Sabah uyanıyorum. Yüzümü yıkamadan önce yapmam gerekenler var! Telefonumu elime alıp önce mesajları, sonra da sosyal medya ve mail hesaplarımı kontrol ediyorum. Twitter’dan beni takip eden, bana mesaj gönderen olmuş mu? Facebook’ta dün paylaştığım fotoğrafa ben uyurken yorum gelmiş mi?


İşe toplu taşıma ile gidiyorum. Metrobüsün orta kısmında, yüzü birbirine dönük 6 kişiyiz. Hepimizin gözü telefonda, ben Instagram hesabıma bakıyorum. Tatildeki arkadaşlarımın paylaştığı fotoğrafları beğenip, yorum yapıyorum. Sıkılınca Linkedin’e girip üniversiteden birlikte mezun olduğum arkadaşlarımın şu ara nerelerde çalıştıklarına bakıyorum. Yeni işe başlayan ya da işinde yıl dönümü yaklaşanları gösteriyor bana yazılım, ben de kutluyorum hepsini, canıgönülden…

İş yerine varınca hemen ‘check-in’ yapıyorum. Foursquare uygulamasını bıraktım, Swarm uygulamasını kullanıyorum artık. Etrafta arkadaşlarım var mı diye kontrol ediyorum, herkesin nerede olduğunu biliyorum artık.

Liste bu şekilde uzayıp gidiyor. Telefon hep elimde, 7/24 sosyal medyadayım. Üstelik, yalnız olmadığımı biliyorum. Çünkü 'FOMO' yeni değil, 2013’te Oxford sözlüğüne eklenen bu tanımın açılımı gelişmeleri kaçırma korkusu (fear of missing out).

Türkiye’de FOMO’yu ebeveynlerin Z kuşağını tanımlarken kullandığı detaylardan biliyoruz: “bütün gün elinde telefon, bip bip bip… Ne anlıyosa…” Uzmanların detaylı açıklamaları da bu tanıma paralel. Akıllı telefonların internet erişimini cebimize taşıması ve sosyal medya uygulamalarının yarattığı bağımlılık sonucu bireylerde FOMO ortaya çıkıyor. Özellikle sosyal medyada aktif genç bireylerde ortaya çıkan bu sosyal kaygı durumu, gündemden ve sosyal çevredeki olaylardan hiçbirini kaçırmamak ve gündeme dahil olmak üzerine kurulu.

Uzmanlar FOMO’nun kişinin hayatındaki tatminsizlikten kaynaklandığını söylüyor. Kişiler, iş hayatı, özel hayat ya da sosyal çevredeki tatminsizliklerini sanal dünyada yarattıkları karakter üzerinden gidererek bu duygularını bastırıyor. Kişinin çevresinden ve gündemden sürekli haberdar olması kulağa güzel gelse de JWT’nin 2011’deki araştırmasına göre bu bağımlılık zamanla sendroma dönüşmekte ve kişide kıskançlık, mutsuzluk, kararsızlık, paranoya gibi durumlar ortaya çıkarmakta.

Gelişmeleri kaçırma korkusu (FOMO) nasıl anlaşılır?

Bu soruların cevapları çoğunlukla olumlu ise sonuç FOMO belirtisini işaret ediyor:



  • Fırsat bulduğunuz her küçük aralarda Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal ağlara bakıyor musunuz?
  • Evdeyken aileniz ile geçirdiğiniz süre giderek azalıyor ve sosyal medyaya ayırdığınız süre artıyor mu?
  • İnternet erişiminizin olmadığı zamanlarda sosyal medyadan uzak kalmak sizde sinir/stres, depresyon, huzursuzluk yaratıyor mu?
  • Sosyal medyada zaman geçirirken ve sosyal medya üzerinden iletişim kurarken kendinizi mutlu hissediyor musunuz?



Sorulara cevabınız çoğunlukla evetse, kendinizi gözlemleyip akıllı telefonlarınızı daha kontrollü kullanmanızı ya da bir uzmana danışmanızı tavsiye ederim.