Herşeyin bir dayanma bir kırılma anı olur diyorlar. Bazen ansızın , bazen hemencecik olabilir diye de ekliyorlar. Dönüşü olmayan yollara girilen, kararların keskinlikten öteye gittiği bir yol. Artık ondan sonrasının ne kadar önemi vardır tartışılır. Ne kadar iyi olmaya çalışsanız da boktan yere geldiğinizi anladığınızda yaptığınız hiçbirşeyin attığınız hiçbir adımın yeri yok. O saatten sonra değiştiremediğiniz dünyanıza hapsoluyorsunuz. Yavaş yavaş ölüyorsunuz ama yok ya ölüm böyle zor olmamalı. Ölmüyorsunuz her an o acıyı daha da yaşıyarak nefes alıp verebiliyorsunuz. Korkuyorsunuz. Ölmemekten korkuyorsunuz . Ölümü bazen kurtuluş görüp ölemiyorsunuz.

Beynim bir kargaşa içerisinde , düşünceler birbirlerini gömüyorlar. Kalbim gene dinlemiyor, keza mantık galip gelemedi bende gene. Yada mantıklı olan buydu. Kendi doğrularım herşeyden üstündü, acı da verse devam etmeliydi.

Maddenin doğası gereği herşeyin bir başlangıcı, bir sonu var biliyorum. Bitişi yaşamasam bana teğet geçse bir an nolur ki. Bi iyilik var bu aralar bende. Ölüm iyiliği mi dersin bilmiyorum .