kayseri escort ankara escort izmir escort antalya escort bursa escort istanbul escort

Etiketlenen üyelerin listesi

Toplam 4 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 4 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: O'na Deki

  1. #1
    DemokraT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    DemokraT

    O'na Deki

    Giderken beni de beraberinde götürdü. Ondan geriye kalanları da ben kaldırdım.
    Mektupları kutuların içine bıraktım. Resimler diğerlerine ait resimlerin hemen yanında duruyor. Şiir pek yazmamıştı zaten... Ama nafile, Ondan henüz kurtulamadım. Yazdıkları yalnızca bir kağıt parçasının üzerinde olsa da , okuduğumda sesi kulaklarımda yankılanıyor. Resimlerine ne zaman baksam göz kapakları kımıldıyor. Evde dolaşırken ayaklarıma anılar dolanıyor. Gülümsemesi duvarlara asılı resimlerin üzerine takılmış kalmış. Ne kadar uğraşsam çıkmıyor. Mavi koltukta hala sıcaklığı duruyor ve kimi zaman bir alelade tişört henüz onun kokusunu atamamışken elime geliveriyor. İşte o an deliriyorum. Panik içinde kendimi dipsiz bir kuyunun içinde çırpınırken buluyorum. Duvarlar üzerime geliyor, Mavi koltuk beni içine çekiyor ve alelade bir tişört boğazıma düğüm üstüne düğüm atıyor.

    Dışarı, içeriden farksız. Yalnız da değilim üstelik . Koca bir yaz, bana eşlik etti . Ben ne kadar ağladıysam, o kadar da yağmur yağdı. Güneş saygı ile bulutların arkasında kaldı.
    Şimdi, yani o yokken hayat gözüme batıyor. Ne güneşli günler , ne ihtiraslı insanlar , ne de ulvi amaçlar umurumda. Bir ben varım. Milyarlarca insan bir yana , ben hemen şuraya yalnızlar bulvarının köşe başına ... nükleer bir savaşın ardından yapayalnız kalmış gibiyim dünyada Üstelik de onsuz... Yani eskisinden daha güçsüz , yani daha kırılgan, yani daha anlamsız.
    Koca bir çukur, dolmayı bekliyor. Anlar ve anılar o çukurun mezar taşları gibi başımda dikiliyor.

    Biz
    O’na de ki ;
    Biz onunla bembeyaz yağan bir karaltında gece yarısı yürüyüşlerinde üşümeyen ayak izleriydik. Yeşilliklere bakan bir pencerenin gerisiydik. Bir fenerin beklediği kumsalda güneşe yüzünü veren çakıl taşlarıydık. Bir otel odasında umulmadık bir anda karşılaşmış sürgünde yorgunluktan uyuyakalan iki bedendik. Aynı marka iki araba gibiydik. Kara kaplı beyaz sayfalı bir defterde kağıt ile kalemin arasına giren bir yalnızlık şiiriydik. Altın sarısı, maviliklerdik. Kahverengi derinliklerdik... O zamanlar adı artık pek de lazım olmayan , anılması yasaklanan bir esintiydik... O bir gözyaşıydı , başladı mı bir daha durdurulamayan. Ben bir umuttum, nereye gittiği bilinmeyen buharlı bir tirenin son vagonuna tutunan .
    Biz Onunla diğerlerinden farklı gibiydik.
    Şimdi o yokken benim önümde kaçak, yaşanmamış bir yaz duruyor. Ve yazın en uzun günü, benim gözüme uyku kaçıyor. Sonra resmi törenler başlıyor. Düş kaçkınları, yağmur suçluları, güneş vurgunları, dost acıları ve bir insanın en anlatılamayacak , en utandığı , canını en çok acıttığı duyguları... Yani hayat, önümden geçerken saygıda kusur etmiyor. Biz olmasak da, şimdilik “zaman” benimle idare ediyor...

    Gece
    O’na de ki;
    Geceleri uyumuyorum artık. Ağustos böcekleri refakatinde dalıyorum sessizliklere. Anlayacağı en yakın dostum sabahlara uzanan bir zırıltı ya da kulaklarımda hala çınlayan “seni seviyorum” yüklü fısıltısı... Onlar anlatıyor ben hep dinliyorum. Sustuklarında onu dinliyorum. Yeryüzünü o’nu düşündüğüm anlar aydınlatıyor ve üzerimde çoğu zaman hüzünlü bir ay parlıyor. Benim kadar içi kararmasa da, Ay da “yalnız” benim kadar. Büyük şehirlerin yalnızlarına ay refakat ediyor . Şehrin bütün ışıkları onlar yüzünden hiçbir zaman sönmüyor. Ayın şavkı okşuyor uykusuz yalnız insanların şehrinde hasret çeken yürekleri. O anlarda büyük şehirlerin gece bekçileri , bir kadının göz kapaklarında dikilip aşağıya, sonsuz bir uçuruma bakarken buluyorlar kendilerini. Eskisi gibi tereddütleri yok . Bırakıveriyorlar boşluğa anlamsız bedenlerini, düşünmeden geride bekleyenlerini.
    Sokakta yürürken rastlantılar karşı kaşıya getirirse onunla seni.. Ve şayet yanında yoksa biri. Durdur onu ve ona yavaş sesle fısılda söyleyeceklerimi...
    Gecelerin çok uzun olduğunu anladım ve şafak vakti o uyanırken ben daha yeni uykuya daldım. O vakitler hayatın sınırları. Ve sınır boyu mayın tarlalarının yerini tehlikeli sessizlikler alırdı. Birbirine ulaşamayan yürekler kendilerini geceleri bitmesini istemedikleri uykulara vuruyor. O’nun dahil olmadığı bir hayatı yaşamak, artık pek de anlamlı gelmiyor...

    Yalnızım
    O’na de ki;
    ben, yalnız başıma , yetmiyormuşum meğerse bana.
    Anlayacağı , bir yön gerekiyor. / Masanın üzerinde duran yapayalnız bir pusula, / Rotasız yolculukları çizmeye yetmiyor.
    Yalnızlık özgürlük ise , benim için hapis zamanı geldi geçiyor. Ne garip, insan bazen iki kişiyken de kendini çok yalnız hissedebiliyor. Oysa ben, Erhan Bener romanlarından fırlatılmış “tekil bir kahraman” gibi yaşıyordum onunla yalnızlığı. Şimdi yalnızken aynalara bakamıyorum. O varken ondan kaçıyordum, yanımda yokken sokaklarda başımı kaldırmıyorum. İtiraf etmesi oldukça zor ama çoğu zaman yalnızlığımı sevdiğim kadar, utanıyorum.
    Varlığında kaçtığım yalnızlığıma, bugün sığınıyorum.

    Şiyir
    O’na de ki;
    Kara kaplı bir deftere bir kaç satır yazmadan uykuya dalamıyorum. Gizli bir bahçeden yükselen violonsel ve piano eşliğinde ise aynı kelimeleri farklı beyaz sayfalara her gece , her gece, bir kez daha ,bir kez daha , bir kez daha yazıyorum;
    Ona / “seni seviyorum” demek isterdim. / Sesinin üzerine ağlamak / Ve konuşmadan onu anlamak... Bir hasret mektubu gibi gözlerine sığınmak isterdim. /Onu kucaklamak / Bağrıma basmak, öpmek, koklamak...O’na de ki O eğer o olmasaydı,/ uğruna ölebilirdim. O, o olsaydı ,/ Orada / Yanı başımda dursaydı / cennetleri cehennem / Sebepleri neden yapabilirdim. Keşke şurada tekrar bulabilsem onu / Bıraktığım gibi... / Küçük bir gülümseme / Ve bir kaç damla gözyaşı ile... O’nu sevebilirdim.

    ben iyiyim
    O’na de ki ;
    Duydum. herşeyi duydum... Şimdi bana onu anlatıyorlar. Sanki başka bir insandan bahsediyorlar. Ben mi büyük anlamlar yükleyerek tam(am)lamışım O’nu... Öyleyse ne kadar yanılmışım. Yaratırken bir masal prensesini çocuksu düşlerimde, kendimi ne kadar iyi kandırmışım . Duyduklarım kara harflerle yazılacak masumiyet tarihine. Kirletilmiş bir sayfaya, kalın uçlu simsiyah kalemlerle... Bir Atilla İlhan şiiri gibi yazılanları yalnızca yaşayanlar anlayacak. Şiirlerde bana, yalnızca O anlatılacak. Biliyorum birgün kendisinin anlatıldığı şiirlere rastladığında yazılanları anlamayacak. Zira tiren çoktan uzaklaşmış olacak. Hayatın karanlık bir ara istasyonunda yapayalnız kalanlar unutulmaya mahkum olacak.

    O’na sor bakalım; En çok ne eksik kaldı, biliyor mu ?Gerçi ben bilmesini beklemiyorum. Beni anlamasını beklemediğim gibi. Benimki geç kalmış bir veda ya da yanlış anlaşılmış bir aşka bir türlü konulamayan nokta, nokta, nokta.
    O’nun için denk gelirse eğer, iki lafın arasına sıkıştırıver söyleyeceklerimi.
    “Bana pişman olacak kadar bile zaman tanımadı.”
    Oysa her insan geriye dönüp baktığında “Acaba?” sorusunu sormak ister... hata yapıp yapmadığını ufak bir zaman aralığında tartışmak gereğini hisseder... İçinden çıkamadığı durumlarla karşılaştığı anlarda bir süre için “kaçma hakkını” kullanmak için beyaz yalanlar söyler... Ben bunların hiçbirini yapamadım. Yapacak zaman bulamadım. Belki bu yüzden bugün ben yalnızca “iyi olmuş” diyebiliyorum. Yanılmadığımı , hata yapmadığımı düşünebiliyorum. Beni en çok işte bu yaralıyor. Bu kadar haklı çıkmak insana pişman olma fırsatını tanımıyor. İnsan pişman olamayınca da “bi daha” diyemiyor. Ayrılık, ( “zamansız” olunca ) tüm ağırlığını omuz başına bırakıyor.
    Ve o orada durduğu sürece ben bir daha hiç bir zaman benzer ağırlıkları kaldırmayı gze almayacağım. Ortalama aşklara bir kez aldandım, bir daha aldanmayacağım.

    Yanlış anlamasın sakın. İstese de, istesem de , istesek de hiçbir zaman geri dönmeyeceğim. Niyetim af dilemek değil, af etmek hiç değil...
    Benimkisi eski bir dost’tan bir “hayat mahkumunun” son istekleri, o kadar..
    Onun sesini duymak istemiyorum, bir daha telefon etmeyeceğim. Yüzünü zaten görmeyeceğim. Bitip gidenlerin ardından artık ben de üzülemeyeceğim.
    Gelsin bende kalan son parçasını, çantasını alsın, sırtındaki bavuluna yüklediği yalan hayatlarla uzaklara kaçsın.
    O’na deki;
    Ben o’nu düşlerimde yaşatacağım. Sessizliğimde avaz avaz adını bağıracağım. Yıllar sonra bir gün karşılaştığımızda uzun uzun yüzüne bakarken utanmayacağım. İzlerini taşıyan mezar taşı , baş köşemde duruyor. Ama ayrılmak her zaman unutmak anlamına da gelmiyor. Gözlerim hala gözlerine değiyor, ellerim havada boşluğu uzanan umutları yakalıyor. Mutlu değildim, mutlu değilim, olmayacağım. Merak etmesin,tersini düşünüp , kendini üzmesin. O mutlu ise tebrik ederim. Mutluluğunun devamını dilerim. Ama şunu da bilmesini isterim ;
    Bir gün bir uyku arasında rastlarsam ona ,düşlerimde kendimi tutmayacağım.
    O’nu o kadar çok özledim ki
    Sarıldığımda ağlayacağım
    O’nun, o güzel kalbini okşayacağım.

    Cüneyt Özdemir

  2. #2
    DemokraT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    DemokraT
    ona ''' deki...


    Hayat ; Bir Düş'ten İbarettir

    Frekansını kaybetmiş bir radyonun cızırtısında
    Beraber ve solo yalanlara gizlenmişti
    Yalnızlığın karantinasındaki ayrılık şarkısı

    Ki bilirim içi boş çıkacak kabuğu soyulmamış hayallerin
    Çünkü hiçbir kelime avcısı Şair tarif edemiyordu güzelliğini
    Ve sonunda hasrete vurdum kendimi!

    İçtiğim şarap değil uzat kadehini hasret doldurayım

    Yok Yok Ağlamıyorum
    Bir sevdanın sahra kesesindeki çöl yağmuru yaktı gözlerimi
    Alıp gidiyorum işte
    Felçli fikirlerimin neden olduğu dudaklarımdan düşmeyen sözlerimi

    Her tohum bahar gelince toprağı güneşle aldatır!

    Sen de gideceksin biliyorum bu şiire yakışsa da güzelliğin
    Boş ver!
    Bırak okumasın hiç kimse içimde kalsın özelliğin

    Tat vermiyor kainat
    Sensiz Mehtabı seyretmek de neymiş huzura siftahsız gecelerde!
    Sus söyleme!
    Ben yine de sen olurum kağıda dökülmemiş hecelerde...

  3. #3
    Sea - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Bazıları Bazen Küfürü Hak Eder Ama Ben Onlar İçin Bir Günahı Haketmem.
    Üyelik tarihi
    09.Temmuz.2014
    Mesajlar
    2,002
    Mentioned
    28 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Yüreğine sağlık.
    Felejtsd eL Mindent , Amit..

  4. #4
    DemokraT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    DemokraT
    Alıntı Sea Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Yüreğine sağlık.
    Teşekkür Ederim @Sea Yazanın yüregine saglık

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Benzer Konular

  1. Cevap: 0
    Son Mesaj : 22.Eylül.2016, 22:03
  2. ABD deki Cezaevleri
    Konu Sahibi muStafa Forum Hayatın İçinden Herşey
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 13.Nisan.2015, 18:41
  3. Yemen deki Olaylar
    Konu Sahibi Escobar Forum Son Dakika
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 22.Mart.2015, 13:50
  4. Yemen deki Olaylar
    Konu Sahibi Escobar Forum Son Dakika
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 22.Mart.2015, 03:44
  5. Cevap: 0
    Son Mesaj : 05.Şubat.2014, 12:34

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
gaziantep escort bayan gaziantep escort sesli sohbet seks hikaye onwin venüsbet giriş tipobet365 sahabet karabük escort ordu escort kars escort kocaeli escort izmit escort edirne escort ısparta escort karabük escort manisa escort adana escort
ankara escort ankara escort ankara escort bayan escort ankara çankaya escort kızılay escort kızılay escort ankara eskort ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort kayseri escort istanbul escort avrupa yakası escort çapa escort şirinevler escort avcılar escort beylikdüzü escort