dört duvar....
ve bir başınalığı insanın..
yalnızlığın ucundan tutup serpiştirmeli türkülerine...
ciğerlerinin dibine kadar çekip nefesi..
sükûta sarmalayıp harflerini
teker teker, tane tane fırlatmalı duvarlarına odanın...
kahır okumalı belki derinlerden biyerlerden...
dert edinmeli her zerresini hayatın..
siyaha boyayıp sayfaları..
beyaz harflerle kirletmeli birer birer
ve adına yalnızlık demeli gecenin her saatinin...
sana doğru yazar adımlarla gelmekten başlayıp..
sona doğru karalamalı heryanı..
belki bi türkü tutturmalı en afillisinden..
dudaklarına bi ıslık yapışmalı yada..
veya şiir okumalı mesela rûmi' den;
"...duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme. başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme.
sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı? hangi hasta gönüllüye kastediyorsun, etme...
"evet evet şiir okumalı,dibine kadar düşmeli kelimelerin...
ve bi dar ağacı kurup en ortasına kitabın
asmalı birer birer
düş kıranları...
hayâl yıkanları...
umudetmeye kıyanları..
yarınları elinden alanları...
ve vâcip olmalı bu kat'lin adı..!