Ne kadar dikkat etsem de kilo veremiyorum. Su içsem yarıyor. Sürekli kendimi şiş hissediyorum... diyorsanız nedeni troid olabilir. Zayıflama sürecinde en fazla karşılaşılan ve günümüzde de yaygın olarak gözlenen troid rahatsızlıklarında beslenme büyük önem taşımaktadır.
Metabolizmanın çalışmasını kontrol eden ve yaşamsal fonksiyonlar için gerekli olan troid hormonları eğer düzensiz salgılanırsa ciddi rahatsızlıklara yol açabilmektedir.
Troid hastaları doktor kontrolünde uyguladıkları ilaç tedavisinin yanı sıra yaşamları boyunca beslenmelerine de dikkat etmek durumundadırlar. Tüketecekleri yiyeceklerin çeşit ve miktarı hormon seviyelerini etkileyebilmektedir.
*Kan bulgularınıza, yaşam tarzınıza, kullandığınız ilaçlara uygun yeterli ve dengeli bir beslenme programı uygulamalısınız, bu örüntü karbonhidrat, protein, yağ, vitamin-mineraller ve lifden zengin olmalıdır.
*Sebze ve meyveleri mevsiminde, taze tüketin.
*Market alışverişi yaparken etiket okuma alışkanlığı edinin.
*Doymamış yağ asitlerinin, özellikle omega-3, troid fonksiyonlarını düzenleyici özelliği artık bilinmektedir. Bu nedenle daha fazla balık tüketmeye çalışın. Haftada en az 2 kez balık, diğer günlerde ise derisiz tavuk, hindi, yağsız kırmızı et tüketin.
*Tam tahıl ürünlerini ve kurubaklagilleri tüketmeye çalışın. Kurubaklagiller iyi birer bitkisel protein kaynağıdırlar ve haftada 2 kez tüketilmelidir.
*Beslenmenize keten tohumunu ilave edin, hem lif oranı yüksek hem de E vitamini ve çinko mineralinden zengin bir besindir. Günde 1-2 yemek kaşığı kadar taze öğütülmüş keten tohumunu sebze yemeklerinize, salatalara ve çorbanıza yemek piştikten sonra ilave edip tüketmeye çalışın.
*İyot, troid fonksiyonları için elzem bir mineraldir ve tükettiğimiz birçok besinin içerisinde de bulunmaktadır. Eğer ihtiyacımızdan fazla alınırsa da otoimmün tiroid hastalığına neden olabilmektedir.
*Hipotiroidi olanların iyotlu tuz, hipertiroidi ve nodüler guatırı olanların aşırı iyot alımında hashimato troidi oluştuğu için iyotsuz tuz yemeleri gerekmektedir.
*E vitamininden zengin beslenme de iyodun emilimini artırmaktadır.
*Çinkodan zengin badem, deniz ürünleri, et, karaciğer, tavuk, hindi, fındık, ay çekirdeği, süt ve yumurta yeme alışkanlıklarınız arasında olmalıdır.
*Selenyum minerali de troid hormonu için önemli rol oynamaktadır. Selenyum seviyesinin düşmemesi için balık, karides, dana karaciğeri, hindi ve dana eti, mercimek, mantar, susam, ceviz, ay çekirdeği ile tam tahıllar selenyum kaynağı besinlerdendir.
*Taurin, troid hormonlarının üretimi için elzem bir aminoasittir. Doktorunuz kontrolünde supleman olarak takviye alabilirsiniz. Doktorunuz önermedikçe hiçbir tableti almayın.
*Kelp içeren yosun tableti tüketiminde de dikkatli olmalısınız.
*Deniz ürünleri, sarımsak, su teresi, yumurta sarısı, maydanoz, kayısı, mantar, bira mayası genel olarak triod fonksiyonları için faydalı besinlerdir. Fakat kandida enfeksiyonu varsa mantar ve bira mayasından uzak durmakta fayda var.
*Troid hormonlarının çalışmasını azaltan yiyecekleri; beyaz lahana, kara lahana, karnabahar, brokoli, turp, brüksel lahanası, hardal, soya fasulyesi, yer fıstığı, darıyı çok fazla özellikle çiğ olarak tüketmemelisiniz. Pişirerek tüketmeniz guatrojen madde miktarını azaltacağından daha sağlıklı olacaktır.
*Troidde en fazla görülen problem ödemdir. Bu nedenle su tüketiminizi asla ihmal etmeyin, günde 2-2,5 lt su içmeye çalışın.
*Çikolata bakırdan zengin bir yiyecektir ama kadmiyumda içermesinden dolayı troid hastalarının dikkatli tüketmesi gerekmektedir. Fazla alınan kadmiyum selenyumu vücuttan atar.
*Hipertiroidi olanlar süt, peynir, deniz mahsulleri, mor lahana, turp, kuruyemiş tüketimini azaltmalılar. Çay, kahve, alkol ve nikotin metabolizma hızını artıracağından tüketmemeye çalışmalılar.
*Sağlıklı yaşamın ikincil kuralı düzenli egzersizdir. Hem metabolizmanın hızlanması, hem tiroid hormonuna karşı doku duyarlılığının artması, hem de kas artışı için düzenli egzersiz en azından yürüyüş yapmalısınız.
*Stres birçok hastalık gibi tiroid bulgularını da tetikler, özellikle bahar aylarında psikolojik yapının değişmesiyle hormonal değişimde görülebilmektedir. Bu nedenle stresle baş etmek için elinizden geleni yapmaya çalışın.