"ne gelir ki elimden kimse tutmadıkça.. söyle sen nasıl öğrendin unutmayı.." diyo ya şarkı da. karşısına geçip sormak istiyorum bazen.. sorsam diyorum. bana da anlatsa. bende yapsam. unutsam. ne güzel olurdu diye düşünüyorum.
Sonra hatırlıyorum;
Sevmeyenin unutmak eyleminden muaf olduğunu..
Bu yüzdendir ki sevmeyen insanların unutmak diye, unutmayı öğrenmek diye bir şey yok lugatlarında.
Unutmak; sevipte ayrı olanların, acı çekenlerin ümit ettiği bi varsayım..
Ümitse; Cem Karaca'nın dediği gibi "Ümit gönlümün ekmeği umar ha umar umar" ...
Sonra gene diyorum. Sorsam..
sonra aklıma başka bir şarkıdan bi dize geliyor
"sorsam ne yalanlar anlatırlar bugün.." diye.
ve susuyorum..
sessizlik keskin..
Senelerce sizi sevdiğinizi düşündüğünüz adamın sadece bi alışkanlığından ibaret olduğunuzu gördüğünüz an gerçeklerle yüzleşmeye başlıyorsunuz.
Hayata, insanlara farklı bakmaya başlıyorsun.
Şimdi hayat hiç olmadığı kadar boş ama bi o kadar da dolu.
Anlayacak çok şey var; Anlatılacak daha da fazla..
Anlatsam mı anlasam mı diye düşünürken aklıma bi başka şarkı geliyor..
"Anladım gidiyorsun daha öncekiler gibi
Hiç olmazsa son bir defa öp
Bu kadar zor mu seni sevdim bir zamanlar demek
Öyle zor ki yeniden sevmek "
O sevmiyorum diyemedi hiç bi zaman.
O söylemese de ben hep bildim, sadece kabullenemedim.
O seviyorum derken tersini kabullenmenin ne kadar zor olduğunu anlatmaya gerek yok sanırım..
Yalandı diyorum. Yalan..
Sonra gene şarkı geliyor aklıma..
"Sözler hep yalan! Yeminleri unut!
Bir veda bir sebepsiz tokat gibi çarpıyor yine…
Burdan gitmem gerek"
Her adım da hatıra.
Her adım da O'nu yaşamak..
İnsan sevdiğini uzaktan bulmalı..
Bittiğinde kırıp atacağın bir laptop, bir telefon falan olmalı.
Bütün şehri yakmak istiyorum.. Ne varsa..
Sonra sorgulamaya başlıyorum.
Neden? diyorum. Niye? diyorum.
Neden bu kadar can acısı verdi? diyorum..
Bana neden bunu yaptı? derken şarkının devamı geliyor ki aklıma.. felaketim..
"Söktün! Defalarca diktim o küçük ellerinle açtığın ve sızlayan bütün yaralarımı!
Bana ne yaptın?… Ne yaptın… Ne yaptın… Ne yaptın çocuk!
Sadece sessizce durdum ve öylece izledim bir meleğin ellerindeki ellerimin izlerini.
Niye yaptın… Niye yaptın… Niye yaptın ahh çocuk!
Sadece sessizce durdum ve öylece izledim bir meleğin ellerindeki kaderimin sökülüşünü.
Bana ne yaptın… Ne yaptın… Ne yaptın… Ne yaptın çocuk!
Sadece sessizce durup öylece izlemek istedim bir meleğin ellerindeki kalbimi.
Niye yaptın… Niye yaptın… Niye yaptın ahh çocuk!
Sadece öylece durup sessizce izlemeyi istedim, sadece bir meleği sevmeyi."
Sevmek ve mutluluk aynı anda olan şeyler değil.
Sevmek sadece acı ile eşdeğer..
Sevdiğiniz, sizi sevdiğinizi sandığınız adamla bir ömür geçirmeyi istersin.
Hayallerinizi kırıp elinize verirler.
Öylece kalırsın, tüm kırıklıkların ve acılarınla.
Arkasına bakmadan giderler..
O beni asla bırakıp gitmez demeyin.
Gitmez diye düşündüğünüz kim varsa ilk onlar gider.
Herkes gider..
ve şarkı tam da burda girer..
"Herkes gider mi? Herkes gider mi?
Söyle bana küçük adam, her şey biter mi?
Çok erken değil mi? Erken değil mi?
Söyle bana küçük adam, herkes gider mi?"
Herkes gider mi diye sorgularken ilk günler geliyor aklıma şarkısı ile beraber..Hava soğuktu ... Kasım en soğuk günlerinden birini yaşatıyordu..
birden bire girdin hayatıma.. diye başlıyor..
O havada saatlerce onunla dışarıda kalmak..
Hiç üşümemek..
Baktıkça yanmak..
O gün giderken nolur nolur bi daha göreyim diye yalvarıyordum..
Kabul oldu..
Şarkının devamı geldi sonrasında..
"Sana öyle alıştım ki yüzünü görmeden duramıyorum. Bana öyle karıştın ki Sensiz hayal bile kuramıyorum."
Öyle girdi ki hayatımın merkez noktası haline geldi.
Sonrası yine şarkı da gizli..
"dünde sen, bugünde sen, yarında sen, umutta sen, hayalde sen, yakamda sen, acımda sen, yasımda sen, huzurda sen, günümde sen, gecemde sen, içimde sen, dışımda sen, ölümde sen, yaşamda sen..."
Çok şey oldu.
Biraz aşk.
Çok fazla ihanet..
Bitti.
Hala;
Sözleri.. Hepsi aklımda..
Gözleri.. Hala gözümün önünde..
Sesi.. Hala kulaklarımda çınlıyor..
Sadece yaşamıyorum..
ve Son şarkı..
"Al bu sana ilk olmuşken
Ne acı ki son şarkım bu
Çok mu kolaydı yoksa zor mu?
Bu sisli aşk, bu tutku
Oldu
Hani olmazdı?
Sondu..
Sende gitmek yoktu.
Doldu süre, bize bu bile çoktu
Bir hayaldi
Yok oldu
Sus doğru yalan ne farkeder?
Bak bir aşk başlamadan böyle biter.
Kime?
Kime kalır aşk?
Ver geri seni sevdiğimi
Bakma git, daha ne söylemeli
Yoksun artık bende ne acı, bitti..
Yitti, yetti o günler, bana yetti
Çok, çok da mutlu etti
Birdi, bende yerin ah...
Tekti.
Bir çocuk bende tükendi!
"Yeter" demek yetmez ki bazen!
Ah içimde bir öykü ağıtlarla biter..
Güler yüzüme taptığım bir "Sen"
Ah içimdeki türkü dudaktan kalbe düşer.
Düşer de hani bir gün olur da, Azrail bana güler..
Bir yerde hani bir gün olur da, Azrail bana güler..."