Suçlandım yine...
Yine ben.. En kötü ben..
En masum görünen acımasız cümlelere maruz kaldım..
İçten içe üzdüğünü bilen ama şerefsizce kaçarak saldıran cümleler yıkıyor beni en çok..
İnsanı göre göre, bile bile yiyen cümleler yıkıyor..

Ama evet.. Oldukça dengesizim içimde..
Gidip gelişlerim ya da gelemeyişlerim beni de paramparça ediyor...

Ama siz içinizi dökün bana..
Ya da sökün içinizdeki hayvanı..
Elif dinliyor evet..
Ve bazen ciddiye bile alabiliyor ağzınızdan çıkanları.. Yüreğinizden habersiz.
Öyle bir insan bu işte..
Bile bile dinleyen, bile bile sözünü, tavrını, iç kanamasını esirgeyen..
Sanki bağışlayanmış gibi..
İnsan olamayışlarınızdan alıyor gücünü.
Daha bir insan oluyor size inat.
Ve her nasılsa, gülümsüyor size.
Kızdın mı? sorularınıza "Hayır" diyebiliyor hala...

Ne güzel değil mi?

Bilmiyorum artık, kime ya da neye bu tavrım.
Anlamlarım da kalmadı ki hiç..
"Ben böyleyim işte." cümleleri içinde eriyip gidiyorum.
Herkes hep "Ben böyleyim işte." artık.
Nasıl peki? Nasıl..?
Nasılsınız siz..?
Ve bu böyle olma durumunuzu sizi sizden daha çok seven birine nasıl kendinizi savunurcasına sarfedersiniz o kendini bilmez ağızlarınızdan..?


Kimse de demiyor ki sen nasılsın diye...