Şeytanı tanıyor muyuz? Sınırlarını bilmediğimiz muhteşem bir âlemde yaşıyoruz. Üzerinde doğup büyüdüğümüz ve hayatımızı devam ettirdiğimiz dünyamız, güneş sistemine bağlı gezegenlerden biri. Güneş, Samanyolu Galaksisi’nde bulunan ve sayıları iki yüz milyar kadar olduğu sanılan yıldızlardan sadece bir tanesi.
Samanyolu Galaksisi’nde bir seyahat yapmak istesek, onu bir baştan bir başa kat etmek için yüz bin ışık yılı gerekiyor. Yani saniyede üç yüz bin km. yol almak şartıyla, bu kadar uzun bir sürede ancak öbür ucuna ulaşabiliriz. Bu hızla yol aldığımızda, bir saniyeden çok az bir zaman sonra aya ulaşılmakta, sekiz dakikada ise güneşe varılmakta…
Uzmanların tahminlerine göre, âlemde Samanyolu Galaksisi gibi en az yüz milyar galaksi bulunmakta…
İlim adamlarının tespitlerine göre, bu kadar geniş olan âlemde hayat sadece dünyada var. Ama bu başka yerlerde hayat yok anlamına gelmiyor. Çünkü insanoğlu şimdiye kadar hemen yanı başımızda bulunan aya kadar gidebildi. 1492 yılına kadar Amerika bilinmiyordu, ama bu “Amerika yok” anlamına da gelmiyordu.
Bilindiği gibi, mesken sakinleri içindir. Mesken varsa, orda yaşayanlar da vardır. Kulübelerde yaşayanlar varsa, elbette ilerde görülen saraylarda da yaşayanlar olacaktır. Benzeri bir yaklaşımla, uzayın hemen her tarafında hayat olduğunu söyleyebiliriz.
Ayda yapılan araştırmalarda bir hayat izine rastlanmaması, orada hayatın olmadığını göstermez. Zira “görülmemek olmamaya delil olamaz.” Varlık, gözle görülenlerden ibaret değildir.
Bir zamanlar “görmediğime inanmam” felsefesi vardı. Bu ifade, Allah, melek, cin ve şeytan gibi dinin haber verdiği gay¬bi şeyleri inkâr için kullanılırdı. Pek çok insan, dinin değerlerini inkâr ederken bu felsefeye dayanırdı.
Ama gelişen ilim ve fen, bu görüşün ne kadar cılız ve temelsiz olduğunu gös¬terdi. Başta insanın kendi mahiyetinde olmak üzere, etrafımız görülmeyen şeylerle dopdolu. Mesela, aklımız, hayalimiz, duygularımız görülmüyor. Ne sevgi ne de nefret elle tutulan, gözle görülen şeylerden değil. Ama bunların inkârı da mümkün değil.
Öte yandan, her taraf X ışınları, ultra viyola ışınları, radyo ve televizyon dalgaları ile dolu. Hatta ilim adamlarının tespitine göre, göremediklerimiz görebildiklerimizden çok çok faz¬la, kâinatı adeta bir anahtar deliğinden seyretmekteyiz.
İşte, şeytan, gözle görmediğimiz varlıklardandır.