Öylesine sev beni
Sabah kalkıp yüzünü yıkar gibi
Kahvaltıda gazeteni okurken
Çayını yudumlar gibi sev
Öylesine sev beni
Dışarısı asi bir rüzgâr
Yağmur çamur iç içe
Üzerine palto giyer gibi
Atkını boynuna sarar gibi sev
Öylesine sev beni
Pierre Loti’den Haliç’e
Kahve demler gibi
Kulesinde İstanbul’u seyret Galata’nın
Uzat elini Eminönü’ne, vapurunu tutar gibi sev
Öylesine sev beni
Dar sokağında yürürken sessiz
Ansızın çıkan sokak kemancısının ezgisinde
Hiçbir şeye rağmen, her şeye dans eder gibi
Bütün hüzünlerini havaya savurur gibi sev
Öylesine sev beni
Bülbülün güle göz kırpması
Toprağın bahara uyanması
Kralın eğlencesi
Taç Mahal’in dilencisi gibi sev
Öylesine sev beni
Scrat’ın fındığı
Rapunzel’in saçları
Alaaddin’in lambası gibi sev
Öyle sev ki
Sevginde anlam olmasın
Sadece sev beni
Öylesine…