ardımda bana yaslanan yürek!
artık kime yaslana….
yaslandım kendime,
k/arlanan gecede, üşürken ellerim
muhasebemin ağırlığında terledim;
ne de yalnızmışım meğer,
ağlamak ne de çok yakışırmış sîmama,
sevmek yüreğime.
yaslandım kendime,
adımlarım geri sayarken fütursuzca
korkularımı bağladım içimdeki zindana,
cesaretimin yaralarını sarıp yola sevdalandım.
ağzımda aşk’ın acımsı tadı,
zihnimin kuyularında yusuf’un sevme sanatı,
terliyorum ayazda; ateşim içimde…
yaslandım kendime,
tâ derûnumu vuran notaların söze dokunan tınısında,
söze dokunan her yüreğin içimde bıraktığı izle,
kendime teselliler verdim, omuz oldum kendime
belimi bükmesin diye hazan,
süpürdüğüm yapraklar yüreğimin meyveleri olmasın diye.
yaslandım kendime,
içimin yakarışını dinleyeyim diye..
yasladım kelimelerimi can evime
dualarıma,
sustum…
ve
öldü(m) kelimeler(imle)!
ölmek yakıştı bana