Bir insan fiziksel dünya ile birçok ruhsal dünyanın arasındaki bir köprü, bir giriştir.
Yükselmekte ve aydınlanmakta olan insanın hedefi bu köprüyü geçmek ve asıl kimliğimiz olan yüksek benliğimizle (yüksek bilinçle, tanrının parçasını taşıyan yönümüzle) yeniden bağlantı kurmaktır. Bunu da ancak "KALBİNİZİ AÇARAK" yapabilirsiniz.
Bir insan düşünce ve bilgi açısından çok akıllı olabilir ama eğer kalbi açık değilse, ruhsallığın pratik deneyiminden yoksunsa yükselişe yakın değildir. Öğrendiğiniz bilgileri, duygusal deneyimleri ve yüreğinizin sesi ile aldığınız her şeyi bütünleyip dengelemeniz gerekir. Denge noktası "kalbimiz" dir.
Sizin ilk önce kendinizi sevmeye ve kendinizi kendinize vermeye ihtiyacınız vardır.
Kalbimiz ayırdetme, sevme, sezme ve denge merkezidir.
İçinizdeki bu merkez sayesinde hayatınızda her ne düzeltmek gerekiyorsa onu yapmak, gerekli açılışı gerçekleştirmek için bütünlenir ve dengelenirsiniz.
Kalp açılışı fiziksel ve ruhsal bir deneyimdir. Kalp, insanın ruhsal merkezidir.
Yüreğinizden fısıldayan seslerle bilgi sahibi olsanız bile (telepati, rehberlik, medyumluk vb.) aldığınız bu bilgileri kalp merkezinden geçirmezseniz hiçbir anlam ifade etmeyecektir. Bu bilgiler ancak kalp merkezinden geçtiği zaman fiziksel ve duygusal benliğinizi, yardım çağrısında bulunan, ego ve korkularla yaşayan insan benliğinizi aydınlatacak ve etkileyecektir.
Sevgi için feryat eden, sevilmek isteyen ve egolarla boğuşan "İNSAN" benliktir... Kalbini açması, koşul ve beklentilerden arınması, koşulsuzca sevebilmeyi öğrenmesi gereken de bu "İNSAN" benliktir...
Kalbinizi eritmek, Tanrı vergisi masumiyetinize ve saflığınıza ulaşmak, ışığınızı bulmak ve yaşamınıza yansıtmak "kalbinizi açmanızla" mümkün olur. Bu da aydınlanmanız ve yükselmeniz demektir. Sonsuz mutluluk, sonsuz huzur, sonsuz sevgi ve yaratan ile "BİR" likte olmak demektir.
Yüreğinize dönüp baktığınızda gerçek "siz" ile karşılaşacak ve masumiyetinizi, saflığınızı, ışığınızı zaten hiç kaybetmediğinizi ama ne yazık ki yaşadığınız illüzyon hayatın etkisiyle bastırdığınızı, sakladığınızı göreceksiniz.
Yaratanımız bizi koşulsuzca sever, mutlu olmamızı, kendimiz olarak O'nunla "BİR"likte olmamızı ister.
Sizler istediğinizi seçebilme, istediğinizi O'nunla "BİR"likte yaratabilme özgürlüğüne sahip yüce ve mükemmel varlıklarsınız.
Yaratana olan aşkınızı dile getirerek, Yaratan ile " BİR "likte olarak, O'nu rehberiniz kabul ederek, O'nun sizin için en hayırlısını vereceği inancı ile O'na tam teslim olarak kalbinizi açtığınızda, egolarınızdan, korkularınızdan ve bağımlılıklarınızdan (maddi-manevi) arındığınızda her istediğinizin size aktığınızı göreceksiniz.
Tüm bunlar kendi öz varlığınızı illüzyon hayatın egolarına değil, yüreğinizdeki,içinizdeki "Yaratan ile bağlantılı olan yanınıza" çevirmeniz ve kalbinizi açmayı kesin, net bir dil ile isteyerek bu açılışa izin vermeniz yolu ile başarılır.
Kendi varlığınıza gösterdiğiniz sevgi ve saygı Yaratan'a gösterdiğiniz sevgi ve saygıdır.
Unutmayın! Mutluluk siparişle alınmaz içinde kendi emeğinizin olması gerekir... Kalbinizi O'na açmak sizin emeğinizdir... Sevgim ve ışığımla
Şule Demirel