Boyun Nedir?
Boyun başımızla omuzlarımız arasında kalan vücudumuzun bir bölümüdür. Boyun başımızı dik tutmamıza ve görüşümüzü ayarlayıp görüş alanımızı artırmaya yaramaktadır. Boynumuzda bulunan 7 omur boynumuzu mükemmel bir esneklikle yaklaşık 180 derce sağa-sola çevirebilmemizi sağlamaktadır. Bu omurlar birbirlerine tutunmuş kaslı yapılarla desteklenerek oldukça sağlam bir yapıya bürünmüştür. Ne var ki bu boyun omurları ve arasındaki kas veya kıkırdak doku zedelenerek insanlara hayatı dar edebilmektedir.
Boyun omurlarının zedelenmesi hangi hallerde olur?
Duruş hataları ve Boynu yanlış kullanma:
Günlük hayatta yaptığımız yanlışlar duruş hataları veya boynu hatalı kullanmadır.
Örneğin
- Bir yük taşırken bir elimize yükün tamamını alıp diğer tarafa doğru yaslanmaya çalışarak yürümek.
- Boynumuzu sürekli olarak bir tarafa eğik tutarak uzun süre böylece kalmak(bilgisayar başında öne eğilmek, televizyonu omuzun üzerinden seyretmek, yolculuk esnasında rahatsız uyuma şekilleri)
- Ağır bir cismi başla destekleyerek onu tutmaya çalışmak.
- Telefonla konuşurken boynumuzu sağa veya sola eğerek çenemizle telefon ahizesini tutmak.
- Elimizin ayasına koyduğumuz çenemize başımızın ağırlığını vererek oturmak.
- Kambur oturmak veya aşağıya yayılarak oturmak.
- Çok yüksek bir yastıkla yatmak veya başı yataktan aşağıdaki seviyelere salarak uyumak.
Bu yanlış ve hatalı kullanımlardan bazılarıdır.
Boyun incinmesi:
kaza veya aşırı sarsıntı durumlarında ani doku sıkışması veya boyun omurlarında zedelenme olabilir. Bu tür zedelenmelerin engellenmesi için özellikle başlıksız arabaların kullanılmaması gerekmektedir.
Günümüzde her ne kadar bütün modern arabalarda başlık kısmı mevcutsa da eski ve ya nostalji olmuş araçlarda dikkatli olunmasında fayda vardır.
Diğer bir dikkat edilmesi gereken noktada iki tekerlekli araçlarda veya kaportası bulunmayan ATV tarzı araçlarda ortaya çıkar zira bu araçlarda başa takılacak kask boynunuzu ve kafatasınızı koruyacaktır.
Özellikle eğlence merkezlerinde ki çarpışan araba, hız trenleri ve balerin gibi araçlar da tehlike oluşturmaktadır. Özellikle belirli yaşlardan sonra merkez kaç kuvvetine karşı koyarken boyun omurları ciddi hasarlar alabilmektedir.
Boyun Tutulması, Kas spazmı:
Boyunu destekleyen kasların terleme gibi aktivasyonlardan sonra cereyanda kalması, yine bu kasların aşırı yüklenme sonucu gerilmesi gibi durumlardan sonra kas tutulması yaşanması.
Ayrıca uzun süreli kas ağrıları miyofasial ağrı, fibromiyalji, fibrosit ve miyozit durumları
Tortikollis gibi uzun süreli boyun eğriliği durumları.
Diğer yandan Klippel feil veya turner sendromu gibi doğuştan gelen hastalıklar
Boyun zedelenmesine veya boyun ağrılarına neden olabilmektedir.
Boyun Fıtığı:
İki omur arasındaki kıkırdak dokunun bozulması sonucu omurilik veya kola doğru giden sinirleri sıkıştırması durumudur. Baskı büyüdükçe etkileri artar ve sağlık ciddi derecede bozulur bu durumda genellikle;
- Boyun ve kol ağrısı
- Kollarda kuvvet kaybı
- Ellerde his kaybı
- Yine ellerde uyuşmalar
- Yürüme zorlukları
- Bacaklarda his kaybı ve kuvvetsizlik
- İdrara tutamama gibi şikayetler görülmeye başlanır.
Diskte dejenerasyon, Kireçlenme:
Omurga kemikler ve omurga disklerinde başlayan dejenerasyona bir cevap olarak vücut bu yapıları daha dayanıklı olan kireç yapılarla değiştirmeye başlar. Çünkü artık bu yapılar baskılara karşı koyamamaktadır. Bu bir nevi elinizle iş yaptıktan sonra avuç içinizdeki derinin nasır tutarak daha dayanıklı hale gelmesine benzer bir durumdur. Fakat kireçlenmeler;
- Diskler arası mesafenin azalmasına,
- Diskler arasındaki dokuların elastikiyetini kaybetmesine,
- Yine diskler arasındaki dokunun yayvanlaşarak etrafındaki dokulara baskı yapmasına neden olur.
Bu durumların tamamı kireçlenme terimiyle açıklanır.
Genel olarak:
Bütün bunların yanı sıra;
- Gerilimli bir hayat ile birlikte sigara içki gibi olumsuz alışkanlıklar,
- Omurga kanallarında daralma,
- Romatizmal hastalıklar
- Kemik erimesi(osteoporoz)
- Omur kayması omurga kırıkları
- Kol ve elde meydana gelen sinirsıkışmaları (karpal Tünel)
- Boyun tümörleri
- Omurilik yarıkları
- Tüberküloz
- Bruselloz
Gibi olgularda boyun ağrılarına ve boyun hastalıklarına neden olabilmektedirler.
Boyun ağrılarının teşhis ve tedavi sürecinde neler oluyor?
1- Öncelikle doktora başvurmalısınız. Hastanelerin ortopedi bölümü, nöroloji bölümü veya fizik tedavi bölümünden giriş yaptırmanız gerekir.
2- Doktorunuz size bazı sorular yöneltecektir. Unutmayınız ki doktorunuza vereceğiniz yanıtları önceden düşünmeli ve kendinizi iyi tanımalısınız. Çünkü vereceğiniz yanılar durumunuza uygun en iyi teşhislerin konmasına yardımcıdır. Doktorunuzun size şu soruları sorması muhtemeldir (lütfen not alınız ve bunları düşünerek durumunuzu tekrar gözden geçiriniz)
- Ağrınız ne zamandan beri var?
- Ağrılarınız boyunun hangi bölgesinde daha sık görülüyor?
- Ağrılarınız kola vuruyor mu (yayılıyor mu)?
- Daha önce tedavi süreci geçirmiş miydiniz?
- Elinizde veya kolunuzda yaygın uyuşma var mı?
- Yürürken veya bir şeyi elinizle tutarken kaslarınıza tam hükmedebiliyor musunuz?
3- Bir dizi muayene sürecinden sonra doktorunuz sizden bazı tetkikleri isteyecektir. Bunlar;
- Kan ve laboratuar İncelemeleri
- Röntgen filmi
- Bilgisayarlı Tomografi (BT)
- MR ve ya MRI
- EMG
Bunlardan “laboratuar tahlilleri” kanınızla ilgili özel bilgilerin toplanması için gereklidir. Bazı durumlarda şeker hastalığı, troid bezi kanseri veya yutak kanseri boyun ağrılarına neden olabilmektedir bu durumda tahliller doktorunuza yol gösterecektir.
Röntgen filmi boynunuzla ilgili genel bir bilgi verme açısından iyi bir fikirdir ancak detaylı bir görüntü için BT veya MR şarttır.
BT veya MR ise teknolojinin nimetlerindendir zira bu cihazlar sayesinde kemiklerle birlikte yumuşak dokuda rahatlıkla ve detaylandırılarak görülebilmektedir.
EMG elinizden veya kolunuzdan geçen elektrik sinyallerini ölçme işidir. Bu sayede sinirlerde ne kadar duyu kaybı var tespit edilebilir.
Boyun ağrılarına iyi geldiği düşünülen şifalı bitkiler:
Boyun Ağrısının Bitkisel Tedavisinde Bulunması Gereken Şifalı Bitkiler: çiğ soğan, mayasız hamur, Servi kozalağı, Salkım söğüt, Kedi otu, Zeytin yağı
Merhem hazırlanışı: Servi kozalağı dövülüp toz haline getirildikten sonra elenir. Elde edilen toz, merhem kıvamına gelinceye kadar zeytinyağı ile karıştırılarak yoğrulur. Hazırlanan merhem boyun kısmına sürülür.
Çiğ soğan: Bu yöntemde soğan rendelenir suyu süzülerek posası bir tülbent içerisine sarılır ve boğaza bağlanarak 30-50 dakikalım seanslarla bu tekrarlanır. (biliyorum oldukca kokulu olacak ve bu seanslardan sonra iyi bir banyo şart olacak. Ama etkili bir yöntem olduğu Anadolu’nun birçok yöresinde kanıtlanmış bir gerçektir)
Mayasız hamur: Buna inanamamıştım işin doğrusu ancak bileğimi burktuğumda uygulanan mayasız hamurun ne kadar etkili olduğunu gördüğümde eklem sorunlarıyla ilgili yeni bir yöntemi öğrenmiş oldum. Boyunda denemenizi tavsiye ederim. Ancak yeteri kadar denememiş olduğunu belirtmeliyim. Boyun ağrılarının çeşitliliği düşünüldüğünde başarısız olma ihtimali yüksek. Ancak denemeye değer olduğuna inanıyorum.