeyinde oluşturur. Karanlık oda sürecinde ise negatif film üzerindeki görüntü agrandisör aygıtı yardımıyla fotoğraf kâğıdına (ışığa duyarlı yüzeyine) pozlanır.

Işığa duyarlı yüzeyler olan film ve fotoğraf kâğıtları herhangi bir şekilde ışıkla karşılaştığında halk arasında ‘film ya da kâğıt yandı’ denir. İşte film ya da fotoğraf kâğıdının ışıktan etkilenerek yanması pozlama işlemiyle gerçekleşir.

Pozlamanın gerçekleşebilmesi için öncelikle ışığa duyarlı bir madde olması gerekir. Bu malzeme duyarlı olduğu ışıkla karşılaştığında pozlama gerçekleşir. Örneğin siyah-beyaz fotoğraf kâğıtları beyaz ışığın içindeki kırmızı renkli ışığa duyarlı değildir. Bu durumda, fotoğraf kâğıtlarını kırmızı ışık vererek pozlamak mümkün değildir. Demek ki fotoğraf kâğıtlarını pozlamak için kırmızı renk ışık dışındaki ışıklar yani mavi, yeşil gibi ışıklar ve onların karışımı gerekir. Yaygın olarak kullanılan siyah-beyaz negatif filmler, beyaz ışığın içindeki bütün renklerden etkilenir. Bu durumda, fotoğraf kâğıtlarını etkilemeyen kırmızı ışık, filmi etkiler.

Pozlamayı nesnenin üzerinde fotoğraf makinesine yansıyan ışık belirler. Tabii ki bir nesnenin üzerinden ışık dalgalarının yayılabilmesi için öncelikle ışığın nesneye düşmesi gerekir. Yani güneş ışıkları nesnelerin üzerine ulaşır, nesneleri görülebilir kılar. Daha sonra bu ışık dalgaları nesnenin üzerinde gözlerimize fotoğraf çekerken ise makinemizin objektifine ulaşır. Bu anlamda, fotoğrafı çekilecek konuyla ilgili iki tür ışıktan söz etmek gerekir. Birincisi düşen ışık, nesnelerin varlığını ortaya çıkartan nesneleri görülebilir duruma getiren ışıktır. Düşen ışık, bir ışık kaynağından bir nesneye gelen ışıktır. İkincisi yansıyan ışık ise bir nesnenin üzerine düşen ışığın, nesneden yansımasıdır. Nesnenin fiziksel yapısına bağlı olarak yansıyan ışığın şiddeti düşen ışıktan farklı olabilir. Film yüzeyine ulaşarak görüntüyü oluşturan ve pozlamayı sağlayan yansıyan ışıktır.

Pozlamayı belirleyen şey fotoğrafı çekilen konunun üzerindeki ışıktır. Aynı konunun; bir öğlen güneşinde bir de gölgeli bir havadaki durumunu düşünün. Nesnelerin fiziksel olarak aynı yapıya sahip olsalar bile farklı ışık ortamlarında ortaya çıkışları yani görsel yapıları değişir. Bu durum pozlama için de aynıdır. Aynı nesnenin bir iki farklı ışık ortamında fotoğrafını çekerken farklı pozlama durumları uygulamak gerekir.

Fotoğrafı çekilen nesnelerin içinde bulunduğu ışık ortamına göre pozlama değerleri belirlenir. Bunun anlamı şudur: Pozlama fotoğrafı çekilen konunun ışıklılığıyla ilgilidir. Deniz kenarında yüksek ışıklı bir ortamda ya da loş ışıklı bir dükkân içinde fotoğraf çekilebilir. Yapılması gereken ortamın ışığına göre pozlama değerlerini ayarlamaktır.

Fotoğrafı çekilen nesnenin üzerinden yansıyarak fotoğraf makinesine gelen ışık, objektiften geçerek film yüzeyine rastgele kontrolsüz bir şekilde ulaşmaz. Fo*toğraf çekerken ışığı ‘miktar’ ve ‘süre’ olarak kontrol etmek gerekir. Işık, miktar olarak diyafram, süre olarak ise örtücü sistemiyle kontrol edilir. İyi ve doğru bir fotoğraf elde etmenin birinci koşulu doğru pozlama yapmaktır. Yani konudan fotoğraf makinesine gelen ışığın miktarı ve süresini, diyafram ve örtücü sistemiyle düzenlemektir. Diyafram ve örtücü sistemleri her türlü fotoğraf makinesinde yer alır. Fotoğraf makinesiyle fotoğraf çekmek demek; diyafram ve örtücü sistemleriyle pozlama yapmak demektir.