biz bu sonbaharda buluşacaktık
bahar geldi geçti sen gelmez oldun
Kırkımı devirdim, devrildim yirmi sonbahar kez
geleceksin diye bir ömür adadım yollara
bekleyişlerle geçti gençligim
Tükendim. Tükendim, artık gelme
Kurudu adına diktigim çiçekler
Adını verdigim bebekler eskitti gelinligini
Çıkamadım içinde bıraktıgın sonbahardan
yüzünden hatıra bir eylül kaldı bende
Büküldü belim, çürüdü içim
Yirmi mevsimdir ürpertiyor bütün gidişler beni
Saymıyorum içinde sen olmayan gelişleri
Yirmi senedir bütün ayrılıklar bir kez daha alıp götürüyor benden seni
Eski bir alışkanlıkla çift söylüyorum çayları denizi taşlıyorum
yaprak yaprak düşüyorum hayattan, çürüyorum
Ödünç yaşıyorum, aldanma gülüşüme
Bunca yalnızlıktan geriye ertelenecek bir hayat kalmadı bende
Artık hiçbir yemin ikna etmiyor beni
dokunmuyorum saçlarıma dolan aklara
Ne ölmek korkusu, ne yaşamak kaygısı
ne yaşamaya ehilim ne de ölüme kefil
Söz vermiyorum hayata
Konuşmuyorum, ürpermiyor içim eskisi gibi
Dilim kavrulmuyor, sarsmıyor yaşamak beni
Gittin
Eylüldü, yagmurdu biraz
‘kahrolsun’ yazıyordu bütün duvarlarda
kahroldum bütün kavuşmaları alıp gittigin günden beri
Gittin
mutlu olmak umudu kaldırıldı benden
Ömrüme bahane bütün ihtimallerden
hep eylülü denedim yirmi sonbahar kez
Olmadı tutmadı dilegim
tükettim ömrümü sana deymez bir kederle
atamadım
yüzünden hatıra bir eylül kaldı bende

Muhammed Varol ÖZTÜRK