Bilinçsizce uygulanan zayıflama yöntemleri, geçici kilo kaybından öteye gidemeyerek ciddi sağlık sorunlarını ve kilo alımının kapısını açabiliyor. Dyt. Nilay Keçeci, beslenme hataları ve kilo vermede dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında bilgi verdi.

1- “Zeytinyağı Yemek Zayıflatır”

Zeytinyağının içerisinde “Omega 6” adı verilen vücut için oldukça önemli olan yağ asidi bulunmaktadır. Ancak salatalarımıza gereğinden fazla zeytinyağı dökmek, ekmeğimizi zeytinyağına bandırarak yemek kilo alımına neden olur.

Unutulmamalıdır ki; zeytinyağının 1 gramında 9 kalori vardır. Dolayısı ile aşırı tüketilen zeytinyağları ve zeytinyağlı sebze yemekleri yağ artışına neden olacak ve fazla kilo alımı bize kalp, tansiyon ve şeker hastalığı problemleriyle geri dönecektir. Ancak uygun miktarlarda tüketilen zeytinyağı katı yağ iç yağ ve tereyağından daha fazla besin öğesi içeren vücudumuza hem kilo vermek hem de sağlıklı kalmak açısından yardımcı olacak oldukça önemli bir besin öğesidir.

2- “Balın Sıcak Suyla Tüketilmesi Yağ Yaktırır”

Bal üst solunum yolu enfeksiyonlarında yararlanabileceğimiz, kabızlığa yardımcı olan ancak su ile birlikte alındığında yağ yakma özelliği bulunmayan bir besin öğesidir.

Balın kabızlığı önlemesi ve bağırsak hareketlerini hızlandırması vücutta yağ yaktığını düşündürse de; sağlıklı kilo verme ancak yeterli ve dengeli beslenmeyle mümkün olur.

Bal direkt şeker ihtiyacı olan (hipoglisemi) çok zayıf, yüksek aktivite yapan kişilerde enerji verici olarak kullanılabilir. Ancak besleyici bir besin değeri de yoktur. Balın içerisinde eser miktarda vitamin ve mineral bulunur, karbonhidrat bakımından zengindir.

3- “Karbonhidratlarla Proteinleri Birlikte Tüketmemek Gerekir”

Karbonhidratlı tüketilen her ürünün içerisinde bir miktar protein olduğu gibi, proteinli tüketilen her ürünün içinde de bir miktar karbonhidrat bulunmaktadır. Vücut ağırlığının azalmasına yönelik olacağı düşünülen bu iki besinin birlikte tüketildiğinde tolerans sağlayacağı bilgisi yanlıştır. Vücut hiçbir besinin belirli öğelerini yakıp belirli öğelerini atık olarak kullanmaz. Ayrıca süt ve süt grubunu karbonhidrat grubu içeren bir besin öğesiyle birlikte tükettiğimizde bölgesel zayıflamaya yardımcı olduğu pek çok çalışmada karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla vücuda gerekli enerjiyi sağlarken, vitamin ve minerallerin yeterli miktarda alınması için bu iki grup birlikte tüketilebilir ve ağırlık kaybı sağlanabilir. Yalnızca protein ağırlıklı beslenmek kan şekeri dengemizi bozar ve insülin salgımızda istenmeyen tablolar yaratabilir, aşırı alınması vücuda gereğinden fazla kan pompalanmasına neden olarak kalp sorunları oluşturabilir, yalnızca karbonhidrat ağırlıklı beslenmek ise kas kayıpları, doku bütünlüğünün bozulması, bağışıklık sisteminin çökmesi ve sahip olduğumuz kronik hastalıkların ilerlemesi sorunlarını beraberinde getirir.

4- “Ekmek ve Pilav Kesinlikle Kilo Verdirir”

Sağlıklı zayıflamada esas olan vücut dengesini bozmadan ve yağ dokusundan belirli oranlarda zayıflamak olmalıdır. Ancak günlük alınması gereken besin grupları beslenme listesinden çıkarıldığında vücutta oluşan açlık doğru dokulardan sağlanamayabilir. Doğru olan her bir besin grubunun belirli oranlarda tüketilmesi ve egzersizle birlikte yakılmaya çalışılmasıdır.

Tahıl ve tahıllı ürünler B vitamini kompleksleri için oldukça önemlidir ve yeterli tüketilmediğinde sinir sistemi rahatsızlıkları, ruhsal sorunlar, depresyon, sıkıntı ve isteksizlik, gerginlik durumları tırnak ve saç sorunlarına neden olabilir.

5- “Diyet Sırasında Light Ürünleri İstediğimiz Kadar Tüketebiliriz”

Light ürünlerin tamamı az miktarda kalori içermemektedir. Bu ürünlerinde içerisinde tuz, şeker ve yağ oranı belirli ölçülerde bulunmaktadır ve belli kalorileri vardır. Sürekli light ürünler tüketmek tek tip beslenmeye neden olacağından, yararlı olmayacaktır. Ancak bu ürünlerin belirli besin öğeleriyle yerlerinin değiştirilerek tüketilmesi sağlıklı beslenmeye uygun olacaktır. 1 dilim ekmek yerine tüketilen yarım paket diyet bisküvi bir ara öğün seçeneği olarak oldukça ideal olabilir.

6- “Ara Öğün Atlamak Zayıflatır”

Yeterli ve dengeli beslenme tanımına baktığımızda vücudun ihtiyacı olan kalorinin doğru besinlerle sağlanması yer almaktadır. Ancak ağırlık kaybına neden olabileceği sanılan ara öğün atlamak doğru bilinen en büyük yanlışlardandır.

Vücut uzun süreli açlık döneminde yağ depolarından yakmak yerine, kas ve su depolarını boşaltır ve sürekli açlık durumu yaşayacağını düşünerek yağ depolamaya başlar. Önerilen ara öğünleri alarak vücudun hormonel dengesini sağlamak ve dengeli şekilde zayıflamaya yardımcı olmaktır. Vücudun uzun süreli açlık dönemi kan şekerini düşürecek hipoglisemik tablolara, titreme terleme, bulanık görme, baygınlık ve ateş gibi semptomların oluşmasına neden olacaktır.